CHP MERSİN MİLLETVEKİLİ CENGİZ GÖKÇEL'İN 17 MART ATATÜRK'ÜN MERSİN'E GELİŞİNİN 96.YILDÖNÜMÜ MESAJI

17 Mart, her Mersinlinin kalbinde özel bir yere sahiptir. 17 Mart 1923’te, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, işgalin acı ve sıkıntılarından kurtularak bağımsızlığa kavuşmanın sevinciyle gururlanan Mersinlileri ilk kez ziyaret etmiştir.

Mersin, Atatürk’ün ilk ziyaretini gerçekleştirdiği tarihte de çok kültürlü bir mozaikti. Kendisine çiçek uzatan kişinin “Arap Hıristiyan Cemaatinden” demesi üzerine Atatürk, “Türk vatanında cemaat yok, vatandaş vardır” diyerek Cumhuriyetimizin, eşit yurttaşlık temelinde, farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul eden bir anlayışla kurulacağını müjdelemiştir.

Yoksul fakat çalışkan, yorgun fakat umutlu Mersinliler O’nun gelişinden duydukları memnuniyeti, açtığı yolda, gösterdiği hedefe doğru ilerleyerek göstermişlerdir. “Sizin için zaferler ve yükselme alanı ekonomide, ticarettedir. Bunu takdir ediyorsanız, çok çalışmak zorundasınız” diyen Atatürk’ün nasihatlerine uyan Mersinliler, çok çalışarak güzel memleketimizi Türkiye’nin incisi yapmıştır.

Biz Mersinlilerin en iyi yaptığı şey çalışmak ve üretmektir. Fakat ne yazık ki, Atatürk’ün açtığı yoldan sapanlar, bugün Mersin’imizi sayısız çile ve dertle karşı karşıya bırakmıştır. Bugün Mersin, kamu yatırımlarından hak ettiği payı alamıyor, gelişmesinin önüne set çekiliyor.

Kendisi için dünyadaki en büyük mevki ve mükâfatın, “milletin bir ferdi” olmak olduğunu söyleyen Atatürk, bu yüzden kendisi için hazırlanan “kral ve kraliçeye layık” gösterişli oturağı bir kenara iterek milletin oturduğu tahta iskemlede oturmuştur. Mersin’in bugünkü güzelliğine kavuşmasını sağlayan Atatürk’ün karşısında, Mersin’i sorunlar kenti haline getirenler lüks arabalarında, 5 yıldızlı otellerde milletten kopuk şekilde yaşamaktadır.

İşte bu nedenle, bugün bizlere düşen en büyük sorumluluk; Ulu Önder’in en büyük eseri olan Cumhuriyet’i anlamak, ilke ve devrimlerine sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara doğru bir şekilde aktarmaktır. Yolumuzu aydınlatmaya O’nun ışığı yeter.

Atatürk’ü, Mersin’e geldiği günün heyecanıyla, özlem ve minnetle anıyorum.