Kılıçdaroğlu'nu da hedef almıştı... Sedat Peker'in yanından ayrılmayan tarikatçı kim?

Sedat Peker'in yayınladığı videolar hala gündem olurken Peker'in 2015 yılında düzenlediği Rize mitinginde yanında duran cübbelinin kim olduğu merak konusu haline gelmiş durumda.

SİYASET 28.05.2021, 13:03 28.05.2021, 13:05
Kılıçdaroğlu'nu da hedef almıştı... Sedat Peker'in yanından ayrılmayan tarikatçı kim?

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in yayınladığı videolar gündemdeki yerini korurken; Peker'in 2015 yılında düzenlediği Rize mitinginde yanında duran cübbelinin kim olduğu merak konusu haline geldi.

İSMAİLAĞA CEMAATİ, SEDAT PEKER İLİŞKİSİ
Oda TV'den Fethi Yılmaz'ın haberine göre, Sedat Peker, videolarında İsmailağa Cemaatini ziyaret ettiğini ve cemaat hocaları ile yaptığı sohbetlerden söz etti. Peker’in AKP’ye destek çıktığı Rize mitingde yanında duran isim ise, İsmailağa Cemaati hocalarından Muhammed Serkan Gül.
 
Sedat Peker’in “öz kardeşim”, İsmailağa Cemaati hocası Muhammed Serkan Gül’ün ise “öz ağabeyim” dediği ikili arasındaki yakınlık dikkat çekiyor. Öyle ki Sedat Peker’in kızı olduğunda, ismini ve ezanı kulağına Muhammed Serkan Gül okumuştu.

Rize mitingi sırasında kürsüden dua da okuyan İsmailağa hocası Gül, mitingi eleştiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da, “Bizim yaptığımız duayı Başbakan'a şikayet eden Sayın Kılıçdaroğlu, sizi ne rahatsız etti de Sayın Sedat Peker'e mafya babası diyorsun?” diyerek sert çıkmış ve Peker’i desteklemişti.

AYNI VAKIFTA YER ALIYORLAR
1984 Kahramanmaraş doğumlu olan Muhammed Serkan Gül, inşaat, işletmecilik ve tekstil işleri ile uğraşıyor. Son dönemde yazdığı kitaplarla da gündeme gelen Gül, Sümbül Efendi İlim ve Hizmet Vakfı’nın da yönetim kurulu başkanı olarak görev yapıyor. Vakfın Onursal Başkanlığı’nı ise Sedat Peker yapıyor.

GÜL SESSİZLİĞİNİ KORUYOR
Öte yandan Muhammed Serkan Gül, Sedat Peker’in videoları yayınladığından bu yana sosyal medya hesabından Peker’i destekleyen ya da eleştiren herhangi bir mesaj atmaması da dikkat çekiyor.


 
İSMAİLAĞA CEMAATİ’NİN İSMİ HANGİ ÇETE İLE YAN YANA GELMİŞTİ
İsmailağa Cemaati’nin adı mafya-çete organizasyonları ile sık sık anılıyor.

2005 yılında Emniyet, Küre operasyonu yapmış ve bazı saunalardan haraç topladıkları iddiasıyla yargılanan “Sauna Çetesi” davası başlamıştı. Operasyon FETÖ’cüler tarafından yönlendirilmiş ve yeni bir kumpasın da malzemesi haline gelmişti.

Kasım Zengin’in mahkemedeki ifadeleri dikkat çekmişti.

Mafya lideri olan Zengin, İsmailağa Cemaati’nde eğitim aldığını belirterek, polise muhbirlik yaptığını söylemişti. Zengin ifadesinde “Önemli kişiler beni manevi bilgileri olan bir hoca olarak görüyorlardı. Bu şekilde Sedat Peker ve Sedat Şahin'den eylemleri hakkında bilgiler alıyordum” demişti.


