MERAL AKŞENER:"BİZE HER ŞEYİ YAPTILAR AMA BİR ŞEYİ YAPAMADILAR; BİZİ YIKAMADILAR"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Trabzon’da, "Biz adaylarımızın gayretleriyle milletimizin gönlüne girip, milletimizin teveccühünü almak onların oyuna talip olmak için yola çıktık. Seçimlerin neticesinde de 2028'de bu ülkenin başına partimizden bu ülkeyi seven ben olurum bir başkası olur; buradan bir arkadaşımızı bu ucube sistemi değiştirmek üzere cumhurbaşkanı seçeceğiz. Hedefimiz budur. Biz ülkemiz adına yeteri kadar fedakarlık yaptık. Yeteri kadar gayret sarf ettik. Yeteri kadar elimizden ne geliyorsa fazlasıyla ortaya koyduk. Şimdi kendi başımıza hür ve müstakil olarak seçime gitmek istiyoruz. Bunun kararını milletimiz verecek. Ne için milletin kararına bu kadar müdahale etmeye kalkışıyorsunuz" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün Trabzon'da "Teşkilat Buluşması" programında konuştu. Akşener şunları söyledi:
"ÇOK SERT VE UZUN BİR YOLCULUKTAN GELİYORUZ"
"Bu salonları bize vermiyorlardı, otellerden iki hafta üst üste kalırsak kovuluyorduk. Ben eski İçişleri Bakanıyım polis evlerinde kalma hakkım var. Bu yolculuk sürecinde tam 2007'den 2015 yılına kadar polis evinde kaldım. Ondan sonra bu yolculuğu yapıyoruz diye polis evinden atıldım. Tarihimizde ilk defa bir eski bakan hem de devletin kanunuyla korunan, devletin kanunuyla terörle mücadele yasasına göre bizzat devletin tahsis ettiği polislerle korunan İçişleri eski Bakanı o polis evinde yer yok diye çıkarıldı. Paramızla bir otelde kalmaya başladık, aradan 1 ay geçti o otelden de alınan tehditler nedeniyle atıldı. Bir başka otelde kalmaya başladık 15 Temmuz olduktan sonra 5'linin içinden çok önemli bir iş adamı MİT'e şikayet etti. Otelin sahibi MİT tarafından kontrole uğradı. ‘Kaldığımın odamın parasını kim ödedi’ diye araştırıldı. Kredi kartıyla ödendiği için otelin sahibi yırttı. Partimizi kurmaya kalkıştık, inanılmaz zorluklarla karşılaştık. Nihayetinde her bir il binasının açılışına gittik. Çok sert ve uzun bir yolculuktan geliyoruz.
"BİZ HAKSIZLIĞA İDMANLIYIZ AMA HİÇBİR HAKSIZLIĞA BU ÜLKE ADINA BU MİLLET ADINA BOYUN EĞMEDİK"
Bir tek eksiğimiz var. İYİ Parti'de aynı eksikliği gelenek olarak sürdürüyor. 'Sen övünme el övsün.' Ama anlatmadan olmuyor. Bugünün Türkiye'sinde eğer siz anlatmazsanız, biz anlatmazsak kimse kimseyi duymuyor ve dinlemiyor. Siz birbirinizi övmelisiniz. Hayatım boyunca arkadaşlarımı övmeye, onlara saygı duymaya, onları gençlere anlatmaya gayret ettim. Muhteremler bizi hafife almayın. Biz açlığa idmanlıyız. Biz hakarete idmanlıyız. Biz haksızlığa idmanlıyız ama hiçbir haksızlığa bu ülke adına bu millet adına boyun eğmedik. Bunun karşılığında hangi bedeli ödemek gerekiyorsa Allahımıza bin şükür onu da ödedik. Tuzu kuru olabilecek insanlarız niye buradayız? Biz bu ülkenin insanlara haksızlıkları ortadan kaldırmak için buradayız. Onun için bir çok haksızlığa karşı çıktık. Pek çok yanlışlıkla mücadele ettik. Kendimiz bedel ödemeye hazır olduk, milletimizi bedel ödemekten kurtarmak için.
