CHP'li Kadıgil: Bu ahlaksız teklifin amacı şahsım devletine yalakalık etmeyi reddeden demokratik kitle örgütlerini yok etmek!

Tasarının derneklere getirdiği düzenlemeler üzerine Meclis kürsüsünde bir konuşma yapan CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil’in, çıkarılan torba yasayı “ahlaksız teklif” olarak nitelendirerek tek amacının “Şahsım devletine yalakalık etmeyi reddeden demokratik kitle örgütlerini yok etmek!” olduğunu söylemesi tartışmalara neden oldu.

Vekil Haberleri 26.12.2020, 11:22
CHP'li Kadıgil: Bu ahlaksız teklifin amacı şahsım devletine yalakalık etmeyi reddeden demokratik kitle örgütlerini yok etmek!

Getirilen teklifin uluslararası ve anayasal pek çok maddeyi ihlal ettiğini belirten Kadıgil, “Üzerine söz aldığım 12. Madde de bu ahlaksız teklifin diğer maddeleri gibi evlere şenlik. Bu teklif hem Anayasa’ya hem uluslararası sözleşmelere aykırı. Gerçi Anayasa takmamayı marifet sanan bir cenaha bunları söyleyince artık benim gülesim geliyor! Zira malum sizi bağlayan şey ne AYM, ne AİHM, ne kanunlar, ne anayasa, ne evrensel hukuk kuralları! Varsa yoksa saray ve eşrafının hezeyanları! Başka ne dayatılıyorsunuz peki bu ahlaksız teklifte? Seçimle ve mertçe kazanamadığınız belediyelere kayyumlarla çöktüğünüz yetmemiş olacak, şimdi de derneklere kayyum atayarak çökme peşindesiniz. Saray yalakası olmayan her canlının terör soruşturmasını tadacağı güzel ülkemde oldu da dernek yöneticilerinden biri hakkında bir soruşturma açılırsa hem kişi görevden alınacak, yetmedi kayyum atanacak, yetmedi jet hızıyla derneğin faaliyeti durdurulacak!” ifadelerini kullandı.

“ŞAHSIM DEVLETİ” İÇİN ‘DEMOKRATİK’ ‘KİTLE’ ‘ÖRGÜT’ KELİMELERİNİN YAN YANA GELMİŞ OLMASI ZATEN BAŞLI BAŞINA BİR SORUN!”

Kadıgil, otoriter rejimlerin Demokratik Kitle Örgütleri’ne düşmanlığının aslında bu üç kelimede saklı olduğunu belirterek “Otoriter rejimler neden ille ki düşmandır demokratik kitle örgütlerine? Aslında temel sorun gördüğünüz gibi isimde başlıyor; Demokratik! Kitle! Örgüt! Sokakta 3 kişi görse üstüne gazla saldırma noktasına gelmiş “Şahsım Devleti” için bu üç kelimenin yan yana gelmiş olması zaten başlı başına bir sorun!” dedi.

Demokratik kitle örgütlerinin kapitalist devletlerin ezdiği halklar için dayanışma, örgütlenme ve direnme yolu olduğunun altını çizen Kadıgil, “Biz bu nefretin en somut örneklerini 12 eylülde faaliyetten men edilen 23 700 dernekte gördük! 20 Temmuz Sivil Darbesi sonrası KHK’larla kapısına kilit vurduğunuz 1 748 vakıf ve dernekte gördük! Gezi sonrası ipe sapa gelmez suçlamalarla kriminalize etmeye kalktığınız insan hakları örgütlerinde, 1151 gündür esir tuttuğunuz Osman Kavala’ya yönelik bitmeyen hıncınızda gördük!” ifadelerini kullandı.

CHP’li Vekil şu andaki teklifin hak mücadelesi veren tüm kesimleri hedef aldığını vurgulayan Kadıgil, “ Biz bunu, biz varız, buradayız diyen ve en temel insan hakları için onurla direnen LGBT+ derneklerine duyduğunuz nefrette görüyoruz! Erkek egemenliği altına alamadığınız kadın derneklerine yönelik saldırılarınızda görüyoruz! Yandaşlarınıza ya da emperyalistlere peşkeş çektiğiniz derelerimiz, ormanlarımız, topraklarımız için direnen çevre örgütlerine ettiğiniz zulümde görüyoruz! Tüm baskılarınıza rağmen azimle insan haklarını savunan ve ne kadar kirli çamaşırınız varsa ortaya döken örgütlere yaşattıklarınızda görüyoruz! Türk tabiplerini, baroları hain ilan eden faşist ve zehirli dilinizde görüyoruz!” dedi.

