CHP: TÜVTÜRK KASASINI 2027 YILINA KADAR DOLDURMAYA DEVAM EDECEK

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan Özelleştirme kapsamında AKFEN-DOĞUŞ-TÜV SÜD ortak girişim grubu tarafından tek başına 2027 yılına kadar yürütülecek araç muayene hizmetinden hazineye ne kadar gelir aktarıldığını açıkladı. 

Giresun Milletvekili Necati Tığlı’nın soru önergesine yanıt veren Bakan Turhan, 15.08.2007 tarihinden itibaren AKFEN-DOĞUŞ-TÜV SÜD ortak girişim grubu ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile imzalanan imtiyaz sözleşmesinin 20 yıllık olduğunu ve 512 milyon 15 bin ABD doları ihale bedelinin peşin ödendiğini ifade etti. (O günkü kurdan 680 milyon 979 bin 950 Türk Lirası).

Şirketin imtiyaz sözleşmesinde 189 muayene istasyonu kuracağı belirtilirken bugün itibarıyla 210 istasyonla ve 38 seyyar araç istasyonu ve artan personel sayısı ve muayene kanalıyla kapasitesini artırdığını ifade etti. Bakan Turhan TÜVTÜRK istasyonlarının 2973’ü teknik personel olmak üzere toplam 4326 personelle hizmet verdiğini belirtti.

TÜVTÜRK 73 MİLYON ARACI MUAYENE ETTİ. KASASINA 6 MİLYAR 300 MİLYON 890 BİN 388 LİRA 31 KURUŞ PARA GİRDİ

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan soru önergesine verdiği yanıtta 2008 ile 2018 yılları arasında TÜVTÜRK tarafından muayene edilen araç sayısının toplam 73 milyon 447 bin 519 olduğunu ve yıllara göre şu şekilde dağıldığını açıkladı:

2008’de 946 bin 239

2009’da 5 milyon 191 bin 904 

2010’da 5 milyon 442 bin 480

2011’de 6 milyon 93 bin 527

2012’de 6 milyon 281 bin 194

2013’te 6 milyon 902 bin 210

2014’te 7 milyon 897 bin 142

2015’de 8 milyon 90 bin 868

2016’da 8 milyon 169 bin 701

2017’de 8 milyon 918 bin 861

2018’de 9 milyon 513 bin 393

2008 yılından bu yana Araç Muayene İşlemlerini yürüten TÜVTÜRK 2018 yılı sonu itibariyle 6 milyar 300 milyon 890 bin 388 lira 31 kuruş para kazanmıştır.

Bakan Turhan, Motorlu Taşıtlar Vergisi ve Trafik Cezalarının kredi kartı ve banka havalesi yoluyla ödemesi mümkünken, araç muayene hizmetinin nakit esasına göre yürütülmesi neden sağlanmıyor diye soran CHP’li Tığlı’ya imtiyaz sözleşmesinde buna ilişkin herhangi bir hüküm bulunmuyor ancak bu konuda çalışmalar devam ediyor şeklinde yanıt verirken 31.12.2018 tarihi itibarıyla 6 milyar 300 milyon 890 bin 388 lira 31 kuruşluk araç muayene ücreti ve 1 milyar 657 milyon 231 bin 468 bin lira gecikme ücreti olmak üzere toplam 7 milyar 958 milyon 121 bin 856 lira 31 kuruşun hazineye aktarıldığını da belirtti. 

Gecikme ücreti olarak Hazineye aktarılan bedelin neredeyse dörtte birlik kısmı aracın trafiğe çıkış tarihinin ilk muayene tarihi olduğu düşüncesiyle ortaya çıkan yanılmalarından kaynaklı meydana gelen gecikmeler olduğu dikkat çekti.

2027 YILINA KADAR ÜLKEDE NAKİT PARA KALIR MI BİLİNMEZ AMA TÜVTÜRK KASASINI NAKİT PARA İLE DOLDURMAYA DEVAM EDECEK

2012 yılında dönemin Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım “araç muayenelerinin kredi kartı ile de tahsil edilmesi için çalışmaların yürütüldüğü” ifade etmişti. Hâlbuki kredi kartı ile ödeme yapılması 2027 yılına kadar devam eden sözleşme şartları gereği mümkün görünmüyor. O halde soru önergesine verilen cevapta çalışmaların hâlâ devam ettiğinin söylenmesi, tüketiciyi yanıltmaktan başka bir şey değildir. Gerçi Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanları ne söylerse söylesin TÜVTÜRK yöneticileri TBMM Dilekçe Komisyonu’nda şirketin gelirlerinin kredi kartı ile yapılacak ödemelerde ortaya çıkacak komisyonu karşılamaya yetmeyeceğini söylemeleri bir yana, konuyu Bakanlık ve İktidarla müzakere etmeye bile gerek görmemişlerdir. 

CHP’li Tığlı, “anlaşılan o ki AKFEN-DOĞUŞ TÜV SÜD ile yapılan imtiyaz sözleşmesi o kadar güzel bir şekilde kaleme alınmış ki TÜVTÜRK ne isterse onu yapıyor. Mesela müşteri memnuniyetinin artırılması için hiçbir çalışma yapmaya zorunlu olmasalar da bugüne kadar yaptıkları tüm çalışmalar ve belirtilenden fazla istasyon kurmaları kendi kasalarını doldurabilmek için yapılmış çalışmalardır.

Her yıl yüzbinlerce aracın trafiğe çıktığı ülkemizde araç muayene hizmetlerinde teknolojik bakımların yanı sıra müşteri memnuniyetinin de göz önüne alınması ve çağın gereklerine uygun bir şekilde değişikliklerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Biz bu konular üzerine ne zaman Bakanlara bir soru önergesi versek, onlar cevap vermek yerine topu başkalarına atmaktadırlar” dedi.