CHP'li Erdoğan Toprak MHK'nın aldığı kararları değerlendirdi!

CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, geçen hafta 13 hakemin görevlerinden azledilmesini gündeme getirdi.

SPOR 14.03.2022, 09:45 14.03.2022, 09:53
CHP'li Erdoğan Toprak MHK'nın aldığı kararları değerlendirdi!

Gazetekritik/ CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, "Siyasi müdahalelerle ülke sporu vahim bir noktaya getirildi. Sezon ortasında 13 hakemin görevlerinden azledilmesi ligleri ve Türk futbolunu şaibe altına sokacak bir adımdır!" dedi.

MHK'nın geçen hafta aldığı kararları değerlendiren Toprak şunları söyledi:


Liglerin bitimine 10 hafta kala, sporda Fair-Play’i yok eden, sporu siyasetin müdahale ve mücadele alanına çeviren bir kararla; Türkiye’nin dünya klasmanındaki hakemlerinin de aralarında yer aldığı 13 hakem görev dışı bırakıldı. İktidarın kulüp yönetimlerini, federasyonları siyasi kontrolüne alma hamlelerinin sonucunda ülke sporu vahim bir noktaya getirildi, Süper ligin marka değeri 500 milyon dolardan 120 milyon dolara düşürüldü!


Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Komitesi (MHK) liglerin bitimine 10 hafta kala, aralarında uluslararası klasmanda üstün kariyere sahip, FIFA, UEFA kokartlı hakemlerin olduğu 13 futbol hakeminin görevini sonlandırdı. Görevden azledilen hakemler kararı basından öğrendiklerini, gerekçenin ne olduğunu bilmediklerini belirtiyorlar. MHK Başkanı, karar sonrası yaptığı açıklamada görevleri sonlandırılan hakemler hakkında dile getirdiği ‘Hür ve rahat karar veremiyorlardı, bir gün bile bekleyemezdik’ ifadelerinin gerekçesini açıklamak zorundadır. Bu ifadeler bugüne kadar oynanan maçlara, verilen hakem kararlarına, maçların sonuçlarına ve Süper Lig’deki puan sıralamasına gölge düşürmüş, Lig’i şaibeli hale getirmiştir.


MHK ve TFF yönetimleri bu kararın yeni alınmadığını, 1,5-2 aydan bu yana hazırlık yapıldığını, çalışma yürütüldüğünü belirtiyor. Süper Lig’de şike, şaibe, gölge tartışmalarını, iddialarını alevlendirecek, Türk futbolunu kaos ve kargaşaya sürükleyecek böyle bir karar, ligin bitiminde alınabilir, yeni sezonda bu hakemlerin klasman dışı olacağı, hakemlerde gençleştirmeye gidileceği açıklanarak süreç yürütülebilirdi. MHK’nın kararını protesto için görevde bulunan bazı hakemler istifalarını verdiler. Bu kararın arkasında durduğunu ilan eden tek kulüp başkanı, halen düşme hattında olan bir kulübün yöneticisi. Aynı başkan bir süre önce görevi sonlandırılan hakemlerden birisini itham ederek ‘Şayet bizim maçımıza verilirse, hükmen yenilgiyi göze alır takımı sahadan çekerim’ demişti. Şimdi aynı başkan MHK ve TFF’nin hakem operasyonunu desteklediğini, arkasında olduğunu ifade ediyor.


Sezon ortasında alınan bu karar sonrası, küme düşen takımlardan birisi ‘MHK hakemlerin hür karar veremediğini açıkladı. Lig iptal edilsin’ diye mahkemeye giderse, UEFA’ya başvurursa, lig iptal edilirse bunun hesabını kim verecek? Ya da şampiyon olan takıma karşı, sıralamadaki diğer takımlar ‘hakemlerin hatalı kararları yüzünden şampiyonluğu kaybettik’ gerekçesiyle ligin ve şampiyonluğun iptali için yargıya giderse, UEFA’ya, FIFA’ya başvurursa, bu yönde karar çıkarsa sonuçlarının ne olacağı MHK ve TFF tarafından hesap edildi mi? MHK ve TFF’nin görevden azlettiği hakemler arasında Dünya ve Avrupa Futbol Şampiyonalarında maç yönetmiş, hakemlikte Türkiye’nin uluslararası markası olmuş isimler yer alıyor.

Bu yıl Katar’da yapılacak dünya futbol şampiyonasında FIFA’nın bu hakemlerimizi yine davet etmesine karşılık alınan bu kararla, Türk hakemlerinin uluslararası turnuvalarda, klasmandan dışlanmasına kapı açıldı. FIFA 'Türkiye'de bile güvenilmeyen, hür karar veremediği için azledilen, itibarı elinden alınan bir hakeme ben niye Dünya Kupası'nda görev vereyim?' derse TFF ve MHK ne yanıt verecek? Türk hakemlerini ve hakemlik müessesesini şaibe altında bırakan bu karar alınırken, şayet MHK'nın, TFF'nin elinde gerçekten belge, delil, telefon konuşmaları, pazarlık, talimat, tehdit, teknik takip gibi somut veriler varsa bunları açıklamak zorundalar. Tüm kamuoyu gerçekleri öğrenmeli.


Daha önce güzide bir kulübümüze yönelik kurgulanan şike kumpas davalarının asılsız olduğu ortaya çıktı. O dönemde TFF ve MHK hazırlayıp onayladıkları şike raporlarıyla, UEFA’da, Avrupa kupalarında kulüplerimizin menedilmesine, ağır para cezaları almalarına zemin hazırladılar. Köklü kulübümüz ve yöneticileri aklandı, TFF yönetimine, MHK’ya o raporları hazırlayanlara hesap sorulmadı!
Şimdi de sezon ortasında alınan hakem azillerine yönelik kararlarla Türk futboluna, liglere gölge düşürülüyor, kaosa sürükleniyor. Federasyonları eski AK Parti yöneticilerine, iktidar müteahhitlerine teslim eden iktidar; şimdi ülkemizde kitlelerin sevdiği, başlı başına bir endüstriye, ekonomiye dönüşen futbola operasyon yapıyor.


Bu operasyonun tamda liglerin naklen yayın ihalesinin yapıldığı sürece denk getirilmesi başlı başına izaha muhtaç
Türk futbolunu siyasi talimatlarla yönetmek, yönlendirmek isteyen iktidar, naklen yayın ihalelerini de kontrolüne alıp yandaşlarına pazarlamasını yaptı.
TMSF’nin el koyduğu Digitürk ihalesiz olarak Katarlılara satıldıktan sonra, naklen yayın ihalesi de önce Digitürk’e ve ardından Katarlı beIN Sports’a verildi. İlk ihalede 500 milyon dolar olan naklen yayın bedeline karşılık, bir hafta önce açılan yeni sezon ihalesinde Katarlı yayıncı kuruluşun teklifi 120 milyon dolar!

Yorumlar (0)