MUHARREM İNCE: BEREKETLİ TOPRAKLARIN FAKİR ÇOCUKLARI OLDUK

Muharrem İnce, “Bereketli toprakların fakir çocukları olduk. Biz bunu hak etmiyoruz. 23 milyon ton buğday tüketiyoruz yılda. 17 milyon ton üretiyoruz. Yazık günah bu insanlara. Türk çiftçisinden 2,25’e aldılar geçen sene, Ukraynalıdan 6 liraya aldılar. Türk’ten 6 liraya alsaydın bunu da insanlar daha çok ekseydi. Rusya’ya, Ukrayna’ya muhtaç olmasaydık” dedi.

SİYASET 13.05.2022, 11:00
MUHARREM İNCE: BEREKETLİ TOPRAKLARIN FAKİR ÇOCUKLARI OLDUK

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin il başkanlığının açılışını gerçekleştirmek üzere Osmaniye’ye geldi. Osmaniye’de bir dizi ziyaret bulunan İnce, düzenlediği basın toplantısında iktidarı eleştirdi. İnce şunları dile getirdi:

TARIMI ÖNCELİKLİ SEKTÖR OLARAK GÖRMEDİLER
“Türkiye’nin neresine gidersek gidelim iki konu gündemde. Diğer konular gündemden düşmüş. Birisi geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı. Hatay’da domateste etiket gördüm 18 lira. Olacak iş değil. Türkiye’nin en verimli yerlerindeyiz. Burada bile 23 lira ise fasulye, olacak iş değil bu. Herkes geçim sıkıntısını konuşuyor. Çocukluk arkadaşım dahil, Hataylılar dahil, İstanbullular, Ankaralılar, Trabzonlular, Diyarbakırlılar, herkes dahil buna. Bu neden böyle oldu, çünkü tarımı öncelikli bir sektör olarak görmediler. Tarımı kapasitesi düşük olan insanların yapabileceği bir iş olarak gördüler. Tam tersine tarım artık akıllı insanların işi oldu. Modern tarım artık bilgisayar demek, teknoloji demek, donanım demek.”

BEREKETLİ TOPRAKLARIN FAKİR ÇOCUKLARI OLDUK
“GSMH’nın yüzde 1’i tarımı desteklemeye ayrılır diye 2006’da kanun çıkardılar. Yüzde yarımını bile vermediler. Sonunda Ukrayna’dan, Rusya’dan gemi yolu gözler olduk. Bereketli toprakların fakir çocukları olduk. Biz bunu hak etmiyoruz. 23 milyon ton buğday tüketiyoruz yılda. 17 milyon ton üretiyoruz. Yazık günah bu insanlara. Türk çiftçisinden 2,25’e aldılar geçen sene, Ukraynalıdan 6 liraya aldılar. Türk’ten 6 liraya alsaydın bunu da insanlar daha çok ekseydi. Rusya’ya, Ukrayna’ya muhtaç olmasaydık.”

ÖNCE AKIL SONRA ADALET SONRA AHLAK
“Tarım bir milli meseledir. Siyasetin ötesi bir meseledir. Enflasyon ile mücadelenin birinci yoludur. Dünyada gıda enflasyonu yüzde 30, Türkiye’de yüzde 90. Yüzde 60’ın sorumlusu Erdoğan’dır. Erdoğan’ın yanlış politikalarıdır, kibridir, savurganlığıdır, çiftçiyi ihmal etmesidir. Ucuz et yemek istiyorsan, ucuz yem olacak. Ucuz yem yoksa ucuz et olmaz. Ucuz ekmek istiyorsan ucuz tohum olacak, ucuz gübre olacak, ucuz mazot olacak. Bunlar olmazsa olmaz. Bunun yolu var. Akıl, bilim. Onun için biz millete diyoruz ki; 3A Kuralı. Önce Akıl, sonra Adalet, sonra Ahlak. Bu ülkede ne yazık ki akıl da kalmadı, adalet de kalmadı, ahlak da kalmadı. Ahlak kalmadı, insanlar kuru ekmeğe muhtaçken üç beş yerden maaş alan bürokratlar var. Adalet kalmadı, yargıya kimse güvenmiyor, yargıçlar dahil. Akıl kalmadı, çünkü ortada bilim diye bir şey yok. Tarımı ayağa kaldırmalıyız.”

BÜTÜN SEKTÖRLERİ ÇÖKERTTİLER
“Bütün sektörleri çökerttiler, bir sektör hariç. Hepimizin parası bankalarda. Kampanya başlattım, mayıs sonuna kadar her gittiğim yerde bankaları bu millete anlatacağım. Tarım küçüldü, emekli geçinemiyor, esnaf geçinemiyor, öğrenci geçinemiyor ama 2022’nin ilk üç ayında bankalar yüzde 285 büyüdü. Erdoğan bizim cebimizden paraları aldı, bankaların kasasına koydu. Türkiye’nin en büyük faizcisi Erdoğan’dır. Sıkıştığı zaman, beceriksizliğini kapatmak için nas der. Yüzde 19 faiz varken nas oluyor da yüzde 14 faiz varken nas yok mu? Din sömürüsü yapıyor, sizi işletmek istiyor aziz vatandaşlarım. Makara yapıyor sizinle, ağa sizinle eğleniyor.”

