CHP'Lİ YILDIRIM KAYA:TÜRKİYE GENÇLİK VAKFI (TÜGVA) MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI GÖREVİNİ YÜRÜTÜYOR

Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü2016 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ise 2017 yılında, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ile “Değerler Eğitimi ve Sosyal Kültürel Etkinlikler” adı altında 5 yıllık protokoller imzaladı. 

Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü 24 Temmuz 2017 yılında ise Ensar Vakfı ile "Çeşitli Eğitim, Seminer ve Sosyal Etkinlikler Düzenlenmesine Dair İşbirliği Protokolü" imzaladı.

Eğitim Sen imzalanan protokolün iptali için dava açtı. Danıştay 8. Dairesi, kamusal eğitimin devletin görevi olduğu ve devredilemeyeceği tespitini yaparak, protokolün yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.

Milli Eğitim Bakanlığı, Danıştay 8. Dairesi’nin kararına itiraz etti, ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, bakanlığın itirazını yerinde bulmayarak, Danıştay 8. Dairesi’nce verilen yürütmeyi durdurma kararını 2019 yılında kabul etti.

MAHKEME YASAKLADI MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI YÖNETMELİĞİ DEĞİŞTİRDİ

Milli Eğitim Bakanlığı mahkeme kararına rağmen cemaat ve tarikatların uzantısı vakıf ve derneklerle yaptığı protokolleri sonlandırmadığı gibi, mahkemenin kapattığı yolu açmak için de, “Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliğinde”düzenleme yaparak hukuksuzluğa devam etti.

Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliğinde, 12 Eylül 2019 tarih ve 30886 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan değişiklikle, sivil toplum kuruluşlarının eğitim kurumlarında sosyal etkinliklerde bulunmalarının yolunu açtı.

Bundan böyle vakıf ve dernekler, Milli Eğitim Bakanlığı ile protokol imzalamaya gerek kalmadan okullarda “sosyal etkinlikler” adı altında çeşitli faaliyetlerde bulunabilecek.

Daha net ifade etmek gerekirse, vakıf ve dernek kurarak örgütlenen cemaat ve tarikatların “Sivil Toplum Kuruluşu” adı altında okullarda daha rahat faaliyet yürütmelerinin önünü açmak için Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelikte yeni bir düzenlemeyapmıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı, yönetmelik değişikliğinden yıllar önce de cemaat ve tarikatların uzantısı olan vakıf ve derneklerle protokoller imzalayarak, okullarda çeşitli çalışmalar yapmalarının önünü açmıştı. Ancak yönetmelikteki son düzenlemeyle, yapılan uygulamalar hukuki bir kılıfa büründürülmeye çalışılmıştır. 

Mili Eğitim Bakanlığı, düzenlemenin üzerinden daha bir hafta geçmedenokullara gönderdiği yazıyla, okul yönetimlerinin Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ile çalışmalarını hassasiyetle gerçekleştirmelerini istemiştir.

NEDEN TÜGVA?

TÜGVA 2014 yılında kurulmuş. Yüksek İstişare Kurulunda AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu N. Bilal Erdoğan var. Mütevelli Heyetinde ise yine Recep Tayyip Erdoğan’ın Yeğeni Üsame Erdoğan yer alıyor. Türkiye genelinde 58 öğrenci yurdu ve 81 ilde görevlendirdiği tamamı erkek olan temsilcileri bulunuyor.

İnternet sitesindeTÜGVA’nınvizyonu, “Medeniyetimizi yeniden ihya ve inşa edecek nesilleri yetiştirme” olarak ifade edilmiş.

Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni nesiller yetiştirme görevi, Milli Eğitim Bakanlığı eliyle, öğretmenlerimiz tarafından mevcut müfredat çerçevesinde gerçekleştirilir. “Nesiller” yetiştirme görevi vakıflara,  derneklere, cemaatlere ve tarikatlara devredilemez. 

TÜGVA’nın“Yeni nesiller” yetiştirmehedefi, Milli Eğitim Bakanlığının görev alanına müdahale etme girişimi olarak kabul edilmelidir.

Eğitim alanında faaliyet yürüten vakıfların görevi “Yeni nesiller yetiştirmek” değil, “yeni nesillerin yetiştirilmesi için destek”sunmaktan ibarettir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde hiçbir vakfın yeni nesiller yetiştirme yetkisi yoktur!

Ancak 17 yıllık AKP iktidarının eğitim politikalarını incelediğimizde,5 yıl önce kurulan TÜGVA’nın eğitimde söz hakkına sahip olduğunu görüyoruz.

TÜRKİYE GENÇLİK VAKFI (TÜGVA) MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI GÖREVİNİ YÜRÜTÜYOR

TÜGVA yıllardır yaz okulları açarak çok sayıda sosyal aktivite düzenlemektedir. Sosyal aktivitelerin ortak özelliği çocuklara siyasi bir partinin propagandasının yapılması ve denetimden uzak, kimler tarafından verdiği belli olmayan dini eğitimler veriyor olmasıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı, Mahkeme kararlarınıyönetmelik değişikliğiyle aşma çabası içine girerek; Anayasa Mahkemesinin sivil toplum kuruluşları ile işbirliği adı altında yapılan çalışmaların FETÖ benzeri örgütlenmelerin eğitime sızacağı uyarısını da hiçe saymıştır. 

Milli Eğitim Bakanlığı, sorumluluğunu cemaat ve tarikatların uzantısı vakıf ve derneklerle paylaşarak, bir kısım faaliyetleri bu kuruluşlara bırakarak suç işlemektedir.

AKP’nin de, Milli Eğitim Bakanının da, tüm Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarının da bilmesi gerekir ki kamusal eğitim devletin sorumluluğundadır. Hiç kimseye, kuruma ve kuruluşa devredilemez. Laik demokratik, bilimsel, kamusal eğitim Milli Eğitim Bakanlığı eliyle yürütülür.

Yıldırım Kaya

CHP Genel Başkan Yardımcısı

Ankara Milletvekili

11 Ekim 2019