banner773

CHP'li Sezgin Tanrıkulu: Her türlü Darbe ve Uygulamalarına Hayır!

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 12 Eylül Darbesi Akabinde Fikir Ve İfade Hürriyeti Rafa Kaldırılıp; Basın Cuntanın Resmi Yayını Haline Getirilmiş, Muhalif Gazeteciler Susturulmuş Ve İnsanlar Fişlenmiştir.

Vekil Haberleri 12.09.2019, 10:42
CHP'li Sezgin Tanrıkulu: Her türlü Darbe ve Uygulamalarına Hayır!

12 Eylül Askeri Darbesine doğan çocuklar şu anda 39 yaşında olup, Türkiye’de zulüm politikaları kuşak tanımamaktadır.

12 Eylül’den beri tüm baskı, zulüm ve işkencelere rağmen, gerek cezaevlerinde gerekse dışarıda yurttaşlar demokrasi ve özgürlük taleplerinden vazgeçmemişlerdir.

AKP Hükümetleri döneminde 12 Eylül Rejimini aratmayan uygulamalar yaşanmıştır. Hapishanelerde, sokakta, karakolda, hayatın hemen her alanında baskı, işkence ve kötü muamele sistematik bir biçimde yürütülmektedir.

12 Eylül halka zulüm ise, bu zulüm sadece kılıf değiştirmiştir ama son bulmamıştır.

12 Eylül Darbesi akabinde fikir ve ifade hürriyeti rafa kaldırılıp; basın cuntanın resmi yayını haline getirilmiş, muhalif gazeteciler susturulmuş ve insanlar fişlenmiştir.

12 Eylül’e doğan bir çocuk o dönem neye tanık olduysa, maalesef, son 17 yılda benzerlerine tanıklık edilmiştir.

AKP Hükümetleri döneminde, muhalif olarak görülen gazeteciler, akademisyenler, hukukçular, öğrenciler, memurlar başta olmak üzere toplumun birçok kesiminden vatandaşlar fişlenmiş, susturulmaya çalışılmış, işsiz bırakılmış ve hürriyetlerinden mahrum edilmişlerdir.

2018 yılında Sansürün Kaldırılışının Yıl dönümünde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile TRT’nin doğrudan Saray’a, RTÜK’ün ise Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlanması, 12 Eylül’den 38 yıl sonra baskıcı ve sansürcü zihniyetin halen devam ettiğini açıkça göstermiştir.

İçişleri Bakanlığı tarafından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı, Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve Van Büyükşehir Belediyesi Başkanının görevden alınması halkın anayasal tercihlerine yapılmış bir darbe olup, darbenin sadece tankla tüfekle yapılmadığı göstermiştir.

Cumartesi Anneleri 700 hafta boyunca çocuklarının akıbetini sorarken, 2018 yılı Ağustos Ayında Cumartesi Annelerine yapılan müdahale ile 80-90 yaşındaki kayıp annelerine şiddet uygulanmış, bir kısmı gözaltına alınmış ve dikta yönetim anlayışı ile Cumartesi Annelerinin Galatasaray Meydanındaki oturma eylemlerine yasak getirilmiştir.

12 Eylül Darbesinden sonra AKP’nin, darbenin kalıntılarını silme konusundaki isteksizliği, hatta bu kalıntıları daha da güçlendirme arzusunu anlayabilmek mümkün değildir.

Uzun tutukluluk süreleri, hasta mahpusların tahliye edilmemesi, gözaltında veya cezaevinde işkence ve kötü muamelenin sürmesi, yine çocuklara gözaltı veya cezaevinde cinsel taciz ve tecavüz olaylarının yaşanması da 12 Eylül’ü hatırlatmaktadır.

Gündelik hayatta ise kadınların, çocukların, LGBTİ’lerin farklı din ve etnik grup mensuplarının karşılaştıkları ayrımcılıklara, saldırılara rağmen yasal düzenlemelerle korunmaması 12 Eylül ruhunun hala bazı kesimlerde varlığını sürdürdüğünü göstermektedir.

Sivil hayata hiçbir otoritenin müdahale etmediği bir Türkiye’de demokrasi çınarını yeniden yeşertmek için, askeri veya siyasi her türlü darbeye ve darbe uygulamalarına HAYIR!

Yorumlar (0)