CHP'li Burhanettin Bulut: Yargı Yürütmenin iki dudağı arasında

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, TBMM Genel Kurul’da Sağlık Torba Yasayı CHP grubu adına değerlendirdi. Çağdaş demokrasilerde yasama, yürütme, yargının birbirinden kati bir şekilde ayrıldığını belirten Bulut, 16 Nisan referandumunda en çok tartışılan konunun kuvvetler ayrılığı olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni rejimi ilan ederken, “Yürütmeyi daha güçlü, yasamayı daha itibarlı, yargıyı da daha bağımsız yapacağız" sözlerini hatırlatan Bulut, kuvvetler ayrılığı tartışmalarının hala devam ettiğini bildirdi.

YARGI YÜRÜTMENİN İKİ DUDAĞI ARASINDA

Sağlıkla ilgili torba yasada dahi bu konunun tekrar gündeme geldiğini kaydeden Bulut, bu üç erkten güçlü olan yürütmenin hem yargıya hem yasamaya müdahale etiğini ifade etti. Ergenekon, Balyoz davalarında, yeterince itibar kaybına uğrayan yargının rahip Brunson olayıyla bağımsız olmadığını bir kez daha ispat ettiğini belirten Bulut,  yargının resmen, yürütmenin iki dudağı arasında hareket eder hâle geldiğini söyledi.

YASAMA İTİBARLI OLMALI

Yasamanın da itibarlı olması için konuların sağlıklı tartışılması gerektiğini kaydeden Bulut, “Yeni sistem yasamaya öyle bir yetki verdi ki, bakanlar milletvekili olamıyor. Milletvekili kanun teklifini kendi yapıyor. Sağlıklı bir yasama için konunun taraflarıyla, meslek örgütleri ile sivil toplum örgütleri ile görüşülmesi lazım.  Her ne kadar sivil toplum örgütlerinin yürütmeye karşı bir baskı görevinin olması yanında, bir kamu tarafı da vardır” dedi.

FETÖ’CÜ ANLAYIŞIN TEKRARI

TBMM’de dönem başından bu yana içerisinde birbirleriyle alakası olmayan maddelerin bulunduğu iki torba görüşüldüğünü kaydeden Bulut, Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın “torba yasa tarihe gömülecek sözlerini hatırlattı. Torba yasanın komisyonda 4 günde 60 saat tartışıldığını ve ilk hali ile çıkmadığını belirten Bulut, söz konusu çalışma yöntemini eleştirdi. Torba yasanın ilk hâliyle FETÖ'cü anlayışın tekerrürü olduğunu kaydeden Bulut, “İlk hâliyle son hâli arasında inanılmaz fark var. Eczacılara 2 bin lira ceza, binlerce hekimi tutuklamadan daha beter yaşama sevk eden madde kabul edilemez. Sağlıkta şiddet ile ilgili madde şiddeti önleyecek hiçbir şey getirmiyor. Eğer biz bu yasaları kendi aramızda ihtisas komisyonlarında tartışırsak yasamaya itibar kazandırırız. Kendi itibarımızı dışarıya, başkalarına vermeyelim. Tek kişilik bir yönetim olabilir ama bizim de görevimiz var. Herkes kendi alanında kendi gücünü göstermek durumundadır” dedi.

YARDIMCI ECZACILIKLA İLGİLİ MAĞDURİYET GİDERİLMELİ

Yetim ilaçlarla ilgili maddenin 30-35 bin kişiyi ilgilendirdiğini belirten Bulut, ilaç temininin özel şirketlere verilmesi tehlikesinin ortak akılla bertaraf edildiğini, söz konusu ilaçların da ruhsatlandırılmasının önemli olduğunu bildirdi. Yardımcı eczacılık uygulamasının meslek odalarıyla, Sağlık Bakanlığıyla görüşülerek on altı yıllık bir çalışmanın sonucunda üç önemli başlıkla 2012'de hayata geçirildiğini kaydeden Bulut, “Bunun biri eczane sayısını sınırlandırmak, diğeri eczacılık fakültesini beş yıla çıkartmak, üçüncüsü de yardımcı eczacılıktı. Ancak yardımcı eczacılık altı yıl içerisinde, yasanın çıktığı tarihten bugüne kadar hiçbir şekilde ne yönetmeliği ne kılavuzu yayınlanmadığı için ciddi bir mağduriyete sebep oldu. Bu yıl mezun olan 1.400 kişi mağdur oldu. Yeni yasaya göre 1.850 tane eczane açılabilecekken her yıl 1.800 mezun vermektedir. Hatta 2023 yılında bu mezun sayısı 2.600'a kadar çıkacaktır. Bu madde her ne kadar çıkartılmış olsa da en kısa sürede Sağlık Bakanlığı, Türk Eczacıları Birliği ve kamunun diğer paydaşlarıyla tartışılıp bu maddelerin mutlaka düzeltilmesi gerekiyor dedi.  CHP’li Bulut sözlerini “Meclis olarak, toplumun her kesimini rahatlatmak ve onların sorunlarını çözmek üzere yasa çıkarmalıyız; bu anlamda burada var olmalıyız” diyerek bitirdi.