Bankoğlu: "Kızlarını sevenler onları okutsun ki, dünya gerçekten güzelleşsin."

Cumhuriyet Halk Partisi Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve TBMM Anayasa Komisyonu üyesi Av. Aysu Bankoğlu, 11 Ekim tarihinin Birleşmiş Milletler tarafından 2012 yılında "Dünya Kız Çocukları Günü" olarak ilan edildiğini belirterek açıklamalarda bulundu. Bu özel ve aynı zamanda kutlanması gereken günde, ülkemizdeki kız çocuklarının yaşadığı sıkıntılara, yapılması gerekenlere dikkat çekerek şunları söyledi:

"11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde Türkiye’deki durum, son 18 yıllık dönemde, 18 yaş altı 540 bin çocuğun doğum yapmış olduğu gerçeğidir. 18 ve 19 yaşında doğum yapmış olanları da eklediğimizde sayı 2 milyona kadar çıkıyor. Okulda olması, oyun oynaması, hayal kurması, plan yapması gereken çocukların evlendirildiği ve çocuk sahibi olduğu bir "2020 Türkiye"si kabul edilemez. Devletin de ailesinin de koruması gereken çocuklar için normalleştirilmeye çalışılan evlilikler vicdanen, ahlâken ve hukuken de kabul edilemez. Özellikle kız çocukları üzerinden karanlık düşüncelerini topluma empoze etmeye çalışanlara bir kez daha hatırlatmak isterim ki, Atatürk’ün verdiği hakları geri alamayacaksınız. Fikri ve vicdanı hür, aklı başında her yurttaşımız ama özellikle de kadınlar bu çürümeye izin vermez, vermeyecek."

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yaklaşık %46’sının çocuklara karşı işlendiğini belirten Bankoğlu, Türkiye’nin “çocuğa karşı cinsel istismar” listesinde, dünyada 3. sırada olduğuna işaret etti. Bu konuya ilişkin cezaların, uygulamadaki aksaklıklar da eklenince caydırıcı olamadığını belirten CHP Bartın Milletvekili, suçlara ceza vermekten çok suçların gerçekleşmeden evvel önlenmesine odaklanılması gerektiğini söyledi.

"Medeni Kanun uyarınca 17 yaşında evlenecek olan çocuğa, anne-baba rızasıyla izin verilebiliyor. Türkiye’nin de imzacısı olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre ise 18 yaşına kadar herkes çocuktur. Bunun yanı sıra uzman hekimlerin de belirttiği en önemli unsurlardan birisi ise bu çocukların psiko-sosyal gelişimlerinin olumsuz etkilendiği ve aynı şekilde erişkinliklerine de olumsuz yansıdığı gerçeğidir" açıklamasında bulunan CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, açık öğretim ve kesintili eğitim uygulamalarının ciddi bir tehlike arz edebileceğini, özellikle kız çocuklarının eğitiminin kesintisiz sürmesinin ve garanti altına alınmasının büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.

Sadece ilkokul eğitimi almış kızların evlilik oranı %23 iken ortaöğretime adım atmayı başarmış kız çocuklarının evlendirilme oranının sert bir biçimde %7,3’e düştüğünü vurgulayan Bankoğlu, "Bu "evliliklerin" %30’undan fazlası imam nikâhı ve müftülüklerdeki verilerin kamuoyu ile paylaşılmaması işlerin takibini daha da zor hâle getiriyor. İstanbul’un göbeğindeki bir hastanede, 18 yaş altı çocukların yetkili makamlara bildirilmemesine isyan eden sosyal hizmet uzmanı olan vicdanlı, sorumluluk sahibi bir kadın yurttaşımızı unutmadık. Sadece o hastaneye yılda 450-500 çocuğun doğum yapmak üzere gittiğini fark ederek bunlardan 115’ini belgeleyebilmiş, Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyette bulunmuştu. Hükümet ise bu duyarlı yurttaşımızı "sürgüne yollayarak" ödüllendirdi.

Öte yandan İstanbul Bağcılar’da, 15 yaş altı çocukların doğum yapmasını emniyete bildirmediği için yargılanan 18 hekim, 2020 yılının başında, ilk derece mahkemesinde beraat etti. 15 yaş altında hamile çocuklar var, doğum yaptıran, bunu gören, bilen, göz yuman 18 hekim var. Suçu bildirmemek de, tüm "kamu görevlileri" açısından bir suç. Yani 18 yaş altı doğum sayıları da tıpkı Koronavirüs vaka sayıları gibi hiç inandırıcı olmayan, açıklananın kat kat üzerinde acı bir tabloya sahip." dedi.

Bankoğlu, Dünya Kız Çocukları Günü ile ilgili açıklamalarını şu şekilde noktaladı:

"Üzeri örtülemeyecek, örtülmemesi gereken davalarla çocuklarımızın da ülkemizin de geleceğini mahvediyorlar. Bugün Dünya Kız Çocukları Günü'nde, evlerinde huzur içinde, sevgiyle yetişen kız çocuklarının çok şanslı olduğunu söylemek isterim. Yine çocuklarına eğitim hakkı, söz hakkı, yaşam hakkı veren tüm yurttaşlarımızdan; istismar edilen, dayak yiyen, eğitim şansı elde edemeyen, çoğunlukla "bir boğaz eksilsin" mantığıyla evlendirilen kız çocuklarının refahı ve elbette ülkemizin geleceği için başta sivil toplum kuruluşlarına yapacakları katkılar olmak üzere daha duyarlı davranmalarını rica ediyorum. İleride, oynamalarına, okumalarına, hayal kurup plan yapmalarına izin verilmemiş yurttaşlar, eşler, anneler olmasınlar. Onların okumasına, eğitim hakkını kullanabilmesine yardımcı olalım. Şansları olalım, yüzlerini güldürelim."