AĞBABA, AKP VE HAK-İŞ’E SESLENDİ ; “AMAÇ ÜZÜM YEMEKSE BOLU BELEDİYESİNİN KAPILARI 19 İŞÇİYE AÇIK”

CHP Ekonomi Masası ve Emek Masası Deriteks (Deri-İş) Sendikası genel merkezini ziyaret etti. Ziyarete CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın yanı sıra CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Petrol-İş eski Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ve Kamu-İş MYK üyesi ve CHP Emek Büroları Üyesi Mehmet Yeşildağ da katıldı.

HAK-İŞ ÖNCE OLUMLU KARŞILADI, ARDINDAN YÜRÜYÜŞ BAŞLADI

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba, konuşmasının başında Bolu’dan Ankara’ya yürüyen işçilerle ve gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ağbaba, “AKP Genel Başkanı pek çok alanda olduğu gibi işçi hakları konusunda da doğruları söylemiyor. Bolu Belediyesi’nde işten çıkarmayla ilgili iddialar var. AKP Genel Başkanı Bolu’da işçilerin işten çıkarıldığını, Ankara’ya doğru yürüyorlar diyor. CHP olarak sendikalar arasında taraf değiliz. Bütün sendikaların örgütlenmesinden yanayız. Partinin sendikasın olmaz.Sendikaları yan kuruluşumuz olarak görmedik, bundan sonra da görmeyeceğiz. Geçtiğimiz günlerde diğer konfederasyonları olduğu gibi HAK-İŞ Konfederasyonunu da ziyaret ettik.Hem Bolu Belediye Başkanıyla hem sendikacılarla görüştük. Bolu’da daha önceki kötü yönetimden kaynaklı batık bir şirket var. HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısına, böyle bir mağduriyet olduğunu, siyasi görüşü, etnik kimliğinden dolayı hiçbir işçinin ekmeğinden edilmesini doğru bulmadığımızı, kim yaparsa yapsın bunun yanlış olduğunu söyledik. Bolu Belediye Başkanı’mız daha önce işçilerle buluşup bayramdan sonra 5 işçiyi başlatma, ardından da diğer işçileri alma sözü vermiş. HAK-İŞ ‘e bunu söyledik, gayet olumlu yaklaştılar. Sonrasında maalesef sanki bir talimatla işçiler yürümeye başladı. İstanbul seçimlerini manipüle etmek için bir eylem yapılıyor. Bu bir siyasi eylemdir.

“AMAÇ ÜZÜM YEMEKSE BOLU BELEDİYESİNİN KAPILARI 19 İŞÇİYE AÇIK”

Ağbaba, AKP ve HAK-İŞ’e seslendiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Deriteks sendikasından AKP ve HAK-İŞ’e bir çağrı yapıyorum; Derdiniz bağcıyı dövmek değilse, derdiniz üzüm yemekse, Bolu Belediyesi’nin kapısı açık. Bu 19 işçiyi derhal işe başlatacağız. Amacınız işçilerin haklarını savunmaksa, Genel Başkanımızın da bilgisi dahilinde Bolu Belediye Başkanımız 19 işçiyi işe tekrar alacak. Yürüyüş başlamadan önceki sözümüzde duruyoruz.

Hangi belediyeden olursa olsun işten atılmalarla ilgili CHP Emek Büroları bünyesinde bir komisyon kuracağız. Bizim için , emekçinin siyasi görüşünden dolayı işten atılması kabul edilemez. Hangi belediye olursa olsun emekçilerin işten atılmasına karşıyız.” Dedi.

“İŞÇİNİN SON KALESİ KIDEM TAZMİNATI’NA GÖZ DİKİYORLAR; ALLAH GÖZÜNÜZÜ DOYURSUN”

Kıdem Tazminatının fona devir tartışmalarına da değinen Ağbaba, “Kıdem tazminatı işçinin son kalesi, son iş güvencesidir. Her Bakan değiştiğinde göz diktikleri tek bir konu var o da kıdem tazminatı. Allah gözünüzü doyursun. Sanki Türkiye’de başka bir şey kalmamış gibi sürekli kıdem tazminatından bahsediyorlar. Kıdem tazminatının fona devrinin işçiye hiçbir faydası olmayacaktır. Kıdem tazminatı nasıl sendikaların kırmızı çizgisiyse Cumhuriyet Halk Partisi’nin de kırmızı çizgisidir.” ifadelerini kullandı.

