Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal: Türk milletini yeniden bir araya getirecek ve yeni bir başlangıç için ikna edecek olan CHP iktidarıdır

Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Avukat Ümit Uysal, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda yolsuzluk, umutsuzluk ve çürümenin toplumun sosyal dokusunu adeta çökerttiğini söyledi. Bu durumun nedeni olarak iktidarı işaret eden Uysal, “Çıkışın tek formülü, kurucu değerler üzerinden Türk milletini yeniden bir araya getirecek ve yeni bir başlangıç için ikna edecek olan CHP iktidarıdır” dedi.

Partisinin verimli, çalışkan, üretken bir iktidar oluşturmasının Türkiye için de bir beka meselesi olduğunun altını çizen Uysal, bunun CHP’ye yeniden tarihsel bir görev yüklediğini dile getirdi. Uysal, “Ülkemizi ve insanımızı ayağa kaldırmak, nefes aldırmak, yeniden üretir, geleceğe inanır ve umut eder hale getirmek sorumluluğu kurucu irade olarak CHP’dedir. Yaşanan her soruna köklü ve sürdürülebilir çözüm önerilerini hayata geçirme yükümlülüğü de CHP’nindir” dedi.

Uysal, CHP’nin bir kez daha seçim kaybetmesine ne Türkiye’nin ne de partililerin tahammülü olmadığını söyledi. Ancak kamuoyu araştırmalarında CHP’nin hala istenilen oy oranına ulaşamadığına dikkat çeken Uysal, partisinden toplumu yeni bir başlangıç için organize etmesinin, etkili, bilgili, inanmış ve ülke sorunlarına odaklanan bir görünüm içinde olmasının beklendiğini dile getirdi.

Bu çerçevede, CHP’nin olası cumhurbaşkanı adayının tartışılması ve yıpratılmasına meydan verilmemesi ve sorunların çözümüne odaklanılması gerekliliğine değinen Uysal, bunun topluma hissettirilmesi ve güven ilişkisinin kurulması gerektiğini söyledi.

Ancak toplumun ve bilinçli parti tabanının gelecekten endişeli olduğunu dile getiren Uysal, ‘göz göre göre bir seçim felaketine daha sürüklenmeye’ asla kabul etmeyeceklerini açıkladı. Uysal, “Anadolu’nun dört bir tarafından görüştüğümüz partililerimizle aynı kaygı ve duyarlılıkları paylaşmaktayız” dedi. Uysal, şunları söyledi:

“Bir toplumsal mutabakata ihtiyaç vardır. Bu tablo şekillenmediği ve toplumsal mutabakat tesis edilemediği takdirde vazifeye atılmak için içinde bulunduğum şartların sıkıntılı yanlarını düşünmeyeceğimi, gerçekleşemeyen toplumsal mutabakatı gerçekleştirmek, Anadolu’nun bütün potansiyelini ayağa kaldırmak, harekete geçirmek, Cumhurbaşkanı adayımızı seçtirmek, Türkiye’mizi yeniden inşa etmek üzere 32 yıllık siyasi tecrübemi ve birikimimi en üst düzeyde partimin hizmetine sunacağımı kamuoyunun bilgisine sunarım.”

Uysal’ın açıklamasının tamamı şöyle:

Türkiye’miz kurulduğu günden bu yana en ağır buhrandan geçmektedir. Ülkemiz, maalesef ekonomi iflasın eşiğindedir. Nüfusun üçte ikisi gıda alırken zorlandığını beyan etmektedir. Toplumumuzun yüzde 70’i adalete güvenilemeyeceğini ifade ediyor. Halkımızın yüzde 80’i uygulanan ekonomi politikalarını başarısız buluyor. Her yıl 100 milyar doların üzerinde dış ticaret açığı veriyoruz. Sınır güvenliğimiz karada ve denizde zafiyet uğramış durumdadır. Milyonlarca sığınmacı ülkemizin sosyal dengesini bozmuş, demografik yapısını değiştirmiştir. Ekilen tarım alanı miktarı, 1960 yılının da gerisindedir. Demokratik standartlarımız dünyada üçüncü lig düzeyine gerilemiştir. Yoksulluk, umutsuzluk ve çürüme sosyal dokumuzu adeta çöketmiştir.

Mevcut iktidarın ürettiği bu durumdan çıkan tek formül, kurucu değerler üzerinden Türk milletini yeniden bir araya getirecek ve yeni bir başlangıç için ikna edecek olan CHP iktidarıdır. Siyasi sorumluluk almak ve iktidara gelebilmek açısından mevcut koşullarda partimizin yüzde 4,138 oy aldığı 1977 seçimlerinden çok daha elverişli olduğunu teslim etmek gerekir. Ülkemizi ve insanımızı bu ağır bunalımdan nefes almak, yeniden üretmek, geleceği inşa etmek ve umut tazelemek hedefiyle tüm yurttaşlarımızı ortak kader CHP’deyiz derken; yaşanan her sorun köklü ve sürdürülebilir demokratik değerlerin hayata geçirilme yükümlülüğünde CHP’nindir.

Bir kez daha seçim kaybına ne ülkemizin ne partimizin ne de partililerimizin tahammülü yoktur. Bugün ülkemizdeki yüzde 50’yi aşan mutabakatı tesis etmek için muhalefetin çok boyutlu bir çalışması, demokratik meşruiyetin yükseltilmesi, toplumun ihtiyaçlarına ve çağın gereklerine uygun, sahici bir söylemle seslenilmesi, üretimle ülkemizin buluşturulması mümkündür ve kaçınılmazdır. Bu, Türkiye Cumhuriyeti için bir zorunluluk olduğu gibi, Cumhuriyet’in en köklü, çelikten bir iktidar teşkil eden hedefiyle CHP’nin ve iktidar talebinin olmazsa olmaz bir meselesidir.

Bu gerçekler ışığında CHP Genel Başkanlığı ve parti yönetiminin toplumun umutlarını yeni bir başlangıç için organize edecek ortalıgında etkili bilgili inanmış ve tamamen ülke sorunlarına odaklanan bir görünüm içinde olması beklenmektedir. Olası cumhurbaşkanı adayımızın tartışılmasına ve yıpratılmasına meydan verilmemelidir. İktidarın peşinen estiği milletimizin içinde bulunduğu derin sorunların çözümüne odaklanılmalı, bu candan paylaşıma toplumca hissettirilmelidir. Her düşüncesi bizimle aynı olmamakla birlikte bu ortak kader ve insanımızın geleceği için bizimle iş birliği yapmaya hazır olan toplumumuzun farklı kesimleri ve bütün fertleri ile bir güven ilişkisi tesis edilmesi mümkündür.