BOLU BELEDİYESİ İŞÇİLERİYLE İLGİLİ KAMUOYUNA DUYURU

31 Mayıs 2019 tarihinde Hak-iş İstanbul Temsilciliği’ne yaptığımız ziyarette, Bolu Belediyesi’nden işten çıkarıldığı iddia edilen işçilerle ilgili konu gündeme gelmiştir.

Vekil Haberleri 22.06.2019, 13:18 22.06.2019, 13:04
BOLU BELEDİYESİ İŞÇİLERİYLE İLGİLİ KAMUOYUNA DUYURU

Bu görüşmede Hak-İş yetkililerine, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da ilan ettiği üzere, hiç bir çalışanın siyasi tercihleri ya da farklı düşüncelerinden dolayı işten çıkarılamayacağı belirtilmiş ve tüm Türkiye’deki işçilerin -hangi siyasi partiye mensup olurlarsa olsunlar- yasalarla koruma altına alınmış haklarıyla ilgili yaşadıkları sorunları takip edeceğimizi belirtmiştik. Bu görüşmenin ardından, iki tarafla da konunun çözümünü sağlamaya yönelik görüşmeler gerçekleştirilmiştir.

Bu görüşmelerde, Hak-İş Sendikası’nın, bayramdan önce öncelikli 5 işçinin, daha sonra da 14 işçinin işe dönüşleri ile ilgili talepleri konuşulmuş ve görüşmelerin sonucunda taraflar arasında bir ön mutabakatın oluşması sağlanmıştır.

Ancak çeşitli sebeplerden dolayı, Hak-iş Sendikası ile nihai bir sonuca varılamamış ve işçiler Bolu’dan Ankara’ya yürümeye başlamışlardır.

Ankara’ya yapılan yürüyüş ile ilgili, Hak-İş yetkileriyle tekrar görüşülmüştür. Hak-İş’in öncelikli talebi olan, işten çıkarılan 19 işçinin Bolu Belediyesi’ndeki işlerine geri dönmesi şartı üzerinden Bolu Belediyesi ile konuşulmuş ve Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan bu talebi kabul etmiştir. Daha sonra, görüşmelerde o zamana dek gündemde olmayan Çanakkale Bayramiç Belediyesi’nden çıkarılan 7 işçinin işlerine dönmesi ile ilgili yeni bir talep gerçekleştirilmiş; yine bu talep de Bayramiç Belediyesi tarafından kabul edilmiştir. Böylece Hak-İş’in işten çıkarılan işçilerle ilgili hâkim talepleri belediyelerimiz tarafından çözüme ulaştırılmıştır.

Ancak 20 Haziran 2019 tarihinde Hak-İş yetkilileriyle gerçekleştirdiğimiz son görüşmede, Hak-İş yetkilileri, yine daha önce dile getirmedikleri farklı taleplerde bulunmuşlardır. Talihsiz biçimde, bu taleplerden birisi, Hak-İş’ten istifa eden işçilerin tekrar Hak-İş’e döndürülmesi talebi olmuştur. Diğer bir talep ise devam eden toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasıdır.

Söz konusu görüşmede, Hak-İş’ten istifa eden işçilerin, Hak-İş’e dönüşüyle ilgili bir müdahalede bulunmamızın söz konusu olamayacağı Hak-İş yetkililerine iletilmiştir. Şüphesiz ki, bir sendikanın, kendi bünyesinden istifa eden işçilerin sendikaya geri dönmesi için bir siyasi partiden talepte bulunması, işçilerin örgütlenme hakkı ve örgütlenme özgürlüğü konularında  sendika yetkilileri ile anlayışımız uyuşmamaktadır.

Cumhuriyet Halk Partisi, tarihi boyunca işçilerin hangi sendikaya üye olacağına ya da hangi sendikadan istifa edeceğine asla karışmamıştır ve bundan sonra da karışmayacaktır.

Ürettiğimiz bütün çözümlere, attığımız tüm adımlara ve samimiyet dolu yaklaşımımıza rağmen, -üstelik tam anlaşma ve bu anlaşmayı ilan etme aşamasına gelindiği bir zamanda-, Hak-İş  tarafından, yerine getirilmesi işçi haklarına aykırı niteliğe sahip yeni taleplerin şart olarak teklif edilmesi , esas  meselenin işçilerin sorunu çözmekten uzaklığını ortaya koymaktadır.

Bu davranış, Hak-İş’in üyelerinin var olan sorunlarını çözmek yerine, İstanbul seçimleri öncesinde, destekledikleri siyasetin kurgulamaya çalıştığı algı operasyonuna katkı sağlamayı tercih ettiği kanaatini oluşturmuştur.

Böylece, Hak-İş’in başlatmış olduğu yürüyüş, işten çıkarılan işçilerle ilgili olmayan taleplerin konuşulduğu bir sürece dönüştürülmüştür. 

Bütün bu nedenlerle, tüm iyi niyetimize ve yoğun çabamıza rağmen, bu süreç, maalesef çözüme ulaşamamıştır.

Yorumlar (0)