CHP'li Gürer: “Stoklarında nohut fazlası varken ülkemize nohut ithal edilmesini seyreden TMO, kamuoyuna yaptığı açıklamada olayı çarpıtmıştır”

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP)Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, stoklarında yeterli miktarda nohut varken ülkemize nohut ithaline ses çıkarmayan TMO, kamuoyuna kelime oyunları yaparak verdiği bilgide gerçekler çarpıtılmıştır.

Vekil Haberleri 07.01.2021, 11:46
CHP'li Gürer: “Stoklarında nohut fazlası varken ülkemize nohut ithal edilmesini seyreden TMO, kamuoyuna yaptığı açıklamada olayı çarpıtmıştır”

Tarım ve Orman Bakanlığı internet sitesinde Türkiye’nin nohut ihracatında altıncı, ithalatında ise beşinci ülke olduğu yazılıdır. TMO depoları nohutla doluyken Ülkemize nohut ithalatı kim ya da kimlere neden yaptırılmıştır? Özel ürün ithali ile konu geçiştirilebilir mi? Nohut stok durumu, TMO 2019 yılı Sayıştay raporunda geniş ve detaylı olarak yer almaktadır. Ülkemizde yeterli stok varken TMO hangi suçluluk psikolojisi ile “TMO ithalat yapmadı” açıklaması ile olayı çarpıtıp gerçeklerin görülmesini engellemeye çalışmaktadır.

Sayıştay raporunda:

“Türkiye’nin yıllık ihtiyacının yarısı kadar nohut stoku bulunması, fire ve kısmi bozulmalar bakımından depolama ve muhafazasının da hububata göre daha zor olduğu dikkate alınarak, nohut stoklarının bir an önce satılarak azaltılması ile önümüzdeki dönemde alternatif ürün desteği sağlanması konusunda Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde girişimde bulunulması önerilir” denilmektedir. Bu soruna çözüm üretmek yerine TMO kelime oyunu yaparak olayı saptırmaktadır. Türkiye’nin nohut ithal ettiği gerçeği ortadayken ve Sayıştay raporuna göre stoklarda nohut varken, TMO tarafından “Biz nohut ithal etmedik” denmesi konunun çarpıtılmasıdır.” dedi.

SAYIŞTAY’IN TMO RAPORU 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Sayıştay’ın, TMO’nun stoklarında gereğinden fazla nohut bulundurmasına rağmen, Türkiye’nin yurtdışından nohut ithal ettiği, muhafaza edilmesinde güçlük yaşanan ürünlerinden bir bölümünün de  Suriye’ye hibe edildiğinin de Sayıştay raporuna yansıdığını söyledi.

KELİME OYUNU YAPMA TMO!..

2019 yılı TMO Sayıştay raporunun  üzerinden eleştirilerde bulunduğunu anımsatan  Ömer Fethi Gürer, “TMO, bu eleştirimize verdiği yanıtta, TMO’nun nohut ithal etmediğini belirterek özel sektörün nohut ithal ettiğini ifade etmiştir. Bizim yaptığımız basın açıklamasının belge, bilgi ve gerçeklere dayanmadığını ifade etme  haksızlığını göstermiş. Kelime oyunu yaparak, ülkemizde tarımın geldiği noktanın yarattığı olumsuzlukların üzerine örtemeye çalışmak, kelimenin tam anlamıyla aymazlıktır” diye konuştu.

TÜRKİYE NOHUT İTHALATINDA İLK 5’TE 

Türkiye’nin nohut ithalatında dünyadaki ilk 5 ülke arasında yer aldığının, Tarım Bakanlığının Resmi internet sitesinde görülebileceğine de dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2018 yılında 93 bin ton, 2019 yılında 13 bin ton, 2020 yılı Kasım ayı itibariyle de 18 bin ton nohut ithalatı  yapıldığını TMO da kabul ediyor ama biz yapmadık diyor. TMO’da yeterli nohut stoku varken bu ithalata neden göz yummuştur? TMO stoklarında nohut  varken  firmaların  özel ürün ithali ile  durum açıklanabilir mi? Tohumunu getirir o ürünü ülkende üretirsin. Ayrıca verilerde ithalatta değişkenlik nedendir? Türkiye nohut ithalatında dünya beşincisi olduğunu Tarım ve Orman Bakanlığı resmî internet sitesinde yer almaktadır. TMO stoklarında yeter miktarda stok varken nohut ithalatı kimlere yaptırılmıştır?” dedi.

