CHP'li Ersoy pandemi koşullarında halkı korumak için kanun teklifi verdi

İstanbul Milletvekili Oya Ersoy; uluslarası pandeminin ilan edildiği bu günlerde halkın haklarını korumak ve yaşamanın her alanında hak kayıplarını önlemek için Pandemi Karşısında Halkın Korunması İçin Alınacak Acil Önlemlere Dair Kanun Teklifini Meclis Başkanlığı’na sundu

Vekil Haberleri 10.04.2020, 11:11
CHP'li Ersoy pandemi koşullarında halkı korumak için kanun teklifi verdi

Anayasanın 2. ve 5. maddesi gereğince pandemi koşullarında halk güvence altına alınmalıdır

Salgının etkisiyle sosyal yaşam alanını, işini ve geçim olanaklarını yitiren halkın büyük bir çoğunluğunun etkileri gün geçtikçe ağırlaşan bir yoksunluk ve yoksulluk durumu içinde olduğu ve halkın yaşadığı bu sıkıntılara ağır hak kayıplarının eklendiği kanun teklifinde vurgulanmıştır.

Anayasa 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin insan haklarına saygıyı temel alan sosyal bir hukuk devleti niteliği ve Anayasa m.5’de yer bulan “Devletin temel amaç ve görevleri” arasında; kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak olduğu ifadeleri kanun teklifinin gerekçelerinden birisidir.

İnsanca yaşam koşullarını koruyun!

Kanun metni kapsamında “Pandemi Karşısında Halkın Korunması İçin Alınacak Acil Önlemlere Dair Kanun” ile güncel COVİD-19 hastalığı nedeniyle ülkemizde halk nezdinde oluşan mağduriyetlerin ve hak kayıplarının bir nebze de olsa önüne geçilmesi; devletin temel icraatlarında, bu amaç ve kapsam ile halkın hak ve kazanımları ile insanca yaşam koşullarının korunmasına önem ve öncelik verilmesi amaçlanmakta; bu kapsamda devlet organları ve aynı zamanda özel hukuk kişileri için bağlayıcı kimi hukuki düzenlemeler getirilmektedir.

Hazırlanan kanun metninde sağlık hakkından çalışanların korunmasına, temel hizmetlerin sunumundandan, tarımsal faaliyetlerin korunmasına kadar yaşanacak hak gasplarının önlenmesini ve hakların korunmasını güvenceye kavuşturmayı amaçlayan hükümler yer almaktadır.

Kanun kapsamında yer alan maddeler aşağıdaki başlıkları güvence altına almaktadır

Sağlık ve Tedavi Hakkı

Sağlık Çalışanlarının Korunması

Çalışanların Korunması

İş, Ücret ve Sosyal Güvenlik Hakkı

Temel Hizmetlerin Sunumu

Barınma Hakkı

Beslenme Hakkı, Tarımsal Faaliyetlerin ve Tarım Sektörünün Korunması

Kişi Güvenliği ve Özgürlüğü

Mali Kaynak Yaratılması

Denetim

Cezai Hükümler

Salgın döneminde ücretsiz sağlık ve tedavi hakkı

Kanun teklifinin 2. maddesine göre uluslararası pandemi koşullarında COVİD-19 hastalığı nedeniyle kamu hastaneleri ve özel hastanelere başvuran hastalara tedavi, tetkik ve test işlemleri ile ilaç, tedavi ve tıbbi malzeme ücretsiz olarak sunulacak.

COVİD-19 hastalığından korunmak ve bulaşmasını önlemek amacıyla tıbben kullanımı faydalı görülen maske, eldiven, dezenfekte ve hijyen amaçlı malzemeler ile sair koruyucu malzemeler, devlet tarafından yurttaşlara ücretsiz olarak temin edilecek.

Sağlık ve tedavi hakkı kapsamında 2. maddede; Özel sektöre ait ve özel sektör tarafından işletilen sağlık kuruluşları, Sağlık Bakanlığı ve sağlık alanında faaliyet gösteren kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin birlikte belirleyeceği ihtiyaç ve gereklere göre acele kamulaştırılacak ve COVİD-19 hastalığının teşhis ve tedavisi amacıyla yapılandırılarak toplum hizmetine sunulacak.

Sağlık çalışanları koruyucu ekipman olmadan çalıştırılamaz

Sağlık çalışanlarının korunması için hazırlanan 3. maddeye göre sağlık çalışanları koruyucu ekipman olmaksızın çalıştırılamamaktadır. Altmış yaş ve üzeri sağlık çalışanları ile mevcut sağlık sorunları nedeniyle yaşamsal risk altında bulunan sağlık çalışanları, gebe ve engelli konumundaki sağlık çalışanları, COVİD-19 hastalığının doğrudan teşhis ve tedavisiyle ilgili birimlerde ve işlerde çalıştırılamayacağı gibi karı-koca sağlık çalışanı olan kişiler de aynı anda çalıştırılamayacak.

