CHP'li Antmen: Köylü milletin efendisiydi, böyle efendilik mi olur?

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Mersin’in Erdemli ilçesinde çiftçileri ziyaret ederek sorunlarını dinledi. Antmen, domates üreticisi olan Mersin Üçtepe Köyü Muhtarı Mahmut Yazgan'ın isyanını aktardı.

Vekil Haberleri 20.01.2021, 11:48
CHP'li Antmen: Köylü milletin efendisiydi, böyle efendilik mi olur?

Muhtar Yazgan, "Köylü milletin efendisiydi. Böyle efendilik olur mu? Borçtan ve açlıktan ölüyoruz. Açız biz aç. 80 bin lira borcum var, sadece 25 bin liralık ürün satabildim. Domates olduğu gibi duruyor. İcralık olmayalım diye borcumuzu borçla ödemeye çalışıyoruz. Borcu olmayan çiftçi yok" dedi. Antmen “Çiftçi Milletin efendisiyken, bütün milleti beslerken şimdi kendisi açlığa mahkum edildi. 2002 yılında 2,6 milyon çiftçimizin resmi borcu yaklaşık 2,5 milyar TL iken, şu anda 2 milyon 83 bin çiftçinin bankalara 128 milyar TL borcu var. Çiftçilerin, Tarım Kredi Kooperatifine ise 12 milyar TL olan borcu ve özel sektör borçları dahil edildiğinde 180 milyar TL’yi aşkın yakın borcu bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Mersin’in Erdemli ilçesinde çiftçileri ziyaret ederek sorunlarını dinledi. Antmen, domates üreticisi olan Mersin Üçtepe Köyü Muhtarı Mahmut Yazgan'ın isyanını sosyal medya hesabından paylaştı. Yazgan, "Köylü milletin efendisiydi. Böyle efendilik olur mu? Borçtan ve açlıktan ölüyoruz. Açız biz aç. Benim 80 bin lira borcum var, sadece 25 bin liralık ürün satabildim. Domates olduğu gibi duruyor. İcralık olmayalım diye borcumuzu borçla ödemeye çalışıyoruz. Borcu olmayan çiftçi yok" dedi.

Antmen “2006 yılında çıkarılan 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 21 inci maddesinde, ‘Tarımsal destekleme programlarının finansmanı bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılan kaynak, gayrisafi milli hasılanın yüzde birinden az olamaz’ denilmektedir. O yıldan bu yana geçen sürede çiftçiye verilmesi gereken tam 211 milyar liraya ödenmedi. Pandemi döneminde gıda konusunun, üretim meselesinin ne kadar hayati olduğu bir kere daha ortaya çıktı. Herhangi bir salgında, depremde, afette insanlarımız açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Çiftçimizi bile aç bırakırsanız insanlarımızın yaşayabileceklerini düşünün” dedi.

Mahmut Yazgan, “Bu senenin ürünün borcu bu. Bunun naylonu var, fidesi var, ilacı var. Tarım Kredi borçlarımızı zaten ödeyemiyoruz. Borçları, borç ile kapatıyoruz. Komisyonculardan borç alıp, borçlarımızı yatırıyoruz. Bankaya borcu olmayan kimse yok. Ürün satılsa borcumuzu hemen yatırırız. Çoluk çocuğu everemiyoruz, karnımızı doyuramıyoruz ki” dedi.

İbrahim isimli bir domates üreticisi de, “Domatesin kilosunu 3 liraya mal ediyorum, 1.8 liraya satamıyorum. Alıcı yok. Bunun zaten bir fidesi 4 liradır. Domatesleri toplamıyorum. Alıcı yok. Atacağız çöpe. Günah ama ne yapalım” dedi.

Erdemli Çiriş'te yaşayan Ali Amca ise yerlere serilen domateslerle ilgili "Domateslerim yerlerde kaldı. Bedava versem götüren bile yok. Marulu alamıyoruz. Hiç satamadım bu sene. Domatesi ürettiğimiz fiyatın altında bile satamıyoruz. Acımızdan ölüyoruz yani. Ayın 18'i borcumun son günüydü, ödeyemedim. Artık koyunumuzu, arabamızı götürecekler. Param yok ne yapayım, satamadım. Artık yapacak bir şeyim kalmadı" dedi.

Yorumlar (0)