“EYT MESELESİ SENİN BAHŞETTİĞİN BİR ŞEY DEĞİL, KAZANILMIŞ BİR HAKTIR”

Ağbba EYT konusunda da değerlendirmelerde bulundu ve şöyle dedi: “EYT meselesine çözülmez diyorlar. EYT çözülemeyecek bir mesele değildir., Kıdem Tazminatı ile ilgili açıklamayı Maliye ve Hazine Bakanı yapıyor. Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın ismini bilen yok. EYT ile ilgili açıklamayı da bu konuyla ilgili hiçbir yetkisi olmayan ama her şeye burnunu sokan bir adam yapıyor, İçişleri Bakanı yapıyor. İçişleri Bakanlığı yapması gerekirken, vatandaşın güvenliğini sağlaması gerekirken işini gücünü bırakıyor, ‘EYT’lilerin sorunları çözülemez, 800 Milyar TL bedeli var.’ diye açıklama yapıyor. Ben hayatımda bu kadar yalan söyleyen birini görmedim. İçişleri Bakanı, dünyada yalan bitmeden doğruyu söylemiyor. Dünyada bütün yalanlar bitiyor, Süleyman Soylu ancak o zaman doğruyu söylüyor. Telaffuz edilen 800 Milyar rakamı yanlış bir rakamdır. Çözüme niyetli olan bir hükümet bu sorunu kademeli olarak çok rahat bir şekilde çözer. Ayrıca EYT meselesi senin bahşettiğin bir şey değil, kazanılmış bir haktır. Sen onların hakkını gasp etmişsin. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu taşeron meselesini 2010’dan beri dile getire getire nasıl çözdüyse, olmaz denilen asgari ücreti nasıl 2020 liraya yükselttiyse, EYT meselesini de hem CHP’nin hem Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun çabalarıyla çözeceğiz. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar bu meseleyi çözeceğiz.” ifadelerini kullandı.

1994 KRİZİNDE, 2001 KRİZİNDE GÖRÜLMEYEN RAKAMLARI GÖRÜYORUZ

Konuşmasında işsizlik verilerine de yer veren Ağbaba hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi. Ağbaba: “İşsizlik tarihi bir rekor kırıyor. Tarihimizde daha önce görülmemiş oranları yakaladık. 1994 krizinde, 2001 tarihi krizdeki işsizlik oranlarını ve rakamlarını yaşıyoruz.  Türkiye yoksul bırakılmıştır. 2001 krizinde yazar kasa her yerde haber olmuştu; bugünün Türkiyesi’nde ise her gün intiharlar oluyor. Maalesef bu intiharlar bile haber değeri taşımıyor. TÜİK Verilerine göre işsiz sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 334 bin kişi ile 4 puan artarak yüzde 14,1 seviyesine yükseldi. Geniş tanımlı işsiz sayısı Mart 2018’ye göre 1.3 milyon arttı. Bir senede işsiz sayısı Kayseri nüfusu kadar artmış. Kayseri kadar insanımız bir senede işsiz kalmış. Hükümet anlasın diye söylüyoruz, işsiz sayısı 97 ülkenin nüfusundan daha fazla ve Katar nüfusunun tam 3 katı. Geniş tanımlı işsiz sayısı 8,5 milyona yaklaştı. Geniş tanımlı işsizlik oranını yüzde 21 olarak hesaplandı. Genç işsizliği Mart 2018’e göre 7,5 puan artarak yüzde 17,7’den yüzde 25,2’ye yükseldi. Her 4 gencimizden biri işsiz. 3 üniversite okuyan geçimizden 1’i işsiz. Mart 2018’de 28 milyon 499 bin olan bin olan toplam istihdam 704 bin kişi azalarak Mart 2019’da 27 milyon 795 bine geriledi. Krizin başladığı Ağustos 2018 ile Mart 2019 arasında istihdamdaki kayıp ise 1 milyon 523 bin oldu. Bu rakam da Manisa nüfusundan daha fazladır. Diğer bir ifadeyle kriz döneminde 1 milyon 523 bin kişi istihdam dışında kaldı veya işini kaybetti. Kadın işsizliği oranı %12’den %16,2’ye yükseldi. Genç kadın işsizliği rakamı %22,7’den, %28,4’e yükseldi. Neredeyse her 3 kadından 1’i işsiz durumda. Türkiye ne yazık ki bu sorunları yaşıyor. İstanbul’da da benzer sorunlar yaşanıyor. İstanbul’da son 1 yılda 500 bin kişi işini kaybetti. İstanbul’da çalışanların yaklaşık 2,5 milyonu, asgari ücret ve asgari ücretin altında ücretle çalışarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. İŞKUR verilere göre, son 1 yılda 484 bin İstanbul’da yaşayan kişi işini kaybettiği için işsizlik ödeneğine başvuru yaptı. 2019 ilk 4 ayda 192 bin 461’i İstanbullu işini kaybetti. Şu anda İstanbul’da her ay kayıtlı 40 bin çalışan işini kaybediyor. İstanbul’da herhangi bir kapsamda sosyal güvencesi olmayan, çalışmayan, SGK’dan gelir ve aylık almayan, 18 yaşını doldurmuş ve öğrenci olmayan 1 milyon 101 bin 573 kişi vardır.” Dedi.