COVİD-19 hastalığının teşhis ve tedavisinde görev alan sağlık çalışanlarının bakmakla yükümlü olduğu yakınlarının her türlü insani gereksinimleri, ilgili sağlık çalışanın talebi üzerine ve bedelsiz olarak Devlet tarafından karşılanacak.

Yine bu madde ile sağlık çalışanları şehir içi ve dışı ulaşım araçlarını ücretsiz kullanırken, kamu ve özel sektöre ait konaklama tesislerinde ücretsiz olarak kalabilecekler.

Salgın koşullarında çalışanlara ücretli izin

Kanun teklifinin 4. maddesine göre Toplumun ihtiyaç duyduğu sağlık, güvenlik, beslenme, enerji, barınma, ulaşım, eğitim, bilimsel araştırmalar ve diğer temel mal ve hizmetlerin üretimine dair olanlar hariç olmak üzere; kamu ve özel sektördeki bütün çalışma faaliyetleri, bu kanunun yürürlükte bulunduğu sürece durdurulacak, kamu veya özel sektörlerde her türlü işte çalışanlar ücretli izinli sayılacak.

Toplumun ihtiyaç duyduğu temel mal ve hizmetlerin üretimi amacıyla çalışmanın devam ettiği işyerlerinde, COVİD-19 hastalığının bulaşmasının önlenmesi ve çalışanların sağlığının korunması amacıyla gerekli bütün tedbirler ivedilikle alınacak.

İşten çıkarmalar yasaklanıyor

Teklifin 5. maddesinde işten çıkarmalar yasaklanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25 inci maddesinin (II) nolu bendinin (c), (d), (e) ve (f) bentlerindeki durumlar hariç olmak üzere; kamu ya da özel sektörde çalışan hiçbir kişi, bu kanunun yürürlükte bulunduğu süreçte, iş sözleşmesi işveren tarafından tek yanlı olarak fesih edilerek işten çıkarılamayacak.

COVİD-19 hastalığından ve uygulanan tedbirlerden kaynaklı faaliyetlerine geçici süreyle ara veren veya temelli sona erdiren işyerlerinde çalışanların iş, ücret ve sosyal güvenlik hakları devlet güvencesi olup; bu kişilere, yeni bir iş bulmalarına kadar ve her durumda bu kanunun yürürlükte bulunduğu sürece asgari ücret oranında ücret ödemesi ve sosyal güvenlik primlerinin ödemesi Devlet hazinesinden yapılacak. Ancak faaliyetlerine geçici süreyle ara veren işyerlerinde çalışanların hak etmiş olduğu yıllık ücretli izin hakkına karşılık gelen ödemelerden işveren sorumlu olacak.

Salgın süresince asgari ücret 3200 TL

Teklifin ilgili maddesine göre salgın süresince asgari ücret 3200 TL olarak belirlenmekte ve devlet hazinesinin güvencesine alınmaktadır. Kanunun yürürlükte bulunduğu sürece emekli maaşlarının aylık alt sınırı, net asgari ücretin altında olmayacağı belirtilmiştir.

Kanun teklifinin ilgili maddesi vergilendirme sistemini değiştirerek 103 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103 üncü maddesinde yer alan vergilendirme oranlarından alt gelir gruplarına ait mevcut %15 ve %20’lik oranların 2020 ve 2021 mali yılları dönemi için %1 ve %5 oranlarında uygulanmasını düzenlemektedir.

Temel hizmetler ücretsiz olarak sunulacak

Konutlara sunulan elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet ve sair iletişim hizmetleri bu kanunun yürürlükte bulunduğu sürece hiçbir ücret, harç, katkı payı ve sair bir maddi bedel ve katkı talep edilmeksizin, bedelsiz olarak verilecek. Öte yandan elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet ve sair iletişim hizmetlerinin geçmiş dönem borcu, kaçak kullanım ya da başkaca bir nedenle sona erdirilemeyeceği, herhangi bir kesinti yapmaksızın hizmetin sürdürüleceği güvence altına alınmıştır.

Kiracıların kiraları hazineden karşılanacak

Bu kanunun yürürlükte bulunduğu sürece hiç kimsen kira bedelini ödeyememesi nedeniyle konutundan tahliye edilmeyecek. Ekonomik güçlük yaşadığı için kirasını ödeyemeyen kişilerin barınma hakkı anayasaya göre Devlet güvencesinde olduğu için kira bedeli hazine tarafından karşılanacak.

Temel gıda ürünlerinde fiyat artışı yapılamaz

Kanunun yürürlükte bulunduğu süre boyunca kişilerin ihtiyaç duyduğu temel gıda ürünlerine fiyat artışı yapılamayacağı, temel gıda ürünlerinin alım ve satımının vergiden muaf tutulacağı belirtilmiştir.

