banner773

CHP’li Çakırözer, Cumhurbaşkanı’na hakaret düzenlemesinin Ceza Kanunu’ndan çıkarılmasını istedi…

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, iktisatçı yazar Mustafa Sönmez’in sabaha karşı 3’te evi basılarak gözaltına alınmasının ardından “Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun Türk Ceza Yasası’ndan çıkarılması” çağrısı yaptı.

Vekil Haberleri 16.04.2019, 14:41
CHP’li Çakırözer, Cumhurbaşkanı’na hakaret düzenlemesinin Ceza Kanunu’ndan çıkarılmasını istedi…

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, iktisatçı yazar Mustafa Sönmez’in sabaha karşı 3’te evi basılarak gözaltına alınmasının ardından “Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun Türk Ceza Yasası’ndan çıkarılması” çağrısı yaptı. 2014-2017 yılları arasında 68 bin 827 kişi hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret soruşturması açıldığını belirten Çakırözer, “Soruşturmaların 12 bin 839’u davaya dönüştü. 3 bin 414 mahkumiyet kararı verildi. Sadece 1697 kişi beraat etti” dedi. Çakırözer, “Bu düzenleme her türlü eleştirinin karşısında adeta bir zabıta haline geldi. Siyasilere yönelik, şiddet içermeyen veya şiddete çağrı yapmayan eleştirilerin, söylemlerin, köşe yazılarının, sosyal medya paylaşımlarının hakaret olarak değerlendirilmemesi gerekiyor. Hakaret zabıtalığından kurtulmak gerekiyor” diye konuştu.

Türk Ceza Yasası’nın 299. maddesinin Cumhurbaşkanı’na hakaret eden kişinin bir yıldan 4 yıla kadar hapis ile cezalandırılmasını öngördüğünü, suçun alenen işlenmesinin de öngörülen cezayı altıda bir oranında arttırdığını belirtti. Dava açılmasının Adalet Bakanı’nın iznine bağlı olduğunu belirten Çakırözer, “Ancak hakaret soruşturmalarının yüzde 99’u dava açılması için Adalet Bakanlığı tarafından onaylanıyor” dedi. Çakırözer, “Böylece sosyal medya paylaşımı, köşe yazısı veya TV’de bir yorumla işlendiği iddia edilen Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun cezası daha da ağırlaşıyor” dedi. Son olarak iktisatçı yazar Mustafa Sönmez’in bu suçlama ile gece yarısı evinden gözaltına alındığını belirten Çakırözer, “7’den 70’e düşünen, konuşan herkes bu suçun potansiyel faili olarak görülüyor. Öğrencisinden akademisyenine kadar herkes bu suçlamaya maruz kalıyor. Öğrenciler hocaları, aynı ailenin fertleri bile birbirleri hakkında cumhurbaşkanına hakaret ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunabiliyor” dedi. 

3 YILDA 68 BİN SORUŞTURMA

Çakırözer, “Son rakamlara göre 2014-2017 yılları arasında Cumhurbaşkanı hakaret suçlaması ile 68 bin 827 kişiye soruşturma açıldı. Bunların 12 bin 839’u davaya dönüştü.  9 bin 234’ü karara bağlandı. 3 bin 414’ünde mahkumiyet kararı verildi. 2 bin 550’sinde hükmün açıklanması geriye bırakıldı. Açılan 12 bin 839 davada sadece 1697 beraat kararı verildi. Tüm bu rakamlar, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçuna yönelik düzenlemelerin nasıl bir cezalandırma aracına dönüştüğünü gösteriyor” dedi.

‘CUMHURBAŞKANI PARTİLİ OLUNCA…’

Cumhurbaşkanı’nın “partili” sıfatını da alması ile suç tanımının genişlediğine dikkat çeken Çakırözer, “Böylece bir siyasi partinin genel başkanına yöneltilen en ufak siyasal eleştiri bile hakaret suçlamasının konusu haline geldi ve cezalandırıldı. Cumhurbaşkanı’nın partili olduğu 2017 yılında, yani sadece bir yılda hakaret iddiasıyla 20 bin 539 soruşturma başlatıldı. Bunlardan 6 bin 33’ünde ceza davası açıldı” ifadelerinin kullandı. 

‘ELEŞTİRİ HAKARET OLARAK GÖRÜLMEMELİ’

Çakırözer, şunları söyledi:

“Bu düzenleme her türlü eleştirinin karşısında adeta bir zabıta haline geldi. Cumhurbaşkanı’na yöneltilen eleştiri niteliğindeki her siyasi söylemin cezalandırılmasına bir son verilmesi gerekiyor. Türk Ceza Yasası’nın 299. maddesinin kaldırılması artık bir ihtiyaç. Sadece Cumhurbaşkanı’na hakaret değil, bir kamu görevlisine yöneltilen ve hakaret içerdiği iddia edilen eleştiriler ceza yasası kapsamından çıkarılmalı. Hakaret iddiaları, mutlaka yargılanması gerekiyorsa ağır ceza mahkemelerinin değil, hukuk mahkemelerinin konusu haline getirilmeli. Ama ondan önce siyasilere yönelik, şiddet içermeyen veya şiddete çağrı yapmayan eleştirilerin, söylemlerin, köşe yazılarının, sosyal medya paylaşımlarının hakaret olarak değerlendirilmemesi gerekiyor. Bu bir bağımlılık haline geldi. Hakaret zabıtalığından kurtulmak gerekiyor. Bu yönde geliştirilen bir bakış açısı Türkiye’yi basın ve ifade özgürlüğü konusunda kırıklarla dolu bir karneye mahkum olmaktan kurtaracaktır” dedi.

Yorumlar (0)