“YENİ SPOR KANUNU TORBA DEĞİL ÇORBA KANUN”

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel meclis komisyonunda yeni spor kanun teklifini eleştirdi.

SPOR 31.03.2022, 14:52 09.05.2022, 14:36
“YENİ SPOR KANUNU TORBA DEĞİL ÇORBA KANUN”

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel meclis komisyonunda yeni spor kanun teklifini eleştirdi. Her tür yetkiyi bakanda toplama gayretinin ülkemizde sporu sürdürülebilir olmaktan çıkaracağını söyleyen Adıgüzel’in konuşmasından satır başları şöyle:

Spor Bakanına ve siyasete aşırı yetkiler verilmesi, ona özel düzenlemeler ve fıkralar yapılmasına karşıyız. Fırsattan istifade bazı şeyler yerleştiriliyor ama "Bal tutan parmağını yalar." Diyorsunuz ama burada bal tutan parmağını yalamıyor, resmen arı kovanına çomak sokuyorsunuz. Spor, bu şekilde sürdürülebilir değil.

Bu yasanın en sakat tarafı Spor Bakanına verilen aşırı yetkilerdir. Bu teklifin tam 153 yerinde "Bakan" kelimesi geçiyor, 153. Ya, 59 madde, geçiciyi saymayayım, yani madde başına 3 yerde "Bakan" kelimesi geçiyor. Bakan hem Federasyon Genel Kuruluna delege yolluyor yani Federasyon Genel Kuruluna delegele yolluyor, Federasyon Başkanını seçiyor, sonra da seçtiği Federasyon Başkanını beğenmeyip görevden alıyor; enteresan.

Şimdi, bu Bakan, federasyon başkanlarını görevden alacağı zaman -yani hoşuna gitmeyen bir federasyon başkanını görevden alacak- Sportif Değerlendirme Kurulu raporuna göre alıyor. Peki, arkadaşlar, kim bu Sportif Değerlendirme Kurulu? Bunlar 7 kişi, 7 mucize insan? Niye mucize diyorum? Çünkü 65 federasyon var, hepsinin ki bu yani bu 7 kişi bütün federasyonlardan, spordan anlıyor yani yüzmeden anlıyor, futboldan anlıyor, basketboldan anlıyor.

Kulübün sadece bir yöneticisinin yaptığı bir suç üzerinden o kulübü yarışmadan men ediyor. Kim ediyor, Spor Bakanı mı? Hayır, İçişleri Bakanı. Şimdi, bu Dernekler Kanunu'nda uzaklaşıp burada sıkıntıya girdiğiniz zaman spor şirketi olarak, spor kulübü olarak niye tekrar Dernekler Kanunu'na dönüyorsunuz?

Hani, bir torba kanun tanımı vardı, biz de sürekli karşı çıkıyorduk; burada enteresan bir durum var, burada çorba kanun var çünkü burada birçok yerden örnekler var. Burada neler var? Türk Ticaret Kanunu var, -biraz sonra söyleyeceğim- Türk Ceza Kanunu var, buradan ceza kesiyorsunuz, Medeni Kanun var...

Bu "kamu yararı" kelimesine benim biraz alerjim var. Çünkü son günlerde bu "kamu yararı" çok aleyhte kullanılıyor. Mesela, çevre talan edilirken "kamu yararı" ağaçlar kesilirken "kamu yararı" dereler boğazlanırken "kamu yararı" hatta yandaşlara vergi affı getirmeniz, sit alanını imara açmanın varlık barışı diye kara para aklamanın tanımı da "kamu yararı".

Spor kulüplerinde alacaklarda devlet alacakları öncelikli denilmiş. Yani işçiden, sporcudan önce devlet alacağı... Arkadaşlar, işçi devletten zengin mi çok merak ettim yani mesela niye bu devlet alacağı öncelikli?

Madde 26'da spor federasyonu merkezinin Ankara'da olduğunu yazalım, Ankara dışında olmasın. Buna şiddetle karşı çıkıyoruz çünkü yönetimin merkezi Ankara'dır, bunun bir duygusal ilişkisi de vardır devletimizde. Mesela, federasyon başkanı seçildi adam, hangi ildeyse federasyonu alsın, sırtına sarsın, götürsün, böyle bir şey olamaz.

Bu yasa, Türk sporunu kapılara düşürecek, mahkeme kapılarına düşürecek, Bakanlık kapılarına düşürecek, uluslararası spor kurullarının kapılarına düşürecek, sporseverleri de asayiş ve emniyetin kapısına düşürecek. Yani o stadyumların çevrelerinin bu şike, teşvikle ilgili görünür maddeler nedeniyle birbirlerine girmesi, evlerde bile kavga çıkarmaya adaydır.

"Denk bütçe" "denk bütçe" diyorsunuz, önce size sormak lazım, Hükûmet olarak siz denk bütçe yapıyor musunuz? Siz kendinizden sonraki bütün hükûmetleri, hatta bu ülkenin otuz kırk yılını bu yap-işlet-devretlerle mahkûm ettiniz, ondan sonra kendi yapmadığınız işi kulüplerden talep ediyorsunuz.

Yorumlar (0)