Mansur Yavaş kitabın ortasından konuştu: Yolsuzlukların önüne geçmek istiyorsak yöneticilerin hesap vermesi gerekiyor

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ve konsey üyelerinin  katıldığı Genel Kurul'da mevcut başkan Mustafa Coşar tek aday oldu.

SİYASET 15.09.2024, 14:49
Mansur Yavaş kitabın ortasından konuştu: Yolsuzlukların önüne geçmek istiyorsak yöneticilerin hesap vermesi gerekiyor

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "Eğer Türkiye'de biz bu yolsuzlukların önüne geçip, gerçekten insanlardan toplanan tertemiz paraların doğru yerlere harcanmasını istiyorsak, yöneticinin hesap verebileceği bir sistemi mutlaka kurmamız gerekiyor çünkü biz millet adına harcamalar yapıyoruz. Bugün bizleri azarlayan yöneticiler görüyoruz. Size halk bir yetki vermiş, 'Benim adıma bu bütçeyi yönet' demiş. Hiçkimseyi azarlayamazsınız. Kimseye kendi ruh dünyanızı, kişisel görüşlerinizi dayatamazsınız" dedi.

Çankaya Kent Konseyi'nin 12'nci Olağan Genel Kurulu Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi'nde gerçekleştirildi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ve konsey üyelerinin  katıldığı Genel Kurul'da mevcut başkan Mustafa Coşar tek aday oldu.

Genel Kurul’da konuşma yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, birçok ilde kent konseyleri kurulmaya çalışılsa da genelde bunların kağıt üstünde kaldığını söyledi.

Ankara'da kendilerinden önce de Kent Konseyi olduğunu ama bir defa bile Genel Kurul yapılmadığını anlatan Yavaş, şöyle devam etti:

“Şeklen kurulmuş bir şekilde devam ediyordu. Tabii burada vatndaşların ne kadar istekli olduğu da önemli. Maalesef demoktarik bilinç arzu ettiğimiz aşamada değil. Eğer biz bu ülkede yolsuzluğun ortadan kalkmasını, şeffaflığın yerleşmesini, hesap verebilirliğin gerçekleşmesini ve bunun kamu ve tüm alanlarda hakim olmasını istiyorsak mutlaka mevzuat olarak bir şeyleri değiştirmemiz lazım. Eğer Türkiye'de biz bu yolsuzlukların önüne geçip, gerçekten insanlardan toplanan tertemiz paraların doğru yerlere harcanmasını istiyorsak, yöneticinin hesap verebileceği bir sistemi mutlaka kurmamız gerekiyor çünkü biz millet adına harcamalar yapıyoruz.

Bugün bizleri azarlayan yöneticiler görüyoruz. Kamudaki hiçbir memurun nasıl sizi azarlama yetkisi yoksa, çünkü maaşlarını siz ödüyorsunuz, bunun sıfatının ne olup olmadığı hiç önemli değil. Hiçbir yöneticinin vatandaşını azarlama yetkisi yoktur. Sonuçta siz bir memursunuz. Maaşını halktan alan bir memursunuz. Size halk bir yetki vermiş, 'Benim adıma bu bütçeyi yönet' demiş. Hiç kimseyi azarlayamazsınız. Kimseye kendi ruh dünyanızı, kişisel görüşlerinizi dayatamazsınız. Hiç kimsenin sizin gibi düşünmesini, sizin gibi yaşamasını isteyemezsiniz. Siz 85 milyona eşit davranmak zorundasınız. Onların taleplerini yerine getirmek zorundasınız. Belde belediye başkanından en üst makama kadar bu bilince varıldığı zaman Türkiye'de gerçek demokrasi oluşacaktır. İşte o zaman kamu kaynaklarının israfı ve yolsuzlukların önüne geçilecektir."

Yorumlar (0)