Çakırözer Dünya Gazeteciler Günü'nde tutuklu gazetecilere özgürlük çağrısı yaptı

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında düşüncesi, ifadesi ve yazıları nedeniyle haksız, hukuksuz tutuklu gazetecilere özgürlük çağrısında bulunarak, “Türkiye’nin gerçek bir demokrasi, gerçek bir hukuk devleti olmasını istiyorsak işe önce basın özgürlüğünden, düşünce ve ifade özgürlüğünden, gazetecilerden başlamalıyız. Şiddeti, terörü övmediği sürece her türlü görüşün ifadesini sağlamalıyız” dedi.

Vekil Haberleri 22.10.2018, 17:12 22.10.2018, 17:12
Çakırözer Dünya Gazeteciler Günü'nde tutuklu gazetecilere özgürlük çağrısı yaptı

CHP’nin gazeteci kökenli Milletvekili Utku Çakırözer, 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü vesilesiyle Meclis’te düzenlediği basın toplantısında tutuklu gazeteciler için özgürlük çağrısında bulundu. Çakırözer, “Türkiye’nin gerçek bir demokrasi ve hukuk devleti olsun istiyorsak işe önce basın ve ifade özgürlüğünden başlamalıyız. Demokrasiler gazeteciler özgürse güçlüdür. Gazeteciler özgür olduğu sürece ancak özgür bir toplumdan bahsedebiliriz” dedi.

Çakırözer, eski Milletvekili Eren Erdem’in haksız, hukuksuz 115 gündür Silivri Cezaevi’nde tutulduğunu belirterek, “Eren Erdem 115 gündür haksız, hukuksuz cezaevinde. 31 Ekim’de ilk kez mahkeme karşısına çıkacak. 12 sanıklı davada kendisine atılı suçtan tutuklu yargılanan tek kişi Eren Erdem. Yurtdışına kaça şüphesi vardı deniyordu ama milletvekili iken defalarca yurtdışına çıktı geldi, hiçbir şey olmadı. Ama buna rağmen hala tutuklu” dedi. Çakırözer 31 Ekim’de görülecek dava öncesinde tüm yurttaşlara, davaya katılma çağrısında bulundu.

GİZLİ TANIKLAR İLE TÜRKİYE YARGISI ZEDELENDİ

Eren Erdem’in gizli tanık ifadelerine dayanarak özgürlüğünden mahrum bırakıldığına dikkat çeken Çakırözer, “Türkiye’de insanlar ‘gizli tanık’ ifadeleriyle yıllarca cezaevlerinde tutuluyor. Türkiye’deki yargı müessesinin çürümesinde, yargıya güvensizliğin artmasında en önemeli sebeplerin başında gizli tanıklar meselesi gelmekte.. Vatana ihanet davalarında yüzlerce yurtseverin hayatı ‘gizli tanıklar’ ile karartıldı. Şimdi de yine birçok davalarda gizli tanıklar kullanılarak muhalif sesler susturulmaya çalışılıyor. Eren Erdem’in cezaevinde olmasının tek sebebi gizli tanık ifadeleri. Brunsonda, hak savunucuları davalarında gizli tanıklar vardı ama sonra hepsi serbest kaldı. Türkiye’nin hukuk devleti imajı zedelendi” dedi.

Geçtiğimiz hafta Silivri Cezaevi’nde tutuklu gazeteciler ile sivil toplum örgütü temsilcilerini ziyaret ettiğini söyleyen Çakırözer, Türkiye’deki basın ve ifade özgülüğü açısından yaşanan hak ihlallerine değinerek, açıklamalarında şu değerlendirmelerde bulundu:

OSMAN KAVALA BİR YILDIR İDDİANAME BEKLİYOR

“Sivil toplumcu Osman Kavala bir yıldır cezaevinde, tek başına kalıyor. Bir yıldır neden hala iddianamesi yok. Türkiye’de bir başka sıkıntı da yargılama öncesi uzun tutukluluktur. İnsanlar soruşturmalar başladığı anda cezaevlerine konulmaktadır. Eren Erdem, Osman Kavala davaları yargı bağımsızlığına gölge düşürmektedir. Tutukluluk süreçleri duruşmalı yargılanmalıdır”

SUUDİ ARABİSTAN’A EN AĞIR YAPTIRIMLAR UYGULANMALIDIR

Çakırözer Suudi Arabistan konsolosluğunda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı olayına da değinerek, “Cemal Kaşıkçı’nın Türkiye’deki Suudi Arabistan konsolosluğunda katledilmesi asla kabul edilemez. Bu konuda Suudi Arabistan’ın yaptığı açıklamalar tatmin edici değildir.  Bu soruşturama tüm soruları kapsayacak şekilde sonuçlanmalıdır. Suudi Arabistan’ın sorumluluğu vardır. Türkiye Suudi Arabistan’a mutlak suretle en ağır uygulamalar yapılmalıdır. Yabancı gazetecinin Türkiye’de katledilmiş olması nedeniyle dünyanın gözü Türkiye’dedir. Olayın örtbas edilmesine izin verilmemelidir. Uluslararası kamuoyu, uygar dünya tek vücut olmalı, Türkiye ile birlikte yaptırımları uygulamalıdır” dedi.

BRONSUN GİTTİ, DAVALARI GAZETECİLERE KALDI

Gazetecilerin yaptığı haberler nedeniyle yargılanmasının de kabul edilemeyeceğinin altını çizen Çakırözer, “Gazeteci meslektaşlarımız yaptıkları haberler nedeniyle yargılanıyor. Bakın  Brunson tahliye edildi ama Bronsun’un davası gazetecilerin üzerine kaldı. Cumhuriyet Gazetesi Muhabirleri Alican Uludağ, Duygu Güvenç’e Brunson hakkında yaptığı haberler nedeniyle dava açıldı. Yaptıkları haberler nedeniyle yargılanıyor. Yine Melis Alphan yazdığı yazı nedeniyle yargılanıyor. Bu asla kabul edilemez. Gazeteciler üzerindeki soruşturma ve davalar basın özgürlüğünü etkilemektedir” dedi.

PARLAMENTO MUHABİRLERİNE KISITLAMALAR DERHAL KALKMALI

Çakırözer, geçtiğimiz hafta parlamento muhabirlerine getirilen sınırlamalara ilişkin de açıklamalarda bulunarak, “Meclis Başkanı Binali Yıldırım’a iletmemize rağmen, parlamento muhabirlerine yönelik kısıtlamalar hala kalkmadı. Bu bir lütuf değildir. Parlamento muhabirlerinin Milletvekillleri ile Meclis lokantasında yemek yemelerine izin verilmedi. 1961 yılından bu yana gazeteciler Meclis’te Milletvekilleri ile yemek yemekteler. Bunun bir kanunu dayanağı da vardır. Ana binadan parlamento muhabirlerinin de yararlanacağı kayıt altına alınmıştır. Yapılan yanlıştan geri dönülmeli ve parlamento muhabirlerine yönelik kısıtlamalar kalkmalıdır” dedi.

 

Yorumlar (0)