CHP'li Taşçıer: AKP sosyal medyayı A Haber yapmak istiyor!

CHP'li Gamze Taşçıer'in konuşması şöyle:

“MERKEL’İ ELEŞTİRDİĞİ İÇİN GECE YARISI EVİNDEN ALINAN ALMAN GÖRMEDİM”

Bu teklif bir sansür teklifidir. AK Parti'nin genel olarak siyaset anlayışı "Kontrol et, edemezsen sansürle, onu da yapamazsan yasakla." anlayışıdır. Bu teklifi bize Almanya modeli olarak sunuyorsunuz ama ben Merkel'i eleştirdiği için gece yarısı evinden alınan bir Alman hiç görmedim ya da Facebook'ta iktidarın hoşuna gitmeyen bir yazıyı beğendiği için 13 yaşında bir Alman çocuğunun karakola götürüldüğünü hiç duymadım. Hani, sizin şu kıskandığını iddia ettiğiniz Almanya var ya, aslında onu örnek alacaksak eğer, hukukun üstünlüğü konusunda örnek almalıyız ki Almanya 6'ncı sıradayken Türkiye 107'nci sırada. "Almanya şu içeriği kaldırıyor." diyorsunuz; peki, içerik kaldırma konusunda siz ne kadar tarafsızsınız? Örneğin, bir kanal, yandaş olduğu için, 90 bin şikâyet olmasına rağmen kendisiyle ilgili yapılan işlem sayısı sıfır. Dolayısıyla "Almanya modeli" demeyi bırakın, bu düpedüz AK Parti tipi bir sansür modelidir. İbrahim Kalın bugün bir açıklama yaptı, dedi ki: "Sosyal medya kullanıcılarının fikirlerini özgürce ifade etmesinde herhangi bir sorun yok." Sayın İbrahim Kalın, sorun tam da ifade ettikten sonra başlıyor zeten. Çünkü siz o "tweet"i attıktan sonra bir gece yarısı evinize geliniyor ve karakola götürülüyorsunuz. Yani bir anlamda, sizin yaptığınız, tamamen, muhalif avlamak ve gerçekleri gizlemek.

“FETHULLAHLA FOTOĞRAFI OLAN AKP’LİLER İÇERİKLERİ SİLDİRMEK İÇİN SIRAYA GİRECEK”

Neymiş? Batı ülkelerinde unutulma hakkı varmış. Peki, bu hak niçin var? Gerçek mağdurlar için var. Siz bu kanun teklifini getirirken kişilik haklarının zedelendiği gerekçesiyle bunu getirdiğinizi söylüyorsunuz; nedense bu kişilik hakları Canan Kaftancıoğlu için, Berna Laçinler için, muhalif Ahmetler, Ayşeler için getirilmeyecek. Kimin için getirilecek biliyor musunuz? Bu yasa Resmî Gazete'de yayımlandığı gün, Fetullah'la fotoğrafı olan AK Partili vekiller sıraya girecek. Ayakkabı kutusunda, takım elbise poşetinde rüşvet alanlar kişilik haklarım zedelendi diyecek, Kanal İstanbul üzerinden kupon arazi aldırdığınız Katar Emiri'nin annesi hemen başvuracak "Benim kişilik haklarım zarar gördü." diyecek ve unutulma hakkından yararlandıracaksınız. Size yakın bir vakıfta çocuklar istismar edilecek, bunu da unutturacaksınız. Yani amacınız unutma hakkı değil, George Orwel'in 1984 kitabındaki gibi "Büyük biraderin amacı hafızaları silmeye çalışmak.". Muhtemelen bir sonraki yapacağınız hamle de günlükleri silmeye çalışmak olacak. Yani bizi, AK Parti'yi tanımıyormuşuz gibi davranmaktan artık vazgeçin. Niyet okuyuculuğu da yapmıyoruz çünkü on sekiz yıldır artık sizi çok iyi tanıdık.

“TÜRKİYE’DE GENÇLER OYUN OYNAYACAK KONSOLU ALAMADIĞI İÇİN İNTERNETTEN OYUN OYNAYAN AKRANLARINI İZLİYOR”

21'inci yüzyılda Türkiye'yi medeni dünyadan koparmaya çalışıyorsunuz. Bu mecralar zaten içerik üreten mecralar da değil, insanların içerikleri paylaştıkları mecralar. Dolayısıyla, siz bir içeriği çıkarsanız da, kişi VPN'den buna bağlanır yine atar. Onu da yasaklasanız Tor ağından bağlanır yine atar. Gençler internet sayesinde tüm dünyayı görüyor artık. Avrupa’da yaşayan akranı sadece yazın üç ay çalışarak güzel bir araba alabiliyor. Üzerine de cebine para kalıyor. Oradaki gençler sadece harçlık biriktirerek gidiyor en güzel bilgisayar oyunlarını, konsolları alıyor. Dünyayı geziyor, görüyor, yeni insanlarla tanışıyor. Türkiye’de ise bir gencin eli yüzü düzgün bir araba alabilmesi için 4-5 yıllık maaşını yemeden içmeden biriktirmesi, üstüne de yıllarca borçlanması lazım. Konsol deseniz gençler aylarca harçlık biriktiriyor, tam alabilecek duruma geliyor, konsola zam geliyor. Dünyada en çok oyun videosu izlenen ülke Türkiye. Çünkü bizim gençlerimiz oyun oynayacak konsolu ya da bilgisayarı alamıyor, alsa oyununu alamıyor. Kendi oynayamayınca da oynayanı izliyor.

GENÇLERİN DEĞİL YURTDIŞI, KIZILAY’A İNECEK PARASI YOK

Bilal Erdoğan’ın gençlere bir tavsiyesi varmış, yurt dışına gidip gezmelerini öneriyor. Bilal Bey, şunun farkında değil, babası sayesinde Türk lirası pul olduğu için gençler değil yurt dışına gitmeyi, emin olun Kızılay'a inecek parayı bulamıyorlar. Euro olmuş 8 lira, gençler yurt dışını sadece YouTube üzerinden görebiliyorlar. Bu getirdiğiniz uygulamayla da gençlerin YouTube üzerinden dünyayı görme fırsatını bile ellerinden alıyorsunuz. Amaç, öyle bir sistem getirmek ki zaten siz kapatmış olmuyorsunuz, YouTube, Twitter, Instagram bu ülkeden mecburen gitmek zorunda kalıyor. Zaten asıl amacınız da bu, dünyada olan biteni gençler bilmesin, bizi eleştirmesin. Yani sosyal medyayı A Haber yapmak istiyorsunuz. Sayenizde medeni dünyayla aramızdaki uçurum açıldı. Ama ne yaparsanız yapın, ne yasaklar koyarsanız koyun, baskıya ve sansüre rağmen bu gençler sizi götürecek, işte bunu engelleyemeyeceksiniz.