29.01.2021, 19:15

Tecrübesişsizlik

Bilirsiniz, yıllardır halk arasında sorulup gelen bir soru var: "Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan çıkar?" Bu soruyla ilgili tartışmalara Türkiye'nin evrimsel biyoloji oluşumu Evrim Ağacı'nın, "Yumurta, tavuktan önce evrimleşmiştir bu yüzden tavuk yumurtadan çıkar." cümlesiyle son noktayı koyduğunu düşünüyorum. Ama şuna henüz bir cevap bulamadık: "Tecrübesizlik mi işsizliği doğurur yoksa işsizlik mi tecrübesizliği doğurur? Bir kısır döngü bu, cevabı yok. Konuyla alakasız bir soru daha var aklımızda: "Eğer yoğurt, sadece yoğurt ile mayalanarak yapılıyorsa, ilk yoğurt nasıl yapıldı?" Yani diyeceğim şu ki, "Eğer tecrübe, işe girmekle kazanılıyorsa, ilk tecrübe nasıl kazanılacak?" Tabii, ''işe girerek kazanılır'' diyeceksiniz ama iş güç sahibi olmanın bu ülkede tek bir şartı var, tecrübeli olmak. Mesleki bilgin ne olursa olsun tecrübesizsen, bir hiçsin. Tecrübesizsen, işsizsin.

Üniversite yılları boyunca yapılan stajlar görmezden gelinerek başvurdukları her yerde karşılarına "Tecrüben var mı paşam?" sorusu çıkıyor yeni mezunların. Yok deseler gönül razı değil, var deseler ciddiye alınmıyor. Çünkü o stajları babasının hayrına yaptı tüm öğrenciler, kesinlikle yapacak olduğu mesleğiyle ilgili tecrübe kazansın diye değil. Çok merak ediyoruz gerçekten, bu tecrübeyi tam olarak nerede, nasıl kazanmaları bekleniyor? Bunun cevabını biliyorum aslında. Evet, yeni mezunların dikkatine, tecrübe kazanmak ayağınıza geldi! Maaş, yemek, sigorta demeden bütün gün çalışmak, kendi hayatınızı, arkadaşlarınızı, ailenizi yok saymak, gerekirse canınızı bile vermek ve yine de işverene yaranamamak suretiyle tecrübe kazanmak ister misiniz? Üstelik yanında heba olmuş bir gençlik ile depresyondan çıkamama paketi hediye...

Sistemin getirdikleri insanı saçmalamaya itiyor. Böyle bir sistem var ve herkesi buna mecbur bırakıyorlar. Mezun da olsan, yüksek lisans da yapsan, özel sektörün staj döneminden geçmek zorundaymışsınız. İş görüşmelerine gidiyorsunuz; çok komik, acınası ve insanlık dışı tekliflerde bulunuyorlar. Yerde bulduğunuzda eğilip alma zahmetinde bile bulunmayacağınız parayı üniversite mezununa layık görüyorlar. Üstelik bununla da kalmıyor, bu piyasada yer edinmek için ilk senelerde adeta maaşsız çalışmanız bekleniyor çünkü başka bir çarenizin olmadığı söyleniyor ve genellikle şöyle bir manzarayla karşılaşıyorsunuz: "Tecrübeniz yok, toysunuz, bu yüzden sizi birazcık kullanacağız." İş tecrübemiz yok ama sayenizde fazlasıyla iş görüşmesi tecrübemiz oldu. Görüşmeye çağırıp sonra çağırdığını unutanları, görüşme esnasında kendi sıkıcı hikayesini anlatıp hiç soru sorma zahmetinde bulunmayanı, önüne doldurmak için bir form koyup sonra bir daha yüzüne bakmayanı, beş dakikalık görüşmede bile mobbinge maruz bırakanları, yalnızca kusurlarına odaklanıp yersiz ve gereksiz tavsiyede bulunanları, Kpss'ye girmiş olduğun için işe almaktan vazgeçeni, "Karar ne olursa olsun haber vereceğiz." diyerek telefon başında günlerce haftalarca bekleten, yönetici konumunun hakkını ziyadesiyle veren çok insanla karşılaştık mesela. Yirmi yıl boyunca eğitim görüyorsunuz, sonunda geldiğiniz noktaya, muhatap olmak durumunda kaldığınız kişilere bakın. İnsanın zoruna giden şey ne biliyor musunuz? Sizi deneyimsiz olmakla suçlayan bu kişilerin tek vasfının, dünyaya sizden biraz daha önce gelmiş olmasıdır. Bulundukları konuma ulaşırken hiç bu süreçlerden geçmemiş ve hiç hata yapmadan bunu elde etmiş gibi davranarak henüz heyecanı taze olan gençlere bir fırsat vermek yerine yaşama hevesini kaybettirecek girişimlerde bulunuyorlar. Böyle olunca da insanlar farklı işlere yöneliyor ve kimse kendi işini yapamaz hale geliyor. Herkes bir başkasının işini yapıyor. Meslek kaydırması var bu ülkede. Zincir bir yerde bozulmuş ve pek düzelecek gibi de durmuyor. Gün geçtikçe gelir elde etmenin zorluğundan bahsetmek adına büyükler hep söylerdi, "Ekmek eskiden aslanın ağzındaydı şimdi midesinde." diye ama, bence midesinde de değil. O ekmek artık yok, bize kalmadı..

Yorumlar (0)