CHP'li Tanrıkulu: Avukatsız, savunmasız bir adalet mekanizması düşünülemez

İşte Tanrıkulu'nun mesajı:

5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla öncelikle insan hakları mücadelesinde yan yana mücadele yürüttüğümüz sevgili arkadaşım Tahir Elçi’yi, keza avukatlık mesleği yürütürken katledilen tüm meslektaşlarımı saygıyla anıyorum.

Avukatlara yönelen şiddet, gözaltı ve tutuklama furyası adaletin temelinde patlatılan dinamit gibidir. Avukatsız, savunmasız bir adalet mekanizması düşünülemez. Savunma olmadan adalet mümkün olamaz. Bu nedenle de her tür tehdide karşı avukatların korunması, haklarının iyileştirilmesi, avukatlara yapılmış bir lütuf değil, olsa olsa adalete katkıdır.

Fakat ne yazık ki avukatların korunması, haklarının iyileştirilmesi konusunda son derece kibirli, hiçe sayan bir iktidar pratiğiyle karşı karşıyayız. Adında “Adalet” olan iktidar partisinin kurmak istediği adalet sisteminde avukatlığın güçlendirilmesi değil, etkisizleştirilmesi hedefi açıktır. Ne yazık ki bu pratik iktidar partisinin temel politikası olduğu gibi, adalet mekanizmasındaki hiyerarşi içinde de kurulmaya çalışılıyor.

Hakimlerin özellikle siyasi davalarda sanık avukatlarına yönelik aşağılayıcı üslupları, tehdide varan gözdağı vermeleri, duruşma salonundan zorla çıkarmaları neredeyse vakayı adiyeden sayılıyor.

Avukatlık mesleğine yönelik kısıtlamalar adaletsiz düzen hedefinin bir parçası olarak okunmalıdır. Türkiye’deki mevcut adalet sistemi, avukatlık mesleğini etkisizleştirme hedefi üzerine kurulmak istenmektedir.

Suçlama mekanizmasının güçlendirilip savunma mekanizmasının zayıflatılması, mümkünse ortadan kaldırılması hedefleniyor.

Halihazırda yüzlerce avukat, Korona virüsü dünyayı sarmışken tutuklu olarak hapislerde tutulmaktadır. Ne yazık ki bu avukatların bir an önce salıverilmesi konusunda hiçbir çaba da gösterilmemektedir.

Bugün buruk da olsa Avukatlar Günü’nü kutlamamız, öncelikle cezaevlerindeki avukatların Korona virüs tehdidinden muhafazası için bir an önce serbest bırakılmalarıyla mümkün olabilir. Bu konuda başta biz avukatlar olmak üzere tüm kesimlerin bu konuda seslerini yükseltmeleri ve hapisteki avukatların da korunmasını talep etmeleri elzemdir.

Avukatların mesleklerini yaparken ceza tehdidi altında tutulmaları, tutuklanmaları ve mahkum edilmeleri ile avukatlık mesleği üzerinde kurulmak istenen tüm baskılar, ceza yargılamasının her aşamasında avukatın/savunmanın rolünü de zayıflatmakta ve hak ihlalleri çok büyük oranda artış göstermektedir.

Unutmayalım ki, bugün nasıl ki hekimler insanların canını kurtarmak için canla-başla mücadele yürütüyorsa, avukatlar da hakların teslimi ve adaletin sağlanması konusunda gece-gündüz mücadele ediyorlar.

Bu vesileyle tüm meslektaşlarımızın 5 Nisan gününü saygıyla, sevgiyle kutluyorum.