CHP'li Erkek : ‘’Meclisin Yasama Yetkisi Saray’a Devredilmiş’’

Gazetekritik'in Kritik Sorular programına konuk olan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili  Muharrem Erkek'in konuşmasından satır başları:

‘’Mecliste Fikirleriyle Mücadele Edemeyenler Fiili Saldırılar Gerçekleştiriyor’’

Mecliste bu tip şeylerin yaşanmaması lazım. Yakın tarihimizi çok iyi bilmemiz gerekiyor; Meşrutiyetin de Cumhuriyetin de temeli meclistir. Biz kurtuluş mücadelemizi meclisle gerçekleştirdik. O bağımsızlık özgürlük mücadelesi meclisteydi. Demokrasiye geçerken kuvvet ayrılığını tesis ederken hep bunları meclisle birlikte yaptık. Temel özne meclisti. Bunları şunun söylüyorum 16 Nisan tarihli referandum 24 Haziran seçimlerinden sonra meclisi itibarsızlaştırmak ve meclisin saygınlığını ,o siyasi güç merkezi olmadurumunu zedelemek isteyen bir Saray rejimiyle karşı karşıyayız. Mecliste konuşmaya tahammülleri yok, fikirleriyle, sözleriyle mücadele edemeyenler böyle fiili saldırılar gerçekleştiriyorlar Bu doğru bir şey değil demokrasimize büyük zarar verir. Yargı ve meclis maalesef yürütmenin sarayın vesayeti altında. Onun için demokrasiden, hukuk devletinden uzaklaştık bunun yüzünden ekonomi,işsizlik büyüyor. Ama hiçbir saldırı bize geri adım attıramaz , biz demokrasi mücadelemizi kararlılıkla yürüteceğiz.

‘’Meclisin Yasama Yetkisi Saray’a Devredilmiş’’

Milletvekillilikleri düşürülüyor, millletvekilleri hapiste meclisin yasama yetkisi saraya devredilmiş, bunlar aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin geldiği noktayı gösteriyor yani hanedan devletiyle karşı karşıyayız. Biz hep sosyal devlet olacağız diyoruz ve bunu başaracağız. Milletvekilliliğinin düşürülmesi anayasayı, milli iradeyi çiğnemektir. Tekrar yargılamak için dokunulmazlığın tekrar kaldırılması lazımdı işte burada anayasaya aykırılık var. Anayasanın 83. Maddesinin 4. Fıkrasında şunu söylüyor; ‘’Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ya da kavuşturma yeniden dokunulmazlığın kaldırılmasına bağlıdır.’’ Bu düzenleme anayasa da dururken ve bu düzenleme ile ilgili herhangi bir değişiklik yapılmamışken dokunulmazlık yeniden kaldırılmadan davaya devam edilip kesinleştirildi. Bunlar yürütmenin, Saray’ın talimatıyla yapılıyor. Bunun için bugün tek adam rejiminin meclisi getirdiği nokta son derece düşündürücü ve millet egemenliği açısından demokrasi açısından çok sıkıntılı bşr durumdur.

Müesser Yıldız’dan , İsmail Dükel’den Casus Olur Mu Buna Kim İnanır?

100’ yakın gazeteci cezaevinde, 10 bine yakın gazeteci işsiz. Basın özgür olmazsa toplum özgür olamaz. Barışlar, Hülya, Murat Ağırel cezaevinde, Müesser Yıldız gözaltında. Müesser Yıldız FETÖ döneminde Oda TV kumpas davasında yaklaşık bir buçuk yıl cezaevinde yattı sonra beraat ettive devletetazminat davası bile açmadı.Yargıçlar,Milletvekilleri,ülkeyi yöneteler hata yapabilir ama ben devletime tazminat davası açmayacağım dedi. Gazeteciler her yerden bilgi alabilir ve değerlendirmesini yapar ve gerekli gördüğünün kamuoyuna sunar şimdi bu casusluk mu?

Biz bunları medyadan öğreniyoruz içerde olan gazetecilerin avukatları dahi dosya içeriği hakkında bir bilgisi yok ama medya da her şey yazılıyor. Maalesef bunlar FETÖ’cülerin yaptığı işler. Gazeteciler özgür olmalı, onlar araştıracak sorgulayacak ,halkı bilgilendirecek. Gazeteci bir yerden bilgi aldı diye casus mu oluyor, Müesser Yıldız, İsmail Dükel’den casus olur mu buna kim inanır? Sabaha karşı evlerine gidip gözaltı uygulanıyor çağırsanız gelirler zaten ki İsmail Dükel evinde yoktu çağırdılar geldi.

Hukuk devletinden uzaklaşırsanız ve yargıyı silah olarak kullanırsanız her şeyi yok ederseniz bunun için hak adalet ve demokrasi mücadelesi çok önemli. Türkiye’de demokrasinin gücüne inan herkes bir araya gelecek ve demokrasimizi yeniden tesis edeceğiz.

‘’Kurultayımız İktidar Kurultayı Olacak’’

Kurultayımız iktidar kurultayı olacak ,biztabiki hazırız örgütlerimiz , partililerimiz hazır ama pandemi sürecinde bir belirsiz devam ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın ve Bilim Kurulu’nun açıklamalarına göre hareket ediyoruz. İkinci dalgadan bahsediliyor ve Ankara’da vakaların artığı söyleniyor . Belki de sadece delegelerimizle, basınla,belki de sınırlı sayıda bir kurultay gerçekleştirmek zorunda kalabiliriz ama böyle dahi olsa açık havada yapılması öngörülüyor. Bizim bütün hazırlıklarımız tamam Sağlık Bakanlığı’nın ve Bilim Kurulu’nun açıklamalarına göre hareket edeceğiz sadece bunu bekliyoruz.

‘’Millet Geçim Derdinde Seçim Değil’’

Anayasamıza, hukuka göre erken seçim kararı iki şekilde alınabilir; Ya mecliste 360 milletvekili erken seçim diyecek ki bu mümkün değil ya da Cumhurbaşkanı tek başına erken seçim kararı alabilir. Böyle bir durumda erken seçim kararını bir tek Recep Tayyip Erdoğan verebilir. Yalnız millet geçim derdinde seçim değil, çiftçi, işletmeler, emekliler, işçiler toplumun her kesimi çok zor durumda.Yoksulluk ,işsizlik büyüyor enflasyonla ve işsizlik bir araya geldiği zaman insanlar geleceğe umutla bakamıyorlar. Biz üretim,hukuk devleti, güçlü sosyal devlet, diyoruz bunları yapabilecek güç var Türkiye’de ama irade yok şuan halktan kopmuş bir Saray iktidarı var tamamen bir keyfilikle yönetiliyor. Ülkede denetimde yok denge yok yargı ele geçirilmiş durumda zaten hukuk devletinden kopulduğu zaman ekonomik büyüme de olmuoriş,aş, ekmek olmuyor. Biz programımızla, kadromuzla seçime hazırız ama şuan önemli olan halkın sorununu çözmek biz halkın partisi olarak şuan tamamen buna odaklanmış durumdayız .