TMO’nun çiftçinin karagün dostu olmaktan uzaklaştığı ve hububat ithalinde yabancı çiftçiyi destekler  durumuna erdiğini de vurgulayan Gürer, “TMO açıklama yapmasını biliyorsa  2020 yılında ne kadar çiftçiden buğday aldı? Yurt dışından hangi ülkeden kaç liradan buğday getirdiğini de kamuoyuna açıklamalıdır. Tarım ve Orman Bakanı yazılı soru önergemize verdiği cevapta, “2018 yılında nohut ithalimiz yok”demişti. TÜİK kayıtlarında ise  93 bin not ithalat yapıldığı yer almaktadır. Bakan’ın  nohut ithalatından haberi olmadığının  ortaya çıkması nedeniyle yaşadığı mahcubiyeti bu sefer konuyu TMO tarafından çarpıtılıp kamuoyuna açıklama yaparak savuşturmaya çalışmaktadır. TMO stoklarında yeterli nohut varken  ülkemize nohut ithalatı yapılmasının TMO stoklarına olumsuz yansıdığı Sayıştay raporlarında ifade edilmektedir. TMO “biz ithal etmedik” demekle ithalatın varlığı ortadan kalkmaz. TMO  sorumluluktan sıyrılamaz. TMO piyasa dengeleme görevi varken stoklarında yeterli miktarda nohut varken nohut ithal edilmesine ses çıkarmayıp, “Biz ithal etmiyoruz. Başkası ithal ediyor “demek kurumun içine düşürüldüğü durumun acı göstergesidir” dedi.

SAYIŞTAY RAPORUNDA NE YAZIYOR

2019 YILI TMO Sayıştay raporunda Türkiye’de çok miktarda nohut stoku varken, yurtdışından nohut ithal edilmesinin yarattığı sorunlar  kapsamlı olarak yer alıyor.

Sayıştay raporu:

 “Son iki yılda (2018-2019) iklim koşullarının uygun olması nohut üretiminin artmasında başlıca etken olmakla birlikte, Bakanlığın uyguladığı teşvik politikası da bu üretim artışını destekleyen diğer önemli etken olmuştur. Ancak TÜİK 2018 yılı verilerine göre ülke tüketiminin 465 bin ton olduğu dikkate alındığında, son iki yıl üretiminin, ülke tüketiminin çok üzerinde olduğu görülmektedir. Öte yandan 2018 yılı alımlarının henüz başlamadığı ilk 6 aylık dönemde (Arjantin, Meksika ve Hindistan’dan) 94 bin ton da ithalat yapılmış olması, nohut üretiminde ciddi bir arz fazlası sorunu çıkarmıştır. Nitekim TMO da bu durumdan etkilenmiş ve söz konusu üretim miktarlarının 2018/19 alım döneminde 96 bin tonunun, 2019/20 alım döneminde de 234 bin tonunun satın alınmış olması nedeniyle nohut stokları büyük bir artış göstermiştir.

TMO Yönetim Kurulu konuyla ilgili olarak yıl içerisinde iki karar almış, ilkinde (16.05.2019 tarih ve 11/52-5 sayılı karar) arz fazlası nedeniyle piyasa satış fiyatlarının gerilemiş olması ve ihraç fiyatlarının de düşük bir seyir izlemesi nedeniyle, mevcut nohut stoklarının sadece iç satış yoluyla eritilemeyeceği, bir yandan yüksek stokların muhafaza ve depolama sorun ve masrafları çıkarırken, diğer yandan da ihracat zorunluluğu nedeniyle görevlendirme bedellerinin söz konusu olabileceği, bu nedenle de Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan 40.000 tona kadar nohut ihracatı ile görevlendirme konusunda olur alındığı hususuna yer verilmiştir. Diğer kararda ise (18.11.2019 tarih ve 23/103-4 sayılı karar), son alımlarla birlikte nohut stoklarının 279 bin tona çıktığı, bakliyat stoklarının hububata göre daha kısa süreli olduğu, yapılan (Eylül 2019 itibariyle 90 bin ton) ülke ihracatına rağmen, piyasa şartlarının daha önceki kararda sözü edildiği biçimiyle sürmekte olduğu ve stok fazlasının ancak ihracat yoluyla çözümlenmesinin uygun olduğu ifade edilmiş;

