CHP'li Kadıgil: Kadınların çağrısına kulak verin
Bütçe görüşmelerinden sonra çalışmalarına ara veren TBMM dün ilk Genel Kurul toplantısını gerçekleştirirken, CHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Av. Sera Kadıgil, EŞİK’in çağrısına “Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kadın örgütlerinin çağrısını can-ı gönülden destekliyor, bu süreçte üzerimize düşecek her ne varsa fazlasıyla yapmaya hazır olduğumuzu duyuruyoruz” dedi.
Genel Kurul’da Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in, kadına yönelik şiddet suçlarında, arabuluculuk ve uzlaştırma da dahil olmak üzere hiçbir uyuşmazlık çözüm yoluna gidilmemesi için kanun teklifi İçtüzük 37.ye göre gündeme getirildi. CHP Grubu adına söz alan Av. Kadıgil, Türkiye’nin altına imza attığı uluslararası sözleşmelere ve ulusal mevzuata uymadığına dikkat çekerek bu durumun günde en az 3 kadının ölmesine yol açtığını vurguladı. Kadıgil, Çakırözer’in kanun teklifini vermesine neden olan Ayşe Tuba Aslan’ın katledilmesini hatırlatarak “23 kez şikayetçi olmasına rağmen tek adım atılmayan, katledildiğinde çantasından beni korumak için ölmemi mi bekliyorsunuz yazılı son şikayet dilekçesi çıkan Ayşe Tuba Aslan dosyasında yaşanan akıl almaz ihmaller… Ayşe Tuba Aslan 23 kez şikayet ediyor olmuyor, tehdit ediliyor uzlaşmaya yönlendiriliyor, koruma istiyor sağlanmıyor yani mevzuatla düzenlediğimiz hiçbir hüküm hakkıyla uygulanmıyor. Daha da acısı bu ihmaller zincirinde payı olan, görevini yapmayarak bir kadının katledilmesine sebep olan hiçbir devlet görevlisi yargılanmıyor! HSK hakimlerin suçu yok diyor! Savcılık polisin ihmali yok diyor! Bakanlık ŞÖNİM’in ihmali yok diyor…Ayşe Tuba Arslan belli ki kendi kendine ölmüş! Arkadaşlar, bizim yasalarımız, bizim biz milletvekillerinin çıkarttığı yasalar hakkıyla uygulanmıyor bu yasaları uygulamayanlar da ataerkil düzen tarafından cezalandırılmak yerine adeta ödüllendiriliyor!” ifadelerini kullandı.
“KADIN CİNAYETLERİ SİTEMATİK HALE GELMİŞSE BUNUN ADI CİNS KIRIMDIR”
tüm bu yaşanılanların adının doğru konulması gerektiğinin altını çizerek “İçinde yaşamak zorunda kaldığımız bu kapitalist ve ataerkil düzen sistematik olarak biz kadınları yok ediyor. Adını doğru koymak lazım, bunun adı o yüzden bir "kadın kırım"dır, bunun adı o yüzden bir "cins kırım"dır. Yani, sırf kadın olduğu için toplum tarafından kendine yüklenen o saçma sapan roller yüzünden bir kadın öldürüldüğünde bunun adı kadın cinayetidir. Eğer ki; devlet kadını korumuyorsa, faili cezasız bırakıyorsa ve sistematik hâle getiriyorsa bu kadın cinayetlerini işte bilin ki onun adı da bir cins kırımdır” ifadelerini kullandı.
Sanatçı, aydın, aktivist pek çok insanın Meclis’i göreve çağırdığının hatırlatan Kadıgil, “Bizi göreve çağırıyorlar. Her gün kadınlar ölüyor artık bir şey yapın, toplanın, görüşün, mevzuatı uygulayın bu sistematik kadın kırımını durdurun diyorlar! Sizler bizi yani muhalefet partilerini dinlemiyorsunuz, bizi dinlememeyi marifet sayıyorsunuz. Bakın sadece bu dönem kadına karşı şiddetin önlenmesi için onlarca kanun teklifi, onlarca araştırma önergesi verilmiş; hiçbirini dinlememişsiniz. Gelin, bari bu ülkenin kadınlarını dinleyin! Çünkü bu teklifi kabul etmediğiniz zaman bir ay sonra kocasıyla uzlaşmak için masaya oturmak zorunda kalan başka bir Ayşe Tuba ölecek ve bunun vebali de hepinizin üzerinde olacak, EŞİK'in çağrısına uyalım ve derhâl toplanalım diyorum” dedi.
CHP’li Vekil’in kadın/cins kırımının önüne geçmek için mücadeleye görüşülen kanun teklifini kabul ederek başlanabileceğini çağrısı ise AK Parti ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.