“SİZ İSTİYORSUNUZ Kİ; YOKSULLUĞA MAHKUM ETTİĞİNİZ BU TOPLUM HER ZAMAN VE DAİMA SİZİN ELİNİZE BAKSIN!”

Teklifle sivil toplum kuruluşlarını tamamen işlevsiz kılmanın yanında fonlarına da el konulacağını belirten Kadıgil “Bir de bu örgütlerin bin bir zorlukla buldukları fonlara, acil durumlarda dayanışmayla toplanan paralara bile göz dikmişsiniz, yakışır. Bu teklifi dayatan Saray, aynı zamanda samimi dostlarının, bilumum yandaş ve akrabalarının yönettiği vakıf ve derneklere “vergi muafiyeti” tanımaktan da ar etmiyor elbette! Şaşırmıyoruz çünkü bu zihniyet için olması gereken tam da budur! Çünkü dayanışma yataydır, sözde “hayırseverlik” diye sattığınız bahşetme ise dikey. Siz istiyorsunuz ki yoksulluğa mahkum ettiğiniz bu toplum her zaman ve daima sizin elinize baksın! İstiyorsunuz ki halkın vergileriyle yediğiniz 3er 5er maaşlardan “gönlünüzden kopanı” hayır hasenat işlerine harcayın, ötesine kimse karışamasın! Toplumun dayanışarak güçlenmesini değil, el açıp kendisine dilenmesini bekleyen göz kamaştırıcı bir egoyla ülke yönetmeye kalkmanın hazin sonucudur tüm bu yaşananlar!” dedi.

ÇİFTE STANDARTLI HASSASİYET

Oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç’in Kaıdgil’in konuşmasının ardından CHP’li Vekilin kürsü de kalmasını isteyerek “Sayın Kadıgil, genç milletvekilisiniz, aktivist yönünüzü biliyorum, ona bir şey demiyorum ancak bazı ifadeleriniz hakikaten eleştiri sınırlarını aşan ifadelerdi. Bir kere, milletvekilleri tarafından verilmiş bir teklifin bir "ahlaksız teklif" olarak kürsüden nitelendirilmesi kesinlikle doğru bir ifade değil” dedi. Sözlerinin arkasında olduğunu belirten Kadıgil “Eğer ki yasa başlığı altında metne sinsice içine bir şey yediriliyorsa bu, ahlaksız bir tekliftir” derken söz alan CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç, “Siyasi terminolojide ahlakla, etikle ilgili konular defalarca mahkemeye gitmiştir ve eleştiri sınırları içerisinde kabul edilmiştir ve bir siyasetçinin konuşurken etik kurallardan bahsetmesi kadar doğal bir şey yoktur” şeklinde konuştu.

“MECLİS TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ HAKARETLER EDİLİRKEN SUSTUNUZ!”

HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş da, Bilgiç’in kullandığı “gençsiniz, hayecanlısınız” sözlerini talihsiz bulduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında “Doğrusu hassasiyetinizi gördüm ancak bu Mecliste bütçe görüşmeleri sırasında Meclis tarihinin görmediği ve umarım, bir daha görmeyeceği hakaretler ve aşağılamalar yaşandı ve maalesef, yine o gün siz yönetiyordunuz. Yani burada "ahlaksız teklif"le İçişleri Bakanının söylediği o kavramları bir daha kullanmayacağım meşrulaştırmamak için ve başka kavramları da. Burada hakikaten bütün gruplara eşit yaklaşılması gerektiğine inanıyorum” dedi.

HDP Şırnak Miletvekili Hüseyin Kaçmaz da “Bu kürsüde konuştuğum için AKP'li bir kadın milletvekili bana "Şerefsiz." dedi -açıkça tutanaklarda- "Şerefsizsin." dedi ve Naci Hoca o sözü aldı, değiştirdi, götürdü, getirdi ve sizler de bir kınamaya bile müsaade etmediniz. Bugün Sera Vekilimizin, arkadaşımızın burada söylediği "ahlaksız teklif"e mi takılıyorsunuz? O gün size yakıştıramadım, bugün de size de yakıştırmıyorum. Eşitlikçi olun, hakkaniyetli olun. Size daha önce de söyledim; kibrin olduğu sağduyunun olmadığı yerde felaket vardır ve sizi bu felaket bekliyor” sözleriyle Meclis oturumlarında eşitlik ilkesine riayet edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Yorumlar (0)