banner773

CHP'li Zeybek: Yargı reformu için önce inanmak ve samimi olmak gerekli

CHP Antalya Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Rafet Zeybek, Yargı Bağımsızlığı ve siyasi iktidarın yargı reformu çalışmalarına dair açıklamalarda bulundu.

Vekil Haberleri 03.12.2020, 12:31
CHP'li Zeybek: Yargı reformu için önce inanmak ve samimi olmak gerekli

CHP'li Zeybek'in o açıklaması:

Bunun gerçekten Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı tarafından dillendirilmiş olması ve yargıda bir reform yapılacak olmasını çok önemsiyoruz. Gerçekten yargı, tarihimizin en sıkıntılı günlerini yaşıyor. Bu gerçeği görmek lazım. Bugüne kadar yapılan yargı reformlarında çıkış noktası hep “yargıyı adalet dağıtır noktasına getireceğiz” diye hareket edildi ama maalesef bu gerçekleşmedi. Bir ülkede hukuk devleti istiyorsanız, adalet dağıtılsın istiyorsanız, bağımsız ve tarafsız yargıyı sağlamak zorundasınız. Bunun iki tane temel konusu vardır. Bir gerçekten yargının bağımsız ve tarafsızlığına içtenlikle inanacaksınız, samimi olacaksınız, iki yargının tarafsız ve bağımsızlığı için gereken yasal düzenlemeleri yapacaksınız.

Maalesef uygulamada görüyoruz ki, Türkiye’de yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda çok ciddi sıkıntılar var, yargı kararlarına ve yargıya yönlendirmeler yapılıyor, talimatlar veriliyor, bu şartlar altında yargının adalet dağıtması, bağımsız olması mümkün değildir. Bu yargının mutlaka yürütmenin etkisi altından çıkartılması gereklidir. Cumhurbaşkanı hala hakim savcı kura çekimlerini Beştepe’de yapıyor, hakim ve savcılara talimat verir gibi konuşuyor, o konuşmalarda muhalefeti eleştiriyor. Cumhurbaşkanı, hakimler ve savcılar karşısında muhalefeti eleştiremez. Oradaki hakim ve savcıya tarafsız olmasını isterken, karşılarında muhalefeti eleştirirseniz, bu inandırıcı olmaz. Yüksek yargı mensupları ile çay toplamaya gidilmemeli, bu tür uygulamalardan vazgeçilmelidir.

2010 Anayasa Değişikliği ile yargı tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirmiştir. 2009 yılında Yargı Reformu programı açıklandı. 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında yargı reformu adıyla yasal düzenlemeler yapıldı ama bağımsız ve tarafsız yargı için hiçbir olumlu gelişme olmadı. 2010 yılında yapılan Anayasa Değişikliği yargıda çok şeyi değiştirdi. O yıllar da ben Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapıyordum, yargı o anayasa değişikliği ile maalesef bir cemaate teslim edilmişti. Bu yanlış görüldü 2017 Anayasa Değişikliği yapıldı ama bu seferde yargı yürütmenin kontrolüne girdi. 12 Eylül Askeri Darbesinden önce Türkiye’de yargıya güven yüzde 80, 85 oranındaydı. Darbenin getirdiği hukuk dışı uygulamalar nedeniyle yargıya güven yüzde yetmişlere kadar düştü. 2010 yılından sonra özellikle yargıya güven yüzde yirmilere düşmüştür. 2014 yılında AKP Genel Başkan Yardımcısı olan şimdi Adalet Bakanı olan Gül bir açıklamasında “yargıya güven yüzde yirmilerin altına düşmüştür” dedi. 2009 yılından sonra yargı reformu olarak çıkartılan hiçbir düzenleme ile yargıya güven artmadı ve hala düşmeye devam ediyor.

YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE TARAFSIZLIĞI İÇİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ YAPILMALI

Yargı reform yapılacaksa öncelikle yapılması gereken anayasada değişiklik yapılmalıdır. Anayasa değişikliği yapılmadan Türkiye’de yargıyı tarafsız ve bağımsız yapamayız. Hakimler ve Savcılar Kurulu yasası mutlaka değiştirilmelidir. HSK bugün adeta yürütmenin bir organı gibi hareket eder noktaya gelmiştir, Yürütmenin etkisindeki bir yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığından söz edemeyiz. Anayasa değişikliği, Hakimler ve Savcılar Kurulu yasası değiştirilmeden ne reform yaparsanız yapın, ne söylerseniz söyleyin yargı bağımsız ve tarafsız olmaz. Bağımsız ve tarafsız bir yargı milletin güvencesi olduğu gibi, gerçekten bir hukuk devleti olmanın, demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin teminatıdır. Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı eğer bu konuda samimilerse bu düzenlemeler yapılmalıdır. Bu dönem mecliste yargı reformu adı altında yasalar geçirildi, bağımsız ve tarafsız yargıyı sağladık mı, sağlamadık. Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı yargıda ve ekonomide reform yapacağız dediklerine göre yargıdaki sorunları kabul ediyorlar demektir, çalışmalara başladılar, dilerim tüm muhalefet partileri, üniversiteler, barolar dahil tüm kesimlerle görüşerek, gerçekten işbirliği içinde yasal değişiklikler gerçekleşir. Yoksa çok şey kaybettik, kaybetmeye devam ederiz. Böyle giderse bu ülkenin geleceği tehlikededir. Bunu hep birlikte ele le verip Türkiye’nin bir hukuk devleti olmasını, yargının bağımsız ve tarafsız olmasını sağlamalıyız.

Uygulamalarda neler oluyor, yargının bir dönem FETÖ’nün kontrolüne girdiğini söylemiştik. O dönem çıkartılan yasalarla “Türkiye’de adaleti gerçekleştireceğiz” iddiasında bulunmuşlardı ama olmadı.

YARGI’NIN İÇİNDEKİ YAPILARI YAZAN KİTAPLARDAKİ İDDİALARI ARAŞTIRIN

İki gazetecimiz, ODA TV yazarları ki, ODA TV 272 gündür kapalıdır. Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan Metastaz kitabını çıkartmışlardı, hemen bunun üzerine soluğu Silivri Cezaevinde aldılar. Bu kitabı okudum, çok ciddi iddialar vardı, bunları araştırmak yerine, gazetecileri susturmak için cezaevlerine gönderildi. Bugün bu iki gazetecimiz Metastaz Cendere adında ikinci kitabı çıkarttılar. Bugün çıkan kitabı henüz tamamını okuyamadım ama başlıklar halinde baktım, yine çok ciddi iddialar var. Bu iddialar hakkında iktidarın gerekli bütün araştırmaları yapıp, yargı içerisindeki bu yapılanmaları tespit edip gereğini yerine getirmesi gereklidir. Aksi takdirde dün FETÖ’den kurtardığımız yargıyı bugün başka cemaatlerin, başka yapıların içine sokarsak hiçbir şeyi değiştiremeyiz.”

Yorumlar (0)