CHP’li Aygun’un Müsilaj Önergesine Yanıt Geldi

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanlığı’nın TBMM Araştırma Komisyonu ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderdiği yazıda, Kasım 2021’de müsilajın yeniden görünme ihtimalinin yüksek olduğu uyarısında bulunduğunu aktaran Aygun, “Bu konuda bir soru önergesi vermiştim. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtından anlaşılıyor ki Marmara Denizi’ndeki mikro plastik değerleri dahi belirlenmemiş. Etkin önlem alınmazsa Marmara Denizi’ni kaybedebiliriz” diye konuştu.

Aygun, müsilaj konusunda kapsamlı bir soru önergesi verdi. Soru Önergesinde, Sevinç ve Erdal İnönü Vakfı’nın oşinografik değişimini uzun süredir inceledikleri “Marmara Denizi’nin kilometrekareye düşen mikro plastik oranı ile dünya ikincisi olduğu” tespitini yaptığını vurgulayan Aygun, “Marmara Denizi’nin kaldıramayacağı kadar yoğun bir kirlilik baskısı ile karşı karşıya olduğu görüldüğü için afet bölgesi statüsünde değerlendirilmesi gerekmektedir. Böyle bir düşünceniz var mı” diye sordu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından gelen yanıtta; “Marmara Denizi’nin tamamının koruma alanı olarak belirleme çalışmaları başlatılacak, 2021 sonuna kadar tamamlanacaktır” denildi.

13 Haziran 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Genelgesi ile Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu kurulduğunu kaydeden Bakan Kurum, yanıtında mikro plastik çalışmalarındaki yetersizliği de ortaya koydu.

Bakan Kurum, Marmara Denizi’nin mikro plastikte dünya ikincisi olduğu tespitini geçiştirerek, “Bilindiği üzere her kıyının kendi dinamiği bulunmakta olup kıyısal benzerlik gösteren alanların kıyaslanması daha doğru olacaktır. Tüm dünyada kıyıların durumu farklıdır ve ülkeler kendi sınır değerlerini kıyılarına göre belirlemektedir” görüşünü savundu. Ancak Türkiye’deki limit değerlerin henüz belirlenmediğini de itiraf eden Bakan Kurum, “Ülkemizde ise limit değerler henüz belirlenmemiş olup, çalışmalar arttıkça kendi kıyılarımıza özgü mikro plastik sınır değerleri belirlenmiş olacaktır. Konuya yönelik çalışmalar uzman ekiplerce devam etmektedir” yanıtını verdi.

“İKTİDAR MARMARA DENİZİ’İN 20 YIL UNUTMUŞ”

CHP Tekirdağ Vekili Dr. İlhami Özcan Aygun, AKP iktidarlarının 20 yıldır Marmara Denizi’ni yok saydığını, müsilaj sonrasında 4 Haziran 2021 tarihinde düğmeye bastığını vurgulayarak, “20 yıllık ihmali, 3.5 ayda örtbas etmeye çalışıyorlar” görüşünü dile getirdi.

Üniversitelerin de müsilaj konusunda tedirgin olduğunu kaydeden Aygun, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanlığı’nın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TBMM Araştırma Komisyonu’na ilettiği yazıya dikkat çekti. Dekanlığın bu yazıda Kasım 2021 tarihinden yeniden müsilaj oluşma ihtimalinin yüksek olduğu konusunda uyarıda bulunduğunu kaydeden Aygun, “Akademisyenler Marmara Denizi Koruma Eylem Planı’nın ödünsüz uygulanmasını istiyor. Bakanlığı ben de buradan uyarıyorum. TBMM Müsilajı Araştırma Komisyonu olarak kapsamlı bir rapor hazırlayacağız. Denizlerimizi, doğamızı korumak zorundayız. Başka Türkiye yok” diye konuştu.

Aygun, Ergene Havzası’ndaki OSB’lerden gelen atık suların İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’nde arıtıldıktan sonra Marmara Deniz Deşarjı hattı vasıtasıyla Marmara Denizi’ne deşarj edileceği yanıtını aldığını vurgulayarak, “Bu konuyu yakından takip edeceğim” diye konuştu.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nden Uyarı

MÜSİLAJ İÇİN KASIM 2021 UYARISI:

“Deniz suyu sıcaklarındaki artış trendi devam etmekte, deniz şartlarındaki durağanlığın ise Ekim ayı sonu gibi yeniden artacağı, geçmiş yıllara ait veriler dikkate alınarak söylenebilir. Henüz Marmara Denizi’ne deşarj edilen atıkların da müsilaj oluşumunu engelleyecek oranda azaldığı söylenemeyeceğine göre, Kasım 2021 tarihinden itibaren yeniden müsilaj oluşumunun başlama ihtimalinin yüksektir.  Sonuç olarak 17 Ağustos 2021 tarihi itibarıyla Marmara Denizi’nin su kolonunda müsilajın görünür olmaktan çıktığı, diplerdeki kümelerin ise az akıntılı bölgelerde varlığını devam ettirdiği, geçmiş yıllar verileri dikkate alındığında Kasım 2021 tarihinden itibaren yeniden müsilaj oluşumunun başlama ihtimalinin yüksek olduğu, tüm bunlar dikkate alındığında Marmara Denizi Koruma Eylem Planı’nın dirayetle uygulanmasının önemine dikkat çekmek isteriz.”