06.10.2021, 14:29

Taksi sorunu üzerine -1

Pek çok kişi tarafından takip edilen ve son ayların güncel konusu İstanbul’daki taksi sistemi ve taksilerin yönetim sorunu. Konuyu bilmeyenler için kısa bir problem tanımı yapalım. İstanbul’da İBB ulaşım yönetimi bir süredir taksi plakası ihdas ederek sektördeki taksi sayısını artırmak istiyor. Önce 5000 taksi talebi ile başlayan süreç son iki aydır 1000 taksi olarak İstanbul UKOME kuruluna geldi. İBB tarafından dokuzuncu kez gündeme getirilen taksi talebi, UKOME’nin merkezi yönetim ve şoförler odası temsilcilerinin kabul etmemesi ile yine olumlu karşılanmadı. Farklı bir makalede UKOME yapısı ve Başkanlık sistemini birlikte ele almak gerek. “Peki nedir bu taksi konusu gerçekten” diye merak edildiğini biliyorum. Konuyu tek tek ele alalım.

Öncelikle son cümleyi başta söyleyelim; İstanbul’un daha fazla sayıda,nitelikli ve organize olmuş bir taksi sistemine ihtiyacı vardır. Yerleşik nüfusu 16 milyona ulaşan İstanbul’da yerli ve yabancı hareketliliği de düşünürsek 17.395 adet taksinin İstanbul için yeterli olmayacağı açıktır. Ancak sorunu taksi sayısı ile sınırlandırıp, düz bir mantık ile yaklaşmak da hatalı olur. Taksi sayısının artması, işletmenin belediye tarafından yapılması, düzen sağlanmaya çalışılması, vb pek çok gerekçe ile taksi sisteminin iyileştirilmesinin istenmesi önemli ve kabul edilebilir bir hedeftir. Hedefe ulaşmak için de öncelikle mevcut sistemin iyileştirilmesi, çalışmakta olan taksiler için Belediyenin görev ve yetkileri arasında bulunan konularda düzeni sağlaması gerekir.Taksi sayısını artırmadan önce İstanbul taksi esnafının sorunlarının çözülmesi gerekir. Peki nedir bunlar?

İstanbul’un en önemli taksi problemi korsan taksi yoğunluğudur. Yıllarca Uber sistemi ile mücadele eden taksi esnafı son yıllarda korsan taksi ile mücadele etmek durumunda kalmıştır. Durak kuran, çağrı merkezi gibi merkezi yapılar kuran korsan taksicilik, İstanbul’da taksi esnafının kaliteli hizmet vermesini ve adaletli bir sistemin oluşmasını engellerken haksız rekabete de yol açmakta, bir yandan da kendi varlığını olağan bir durum olarak gösterecek şekilde yaygınlaşmış durumdadır. Korsan taksiciliğin denetimi ve mücadelesi gerçekleşmeden mevcut resmi taksi esnafının yeni taksilerin eklenmesine gönlü razı olmayacaktır.

Bir ikinci sorun ise galeri yapısıdır. İstanbul’da taksi plaka sahiplerinin önemli bir kesimi aracını veya plakasını galeriye kiralamakta, galeriden belirli bir kira bedelini sabit ve garantili olarak almaktadır. Galeriler ise bu plakaları piyasada kiraya vermekte, kiraya verdiklerinden de belirli bir pay almaktadırlar. Galeri sisteminin yapmış olduğu bu işlem açıkça komisyonculuk olup kendisini de sistemin en karlı oyuncusu haline getirmektedir. Galeri yapısında öyle uygulamalar bulunduğu konuşuluyor ki; aynı plakanın hem Anadolu hem de Avrupa yakasında kiraya verildiği bile çok sık konuşulmaktadır. Bunun denetimi ve önlenmesi ise İBB ulaşım yönetimi sorumluluğundadır. Kaldı ki galeri yapısının aracı pozisyonunun kaldırılması ve engellenmesi de İBB tarafından yapılacak düzenleme ve denetimler ile ortadan kaldırılabilir.

Önemli sorun olarak nitelendirebileceğimiz üçüncü konu ise turizm belgeli (D2 belgeli) araçlardır. Özellikle büyük otellerin önünde bekleyen bu minibüs tarzı lüks araçlardan bir kısmı oteller ile anlaşarak taksi gibi çalışmaktadır. Bu araçların turizm amacı dışında taksi görevi üstlenmesi, sektördehaksız bir rekabet oluşturmaktadır.

Yukarıda anlatmaya çalıştığım üç önemli sorun çözülmeden veya çözümü için adım atılmadan sisteme değil 5000, 15.000 taksi de eklense trafik yoğunluğu ve boş gezen taksiler dışında İstanbul için bir değişen bir şey olmayacaktır. Mevcutta çalışan 17.395 taksiye bile erişim imkanı sınırlı iken belediye tarafından işletilmesi planlanan 1000 adet taksiye erişmek İstanbul gibi büyük bir metropolde çok büyük bir anlam taşımayacak, sistemde bir rahatlık ve düzen oluşturmayacaktır. Bunun bir örneğini geçmiş dönemde de araç segmentleri ile yaşamıştık. Taksi hizmet kalitesinin yükseltilmesi amacı ile taksilerde kullanılan araçlar farklı segmentlere ayrılmış, şoförlere bazı standartlar ve eğitim şartı getirilmiş, daha konforlu ve nispeten lüks sayılabilecek araçlar ile taksicilik yapanlar için tarife farkı oluşturulmuş ve İstanbullular için daha nitelikli bir taksi yapısı planlanmıştı, ancak sonuçları arzu edildiği gibi olmadı.

İstanbul’da İBB tarafından defalarca gündeme gelen taksi konusuna ilişkin talep, teklif edildiği şekilde geçse bile uygulamasında bazı yasal sorunların çıkacağını da söylemek gerekir. Bu sorunları da bir sonraki yazıda değerlendirelim.

Yorumlar (0)