“BÜTÇE HER SANİYE TAM 5100 TL AÇIK VERİYOR”

Bütçe’nin yılın ilk 5 ayında 66 Milyar TL açık vermesini de eleştiren Ağbaba, “Türkiye hem işsiz rakamları bakamından rekor kırmakta hem de bütçe açığı rekorunda rekor kırmaktadır” diyen Ağbaba, bütçenin 5 ayda 66 Milyar dolar açık verdiğini hatırlatarak şunları söyledi: “2018'in 5 ayında 20 milyar TL olan açık, bu yıl 5 ayda 66 milyar TL'ye çıktı. Bu yılın ilk beş ayında bütçe açığı, geçen yıla göre, %225 arttı. 2019'un tamamı için öngörülen 80,6 milyar TL'lik açığın %82,5'i yılın ilk beş ayında verildi. Bütçe her saniye tam 5100 TL açık veriyor. Türkiye ekonomisi maalesef çok kötü bir şekilde yönetilmeye devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

“YALAN DEDİKLERİ RAPORU SAYIŞTAY’IN İNTERNET SİTESİNDEN İNDİREBİLİRLER”

Sayıştay raporuyla ilgili süren tatrtışmalara değinen Ağbaba, “Hani Binali Yıldırım'ın önce yalanlayıp sonra "okumadım" dediği, yandaş medyanın ise "sahte" olduğu iddia ettiği, rapor halen Sayıştay'ın resmî web sitesinde yer alıyor. Sahte dedikleri rapor Sayıştay’ın resmî sitesinde yer alıyor. 2018 Ekim ayında yayınlanan 178 sayfalık rapor, İstanbul’un 2017 yılına ait İBB, İSKİ ve İETT Denetim raporlarına dayanıyor. Raporda, kamu zararına ve usulsüz işlemlere ilişkin; Taşınmaz kayıtlarının tutulduğu, İhale kanununa aykırı işlem yapıldığı, Belediye’nin yapması gereken tahsilatları yapmadığı, İSKİ’nin bankalardan lüks araç temin ettiği tane tane anlatılıyor. Yapılan usulsüzlüklerin parasal karşılıkları yer alıyor. Tespit edilen toplam usulsüzlük miktarı en az 752 trilyon lira. AKP Trollerine, yandaş havuz medyanın yalan dediği, Binali Yıldırım’ın okumadım dediği, Ekrem İmamoğlu’nun ise detaylarıyla ortaya koyduğu rapor Sayıştay’ın sayfasında yer alıyor. Raporu oradan alabilirler. İstanbul’un seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un nasıl soyulduğunu, İstanbul’un parasının nasıl har vurulup harman savrulduğunu, nasıl bir israf düzeni kurulduğunu ortaya koyuyor. Ekrem İmamoğlu’nun da dediği gibi 23 Haziran’da bu israf düzenine, bu talan düzenine son vereceğiz. İstanbul’un bütün imkanlarını tüm İstanbul’la paylaşacağız” şeklinde konuştu.

“BEKA BİTTİ, TERÖR BİTTİ, ÇÖP BİTTİ, ZİLLET BİTTİ, YERİNE MİTİL GELDİ AMA O DA ERKEN GİTTİ”

Seçim sonrasında Cumhur İttifakı’nın siyasi dilinde yaşanan değişime de değinen Ağbaba, “Beka söylemi unutuldu, beka bitti, terör bitti, çöp bitti, zillet bitti, illet bitti, yerine mitil geldi ama o da erken gitti. Evvelsi gün konvoyla, boğazdan Mehter Marşıyla gelenler, geri Ankara’ya döndüler. Onlara da hayırlı yolculuklar diliyoruz.” ifadelerini kullandı.