Çiftçilerin ihtiyaçları ücretsiz olarak temin edilecek

Tarımsal faaliyet ve üretimin sürdürülebilmesi için ihtiyaç duyulan yakıt, su, gübre, yem, tohum ve sair girdi teşkil eden temel ihtiyaçlar, tarımsal faaliyette bulunan küçük çiftçi niteliğindeki üreticilere bedelsiz olarak; büyük çiftçi niteliğindeki üreticilere ve zirai işletmelere ise her hangi bir vergi, harç ve sair katkı payı alınmaksızın devlet hazinesinin güvencesinde sunulacaktır.

Toplumun gıda ihtiyacının sıkıntıya girebileceği hallerde tarım arazileri, tarım kooperatiflerine ücretsiz olarak açılabilecek ancak bu kapsamda üretilen zirai ürünlerin yarısı ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere devlete verilecek.

Kişi Güvenliği ve Özgürlüğü

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100 üncü maddesinin 4 üncü fıkrasındaki 2 yıllık süre koşulu, 5 yıl olarak uygulanacak. Ayrıca anılan madde kapsamına giren durumlarda bu kanunun yürürlükte bulunduğu süreçte yakalama ve gözaltı kararı da verilemeyecek.

Hazine garantili yap işlet devret niteliğindeki projelere verilen ödeme garantileri durdurulacak

Devlet ve her türlü kamu tüzel kişisi tarafından doğrudan veya özel sektör eliyle yürütülen sağlık, eğitim, bilimsel araştırma, adalet ve güvenlik alanındaki kamu projeleri dışında her türlü yatırım ve proje, bu kanunun yürürlükte bulunduğu sürece durdurulacak. Durdurulan bu projelere ayrılan mali kaynaklar, COVİD-19 hastalığı ile mücadeleye ve salgın hastalık nedeniyle halkın uğradığı mağduriyetlerin giderilmesi amacına yönelik olarak bu kanunda veya diğer ilgili kanunlarda belirtilen kamu yararına çalışmalara kaynak olarak tahsis edilecek.

Özel sektör tarafından gerçekleştirilen hazine garantili yap işlet devret niteliğindeki projelerde özel sektöre verilmiş her türlü mali garantiler ve bu kapsamdaki ödemeler, bu kanunun yürürlükte bulunduğu sürece durdurulacak. Bu kapsamdaki mali kalemler, COVİD-19 hastalığı ile mücadele ve bu hastalık nedeniyle yurttaşların uğradığı mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla, bu kanunda veya diğer ilgili kanunlarda belirtilen kamu yararına çalışmalara kaynak olarak tahsis edilecek.

Kurumlar vergisi 2020-2021 mali yılları için %50 olarak uygulanacak ve elde edilen vergi geliri, COVİD-19 hastalığı ile mücadele ve bu hastalık nedeniyle yurttaşların uğradığı mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla, bu kanunda veya diğer ilgili kanunlarda belirtilen kamu yararına çalışmalara kaynak olarak öncelikle tahsis edilecek.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 103 üncü maddesinde yer alan vergilendirme oranlarından üst gelir gruplarına ait güncel % 35’lik ve % 40’lık oranlar; 2020 ve 2021 mali yılları için, % 45 ve % 55 oranlarında uygulanacak ve yine COVID-19 hastalığı ile mücadele ve bu hastalık nedeniyle yurttaşların uğradığı mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla, bu kanunda veya diğer ilgili kanunlarda belirtilen kamu yararına çalışmalara kaynak olarak öncelikle tahsis edilecek.

Devlet tarafından salgın ile mücadale için verilen görevler denetlenecek

Bu kanun ile devlete, kamu ya da özel hukuk tüzel kişilerine ve de ilgili gerçek kişilere verilen görev ve yükümlülüklerinin usulünce ve yeterince yerine getirilip getirilmediğini denetlemek üzere; il merkezlerinde valilikler, ilçelerde ise kaymakamlıklar nezdinde birer denetim komisyonu oluşturulacak. Bütün devlet görevlileri ve organları, komisyonun talep ve önerilerini ivedilikle yerine getirmekle yükümlü olacak.

Oluşturulacak komisyonda valilik ya da kaymakamlık adına iki, belediye adına üç, sağlık alanında faaliyet gösteren kamu kurumu niteliğine haiz meslek örgütlerinden üçer, diğer kamu kurumu niteliğine haiz meslek örgütlerinde ikişer, kamu çalışanı ve işçi sendikaları adına üçer kişi doğal üye olarak görev alacak.

Görevi yerine getirmeyenlere 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası

Bu kanunda yer alan yükümlülükleri gerekli uyarılara rağmen yerine getirmeyenler ile yerine getirilmesinde ihmal ve gecikme gösterenler, fiilleri ayrıca başka bir suç oluştursa dahi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.

Yorumlar (0)