“Halihazırda Kuruluşumuz tarafından doğrudan ihracata yönelik çalışmalar yapılmakla birlikte bakliyat ihracatının genellikle 20-25 tonluk konteynırlarda, azami 10-15 konteynerlik partiler halinde yapılıyor olması dikkate alındığında arz fazlası stoklarımızın tamamının sadece Kuruluşumuz tarafından doğrudan ihracat yoluyla değerlendirilmesinin uzun zaman alacağı, hububat ithalatı için de yoğun olarak kullanılan liman işyerlerimizin yükünü artıracağı, liman teslimi yapılacak ihracat maliyetinin taşıma ve elleçleme nedeniyle yüksek olacağı değerlendirilmektedir.

Yukarıda arz edilen hususlar çerçevesinde muhafaza güçlüğü ve süresi de dikkate alınarak eski yıl mahsulü stoklarımız öncelikli olmak üzere stoklarımızın değerlendirilmesi amacıyla bakliyat stoklarımızın ihraç kayıtlı olarak, alıcıların Kuruluşumuzdan peşin satın aldıkları ürünü yurt dışına ihraç etmek kaydıyla satın alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir” denilerek, peşin bedelle ihraç kayıtlı satış hususu karara bağlanmıştır.

Bu arada, kısmen de olsa nohut stoklarının azaltılmasını sağlayacak bir gelişme olarak, 6 Kasım 2019 tarih ve 1745 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile “Suriye’de Yaşayan Sivil Halk Başta Olmak Üzere İhtiyaç Sahibi Diğer Ülkelere ve/veya Bu Ülkelerdeki İhtiyaç Sahiplerine Un ve Bakliyat Hibe Edilmesi Amacıyla Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünün Görevlendirilmesine İlişkin Karar’ın yürürlüğe konulması uygun görülmüş ve Karar kapsamında 100.000 tona kadar ekmeklik buğdayın yanısıra, 10.000 tona kadar da nohut ve yeşil mercimeğin de bulunduğu görülmüştür.

Tarımsal üretimin iç ve dış talebe uygun olarak geliştirilmesi, verimlilik, ürün çeşitlendirilmesi ve uygulanacak desteklerin belirlenmesini içeren tarım politikasını yürütmek Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sorumluluğunda olmakla birlikte, özellikle hububat üretiminde ve son yıllarda fındığın yanı sıra nohut ve mercimek gibi bakliyat ürünlerinin alımında da en büyük alıcı durumunda olan TMO’nun da aynı sorumlulukla, ülke ihtiyacının ya da bir diğer ifadeyle iç talep ile dış dış talebin üzerinde üretimin söz konusu olduğu ürünlerde, giderek silo ve depoculuk faaliyetlerini ve kapasitesini daralttığı da dikkate alınarak, Bakanlık ile koordinasyon ve aşırı üretimi söz konusu olan ürünler yerine (örneğin nohut yerine, kimyon, mercimek, fasulye ya da börülce gibi) alternatif ürün üretimi ve desteği sağlanması konusunda girişimde bulunulması, tarımsal üreticinin mağdur ve ürünün de değerini bulması, ziyan olmaması ve TMO’nun da zarar görmemesi bakımından önem arz etmektedir.

Öneri:

Türkiye’nin yıllık ihtiyacının yarısı kadar nohut stoku bulunması, fire ve kısmi bozulmalar bakımından depolama ve muhafazasının da hububata göre daha zor olduğu dikkate alınarak, nohut stoklarının bir an önce satılarak azaltılması ile önümüzdeki dönemde alternatif ürün desteği sağlanması konusunda Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde girişimde bulunulması önerilir.”

Yorumlar (0)