DİN ÜZERİNDEN SÖMÜRÜYORLAR
“Mülteci konusunu, sığınmacı konusunu da öyle anlatıyor. Önce Müslüman kardeşlerimiz dedi. Sonra dedi ki ensar muhacir. Hicrete kadar geldi. Din üzerinden sömürüyor. Hz. Peygamberimizin hicretiyle bir tutacak neredeyse. Ya sen daha önce bunları otobüslere doldurup Kapıkule’ye göndermedin mi? Hicret diyorsun, ensar diyorsun da utanmadan siz bunları otobüslere doldurup gavur memleketlerinin kapısına göndermediniz mi? Her gün İçişleri Bakanı açıklama yapmadı mı? Günlük borsa gibi rakam vermediniz mi siz? Ne utanmaz adamlarsınız siz ya.”

SIĞINMACILARI GÖNDERECEĞİZ
“Memleket Partisi’nin iktidarında sığınmacıları göndereceğiz kardeşim. Ne iktidar ne muhalefet. İkisinin de kafası karışık. Bir gün göndereceğiz, bir gün göndermeyeceğiz, bir gün ensar, öbür gün muhacir, öbür gün hicret, öbür gün Kapıkule. Muhalefet rapor hazırlıyor; onları diyor eğitelim, entegre edelim. Sonra bakıyor toplumdan tepki var göndereceğiz diyor. Memleket Partisi net, göndereceğiz. Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığında Esad’ı arayacağım bir hafta içinde. Şam’a büyükelçi atayacağım. Onlara bir şey olmayacağına dair güvence alacağım. Esad’dan uluslararası kamuoyu önünde güvence alacağım. Yardımcı olacak Türk Devleti, memleketlerine geri göndereceğiz. Türkiye Cumhuriyeti büyük devlettir, komşusunda bir problem çıktığında tabii ki onlara yardımcı olacaktır. Onlar bizim komşularımızdır, bu misafirlik fazla uzamıştır bunları göndereceğiz kardeşim.”

A HABER İLE HALK TV’NİN NE FARKI VAR? HİÇBİR FARKI YOK
“Bir diğer konu medya konusu Türkiye’de. Medyanın hali içler acısıdır. Yüzde 90’ı iktidarın tekelinde, yüzde 10’u muhalefetin tekelinde. Hangisinden başlayayım? Muhalefetten başlayacağım kusura bakmasınlar. Niye biliyor musunuz, demokrasi havarisi kesildikleri için. İktidar medyası zaten demokrasiye inanmıyor, onların demokrasi gibi bir derdi yok. Ama muhalefettekiler Türkiye’ye demokrasi getireceklerini söylüyorlar. Siz mi demokrasi getireceksiniz? A Haber ile Halk TV’nin ne farkı var? Hiçbir farkı yok.”

BU BESLEME BASINI ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ
“Mesela Halk TV, Tele 1 beni bir kare gösterebilir mi? TRT 1 zaten Tayyip Radyo Televizyon, o borazan, onu geçtik. Tele 1, KRT, Halk TV bir sürü laf söylüyorum ama beni bir kare gösteremezler, niye? Parasını keser muhalefet belediyeleri. Oradan besleniyorlar çünkü. Erdoğan’a laf söylediğim zaman A Haber beni gösterebilir mi? Gösteremez. Hazineden besleniyorlar çünkü. Bu besleme basını özgürleştireceğiz. Hepsini, iktidar basınını da muhalefet basınını da. Birbirinden hiçbir farkı yoktur bunların.”

PARASINI SÖYLEYİNDE VERELİM PARASINI
“Mesela Halk TV, KRT, Tele 1 Davutoğlu’na serbesttir AKP’den ayrıldığı için, Babacan’a serbesttir AKP’den ayrıldığı için. Muharrem İnce’ye yasaktır CHP’den ayrıldığı için. Ben sizin düşmanınız mıyım ya? Sizin onurunuzu kurtardım ben cumhurbaşkanı adayınızdım, 8 puan fazla oy aldım partiden. 42 sene hizmetim var, ne korkuyorsunuz ya? Bağış toplarım ben size, o kadar para için satmayın kendinizi ya. Kaç para istiyorsunuz, parasını söyleyin de bir kampanya açalım verelim paranızı da gösterin yani. Bir anket şirketi, geçen sene partiyi kurduk, daha kurduğumuz hafta 2,5 gösterdi bizi. Bir fırça yedi. Sana anket yaptırıyoruz, o kadar para veriyoruz diye. Adam bizi bir daha yazmaz oldu.”

HİÇBİR PARTİ HAZİNE YARDIMI ALMASIN
“Enflasyon yüzde 100’lere gelmiş, bu kıtlık zamanında hiçbir siyasi parti hazine yardımı almasın. Fakir fukaraya verelim bunu. Emin olun bunu da yazmayacak medya. Niye biliyor musunuz? Çünkü partiler hazineden para alacak, hazineden aktardıkları paraları onlara aktaracakları için benim kampanya da işe yaramıyor. Bizde para yok, biz gönüllülerle para topluyoruz, kira ödüyoruz, siyaset yapıyoruz. Ahlak çökmüş Türkiye’de, ahlak. Demokratız diye ortalıkta geziyorlar, diktatörden hiçbir farkı yok. Diktatör dedikleri adamdan hiçbir farkları yok. Daha kötü diktatör olurlar. Türkiye’de ahlakı egemen kılacağız.”

Yorumlar (0)