CHP’Lİ DR. YÜCEER: DİYABET HASTASI ÇOCUKLAR DEVLET DESTEĞİ BEKLİYOR

CHP PM Üyesi, Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, Tip-1 Diyabet hastalarının sorunlarının araştırılması ve mağduriyetlerinin giderilmesi özellikle çocukların kan şekerini ölçen sensör ve insülin veren pompanın masraflarının tamamının ödemelerinin SGK kapsamına alınması amacıyla TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi verdi. CHP’li Dr. Yüceer, “Tip 1 Diyabet hastalarının da mutlu, sağlıklı ve eşit bir yaşam hakkı vardır. Başta çocuklar olmak üzere, Tip-1 Diyabet hastalarının kan şekerini düzenli ölçen sensör ve kandaki duruma göre insülin veren pompa maliyetinin ödemelerinin SGK kapsamına alınması sosyal devlet olmanın sorumluluklarındandır. Diyabet hastası çocuklarımız devlet desteği bekliyor” dedi.

Halk arasında “şeker hastalığı” olarak adlandırılan Tip-1 Diyabet hastalığının Türkiye’de giderek yaygınlaştığını ve hastalığa yakalanma yaşının düştüğünü vurgulayan Dr. Candan Yüceer, önergesinde şunları kaydetti:

TANISI KONULMAYAN MİLYONLARCA HASTA VAR: Ülkemizde tanısı konulanlar hariç milyonlarca diyabet hastası bulunmaktadır. Dünya Diyabet Atlası verilerine göre dünyada 2000 yılında 151 milyon olan diyabet hastası sayısı 2019 yılında 463 milyona ulaşmıştır. 175 milyon kişinin ise bu hastalığın farkında olmaması nedeniyle tanı konulmadığı için istatistiklere dahil edilemediği tahmin edilmektedir.

HASTA SAYISI 10 YILDA YÜZDE YÜZ ARTTI: Tip 1 ve Tip 2 olarak adlandırılan diyabet, kronik hastalıklar grubunda yer almaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2018 yılı verilerine göre ülkemizde 7,8 milyon ilaç kullanan diyabetli hasta bulunmaktadır. Türk Diyabet Vakfı’nın açıklamalarında ise Türkiye’de diyabet teşhisi konulan hasta sayısının 11 milyon civarında olduğu belirtilmektedir. Öte yandan sadece 10 yılda diyabetli hasta sayısının yüzde 100 arttığı, bu sayının dünya ortalamasının 2 katı, Avrupa ortalamasının ise 3 katından fazla olduğu ifade edilmektedir.

20 BİN DİYABETLİ ÇOCUK: Ülkemizde 18 yaş altında ise 20 bin civarında diyabetli çocuk olduğu tahmin edilmektedir. Çocuklarda diyabet, görece seyrek görülen bir hastalık olmasına karşın en önemli özelliği kronik (yaşam boyu süren) bir hastalık olmasından kaynaklanmaktadır. Diyabet çocukluk çağında görülen kronik hastalıkların başında gelmektedir. Çocuklarda diyabetin kontrol edilememesi durumunda, erken yaşlarda böbrek yetmezliği, görme kaybı, sinir hücrelerinde zedelenme, erken kalp ve damar hastalıkları görülmektedir.

İĞNE YERİNE SENSÖR VE POMPA: Tip-1 Diyabet, kesin tedavisi olmayan bir hastalıktır. Tek tedavisi doğru insülin enjeksiyonu, doğru beslenme ve egzersizdir. Tip-1 diyabetin tedavisinde düzenli olarak insülin kullanılması gerekmektedir. Aylık 150-350 kez ölçüm yapmak zorunda kalan Tip-1 Diyabetli hastalar ve özellikle çocuklar bu ilkel yöntemden dolayı ciddi mağduriyetler yaşamaktadır. Artık günümüzde gelişen teknoloji sayesinde kandaki glikoz ölçümü ve insülin iğnesi farklı yöntemlerle yapılabilmektedir. Bunun için geliştirilen sensörler ve insülin pompaları bulunmaktadır. Sensörler son 10 yılda diyabet tedavi ve izleminde en çok fark yaratan gelişmedir. Günümüzde diyabetle ilgili bütün kuruluşlar, başta çocuklar olmak üzere Tip-1 Diyabet hastalarının tanıdan itibaren sensör kullanmasını önermektedir. Hastalar bu sayede gün içerisinde defalarca kan alarak kandaki glikozu ölçmek ve ona göre insülin yapmaktan kurtulmaktadır.

SGK KAPSAMINA ALINMALI: Sensör ve pompalar, Tip 1 Diyabet hastalarına ve ailelerine büyük kolaylık sağlamaktadır. Devlet, şeker ölçüm cihazı, çubukları ve iğne ucunun bir kısmını karşılamakta fakat sensör ve insülin pompasını karşılamamaktadır. Tip 1 Diyabet hastalarının da mutlu, sağlıklı ve eşit bir yaşam hakkı vardır. Başta çocuklar olmak üzere, Tip 1 Diyabet hastalarının kan şekerini düzenli ölçen sensör ve kandaki duruma göre insülin veren pompa maliyetinin ödemelerinin SGK kapsamına alınması sosyal devlet olmanın sorumluluklarındandır. Bu kapsamda mağduriyet yaşayan başta çocuklar olmak üzere Tip 1 Diyabet hastalarının sorunlarının Meclis bünyesinde araştırılması ve mağduriyetlerinin giderilmesi gerekmektedir.”