CHP'li Bankoğlu 6. Yargı Paketi kapsamındaki kanun teklifini değerlendirdi:Kendi hatalarının bedelini, hakim savcı adaylarına ödetiyorlar

Anayasa Komisyonu üyesi ve CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu 2/4484 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması için kanun teklifini değerlendirdi.

Vekil Haberleri 04.06.2022, 16:31 04.06.2022, 16:35
CHP'li Bankoğlu 6. Yargı Paketi kapsamındaki kanun teklifini değerlendirdi:Kendi hatalarının bedelini, hakim savcı adaylarına ödetiyorlar

CHP Bartın milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, 6’ıncı Yargı Paketi kapsamında hazırlanan 2/4484 Esas Numaralı ve 3 Haziran 2022 tarihli Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni değerlendirdi.

AK Parti ve MHP milletvekilleri tarafından meclise sunulan teklif, Adalet ve Anayasa Komisyonlarında değerlendirildikten sonra, Genel Kurul’da oylanacak.

Kendisi de Anayasa Komisyonu üyesi olan Av. Bankoğlu hakim ve savcı yardımcılığı sistemini getiren teklifin dikkatli incelenmesi gerektiğini belirtti. Açıklamalarında Bankoğlu, “Sunulan teklif yine bir torba yasa. İçerisinde yalnızca hakim ve savcılara ilişkin hükümler yok. Yargıtayla ilgili düzenleme var, noterlerle ilgili düzenleme var, stokçulukla ilgili düzenlemeler var. Bu konuların her biri birbirinden çok farklı ve incelikle düzenlenmesi gereken konular. Ama yasa yapım tekniği konusunda özensizliği teamül haline getirmiş olan hükümet, bu kadar önemli konularda bile torba yasa sevdasından vazgeçmiyor,” diyerek yasa yapım tekniği açısından teklifin özensizce hazırlandığını belirtti.

Kendi hatalarının bedelini, hakim savcı adaylarına ödetiyorlar.”

Bankoğlu teklife ilişkin şöyle konuştu:

Teklif yargıda hakim ve savcılık yardımcılığını getiriyor. Böylelikle, hakim ve savcılık sınavını kazanıp mülakattan da geçen adaylar, 3 yıl boyunca hakim ve savcı yardımcısı olacaklar. Bu süreden sonra da, tekrar yazılı ve sözlü sınavlara girecekler. Hakim ve savcı yardımcılığı sürecini başarıyla tamamlayamayan adaylar ya genel idare hizmeti yapacaklar ya da hakim ve savcılık yardımcılıkları sona erecek. Kısacası, teklif hakim ve savcı olma sürecini zorlaştırıyor. Ülkemizde hakim ve savcıların niteliğine bakıldığı zaman, bu doğru bir düzenleme gibi gözüküyor. Ancak, burada iki konunun altının çizilmesi gerekiyor.

Birincisi, hakim ve savcıların niteliğinin düşmesi, 20 senelik AKP politikalarının sonucu olmasıdır. Market açar gibi üniversite açarken, o üniversitelerdeki niteliği hiç umursamadılar. Bugün Türkiye’de yüze yakın hukuk fakültesi var, buralardaki hukuk eğitiminin niteliğini kimse tartışmıyor. Her sene yaklaşık 17 bin kişi hukuk fakültelerinden mezun oluyor. Hukuk fakültesinden mezun olup da, hakim ve savcılık sınavını kazanan, mülakatlardan geçen bir adayın hala yeterli niteliğe sahip olmaması; aslında adaydan değil düpedüz hükümetin içini boşalttığı hukuk eğitiminden kaynaklanıyor. Aslında bu teklif, hükümetin kendi politik hatalarının bedelini hakim savcı adaylarına ödetmesinden başka bir şey değil.”

Her alanda çifte standart”

Bankoğlu getirilen ek mülakat sistemini de eleştirdi.

Sözlü mülakat denilen usul, çeşitli kadrolaşmalara ve suistimallere sebep olabileceği için çok dikkatli olunması gereken bir usul. Bizler hükümetin bu mülakat sistemlerini nasıl yönettiğini maalesef yirmi senedir görüyoruz. Yazılı sınavlardan en yüksek puanları almış adaylar bile, hükümete yakın görüşte değilse eleniyorlar. Halbuki, mülakat adayın bilgisini ve ifade becerisini ölçer, adayın siyasi fikirlerini değil. Hele hele hakimlik savcılık gibi adayın vicdani ve fikri bağımsızlığının son derece önemli olduğu bir alanda, ek mülakatların getirilmesini oldukça sakıncalı buluyorum.”

Hükümetin mülakatlar konusundaki çifte standardı da çok meşhur maalesef. Darbe girişimi sonrası, kendi partisine mensup avukatları hakim ve savcılığa atarken hiçbir mülakat yapmayan hükümet, iş yeni mezunlara gelince bir anda seçici oluveriyor. Bu partili hakim politikasının sonucunu geçtiğimiz günlerde Gezi davasında gördük. AKP’den aday adaylığı olan bir hakim, AKP Genel Başkanı’nın taraf olduğu bir davada hakimlik yaptı. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Yargıç bağımsızlığı ilkesiyle de, hukukun güvenirliğiyle de bağdaşmaz. O dönem CHP olarak söylemiştik, tekrar söylemekte fayda var, her ne koşulda olursa olsun, hakimin savcının partisi, tarafı olamaz. Olmamalıdır.”

Yasanın mantığını görmezden geliyorlar”

Teklifin Yargıtay Kanunu’nda değişiklik yapan maddesiyle de ilgili konuşan Bankoğlu şunları kaydetti:

Teklif Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’na seçilenlerin bir seçim dönemi geçmeden yeniden seçilemeyeceklerine yönelik hükmü yürürlükten kaldırıyor. Böylece, Yargıtay üyeliği yapmış kişiler tekrar aday olup, tekrar üye olabiliyorlar. Hükümet, kanunları değiştirirken, o kanunların neden konulduğunu görmezden geliyor. Varolan kanun, yani yeniden üyelik yasağı, aslında güç yozlaşmasını engelleyerek, Yargıtay üyelerinin tarafsızlığını korumak içindir. Bu, yargıçların sonraki dönemde tekrar üye olma kaygısıyla karar vermesini engellemek içindir. Getirilen teklifle, Yargıtay üyeleri siyasi iktidarın tahakkümü altına sokulmak isteniyor,” dedi.

Teklif komisyonlara geldiğinde değerlendirmelerini daha detaylı bir şekilde açıklayacağını belirten Bankoğlu, “İşine gelince yargı bağımsızlığından bahsedip, işine gelmeyince ‘Ey hakim’ diye konuşan hükümetin iyi niyetli olduğuna inanmak zor. Ancak yine de, teklife yönelik eleştirilerimizin değerlendirileceğini ummak istiyorum,” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Yorumlar (0)