"BİZE HER ŞEYİ YAPTILAR AMA BİR ŞEYİ YAPAMADILAR; BİZİ YIKAMADILAR"
Buraya gelirken 55 yaşında, 64 yaşında hem emekli hem inşaatlarda çalışan elleri nasır içerisinde erkekler gördüm. 8 bin 500 lira emekli maaşı alıp ağlayan insanlar gördüm. Emeklilik konusunda derdi olan, 'ben açım' diye bağıran insanlar gördük. Bunların konuşulması gerekirken Türkiye'de ne konuşuluyor? İttifaklar konuşuluyor, oculuk buculuk konuşuluyor, sizin derdiniz dışında her şey konuşuluyor. Gencecik bir kadın geldi, 'Kızım işsiz ben çok zor durumdayım, ne olursun kızıma iş' dedi. Benim yaşlarında bir hanım geldi, 'Anası babası terk etti ben babaanneyim, 9-12 yaşında iki torun başımda ben 3 bin lira alıyorum açım' dedi. Bir başka baba, 'Oğlum 6 yıl evvel mezun oldu hala işsiz' dedi. Normalde bunların konuşulması gerekirken eğer bu dertleri unutturacak, sizi görmeyecek üstte yumruklaşma oluyorsa bilin ki bu bir üç kağıttır. Biz bu üç kağıtları ortadan kaldırmak için yola çıktık. Biz bu dertlere çözüm üretmek için yola çıktık. 24 saat benim şahsımda, arkadaşlarıma hakaret ediliyor. Biz alışkınız, bize ağabey dediklerimiz, dost bildiklerimiz 'nesebi gayri sahih' dedi. Bize her şeyi yaptılar ama bir şeyi yapamadılar; bizi yıkamadılar. Vatandaşın gözünde yok edemediler. Onun için biz İYİ Parti olarak bu ülkeyi yönetmeye talibiz.
"KARARIN MİLLET NEZDİNDE SONUÇLARI BİZİ İLGİLENDİRİYOR"
Biz bir karar aldık, 9 saat konuştuk. Ne bir belediye başkanına ne CHP'ye en küçücük bir haksızlık en küçücük bir hakaret cümle, kelime, harf sarf etmeden kendi aramızda konuştu. ‘Seçimlere nasıl gitmeliyiz’ dedik. Tam 9 saat konuştuk, bu ülkede böyle bir siyasi parti yok. Bütün arkadaşlarımla gurur duyuyorum. İş birliğine 14 kişi 'evet' dedi, 35 kişi 'hayır' dedi, bir arkadaşımız gelmediği için onun oyu yok. Sonuç itibarıyla böyle bir karar aldık. Bu kararın millet nezdinde sonuçları bizi ilgilendiriyor. Milletimiz bu kararımıza teveccüh ederse gereğini yapacak, adaylarımız seçilecek. 'Yanlış yaptın Meral Akşener ve İYİ Parti' diyorsa onunda sorumluluğunun tamamı karşınızda duran kişiye ait. Elbette ‘baş üstüne milletim’ diyeceğiz. Anlayamadığım, anlamlandıramadığım hem Cumhur İttifakı'nı destekleyenler hem masada bulunup Millet İttifakı'nı daha doğrusu CHP'yi desteklediğini iddia edenler 24 saat küfür ediyorlar. Bu kararı verecek olan milletimiz. Siz de küfretmek yerine, iftira atmak yerine proje üretin, milletimizin derdine yönelik çalışma yapın. Söylediğimiz her kelimeden bir sonuç çıkararak fitne salan mı ararsınız, ne zamandır Atsız'ın şiirleri birilerine gönderme oluyor, ne zamandır bir siyasi partinin projeleri bir başka yerin eleştirisi oluyor? Kaldı ki eleştirebiliriz. Biz artık an itibarıyla bunların dışına çıktık ve çıkmaya kararlıyız.
"ŞİMDİ KENDİ BAŞIMIZA HÜR VE MÜSTAKİL OLARAK SEÇİME GİTMEK İSTİYORUZ"
Biz adaylarımızın gayretleriyle milletimizin gönlüne girip, milletimizin teveccühünü almak onların oyuna talip olmak için yola çıktık. Seçimlerin neticesinde de 2028'de bu ülkenin başına partimizden bu ülkeyi seven ben olurum bir başkası olur; buradan bir arkadaşımızı bu ucube sistemi değiştirmek üzere cumhurbaşkanı seçeceğiz. Hedefimiz budur. Biz ülkemiz adına yeteri kadar fedakarlık yaptık. Yeteri kadar gayret sarf ettik. Yeteri kadar elimizden ne geliyorsa fazlasıyla ortaya koyduk. Şimdi kendi başımıza hür ve müstakil olarak seçime gitmek istiyoruz. Bunun kararını milletimiz verecek. Ne için milletin kararına bu kadar müdahale etmeye kalkışıyorsunuz?
Biz zora, hizmete, bu ülkeyi yönetmeye talibiz. İnsanımız yorulmuş, PKK imasından yorulmuş, HDP iddiasından yorulmuş. Bir çok şeyden yorulmuş. Yorulduğu için de pek çok arkadaşımız, 'daha evvel şu partiye oy veriyordum, bu defa size oy vereceğim' dedi. Allah doğru yoldan ayırmasın."(ANKA)