 Erzincan’da dönemin Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner tarafından 2 Kasım 2007 tarihinde İsmailağa Cemaati’ne yönelik soruşturma başlatılmıştı. 20 ile yayılan soruşturma, İstanbul’a kadar uzanıyordu. Ancak İlhan Cihaner’in İsmailağa ile birlikte o dönem “Gülen Cemaati” olarak anılan FETÖ’ye de soruşturma açması tüm süreci bitirmişti.

Cihaner’in 2 yıl sürdürdüğü iki ayrı soruşturmaya, 2009 yılında, dönemin Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı olan FETÖ’cü Osman Şanal el koymuştu. Cihaner ise makamında gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Cihaner’in tutuklanmasının asıl sebebi FETÖ hakkında açtığı soruşturma iken, İsmailağa soruşturması perde görevi görerek önde gösterilmişti. Dosyalara el koyan Şanal ise, iki soruşturmanın da üstünü kapatmıştı.

Konuyla ilgili İsmailağa Cemaati’ni Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı iken 2 yıl soruşturan İlhan Cihaner de “Sauna Çetesi”ne dikkat çekti.

İLHAN CİHANER: TARİKAT, TİCARET, MAFYA, DEVLET İLİŞKİ
“Devlet adına böyle kirli, gizli kapaklı işler yapan kişilerle sürekli bir dirsek teması olduğu zaten soruşturmalarla geçti. İşte Sedat Peker örneği. Bu yapılanma (İsmailağa Cemaati’ni kastediyor) bu tarz yapılarla böyle bir sürekli bir dirsek teması içerisinde. Kasım Zengin olayı aslında somut göstergesi” diyen İlhan Cihaner, “Sauna çetesinin üzerine gidilip yeterince etkili bir soruşturma yapılmadı” ifadelerini kullandı.

İsmailağa Cemaati ve benzer cemaatleri üç farklı düzlemde değerlendiren Cihaner şöyle konuştu:

“İsmailağa’yı ve birkaç yapıyı iki üç düzlemde değerlendirmek gerekiyor. Bir tanesi sahiden o yapılara, o yapıların önde görülen figürlerine dini gerekçelerle meyleden insanlar. İşte bunlar bağışta bulunuyor, öğrenci okutuyor… Tabi öğrenci okutuyor dediğimiz, kuran kurslarında ve medreselerinde. İki, bir de bunların yakın çevreleri var. Bir paralel Diyanet İşleri Başkanlığı gibi çalışan, bir paralel milli eğitim bakanı gibi çalışan. Elden geldiğince kamuya adam yerleştirmeye çalışan dar kadro.

Bir de vitrinde olan adamları var. Baktığın zaman vitrinde olan adamın o dar kadronun yaşadığı yaşam ve o geniş, kendilerini ekonomik olarak destekleyen bağışta bulunan kişilerin onlara addettikleri yaşamla uyumlu bir yaşam sürmüyorlar. İnanılmaz lüks.

Adam ‘al bu parayı kuran kursuna ver’ diyor. Ama bir bakıyorsun adamların altında normal gelirleriyle uyumlu olmayan son model araçlar var. Son derece lüks yerlerde yaşıyorlar. İnanılmaz bir koruma, şaşa içerisinde yaşıyorlar. Aslında, özünde baktığımız zaman ticari bir faaliyet yürütüyor. Devasa bir ticari faaliyet. Tabi bu faaliyetin önemli bir kısmı, yasal olmadığı için zorunlu olarak yasal olmayan yapılar ve kişiler devlette de kendilerine sahip çıkacak bürokrat kadrolarla hukuk dışı bir takım ilişkiler kuruyorlar. Sedat Peker yanında sürekli olarak görülen kişi de bu tarz bir durum içerisinde sanırım.”

İlhan Cihaner, İsmailağa Cemaati hocası Muhammed Serkan Gül’ü değerlendirirken tarikat-ticaret-mafya-devlet ilişkisine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Baktığınız zaman Peker’in koruması gibi, mitinglerde yanında duruyor. Bu tarz yapılar bir yandan da din üzerinden geniş kesimlerde meşruiyet aradığı için onların da işine geliyor. Ve bizim hep şikayet ettiğimiz, tarikat, ticaret, mafya, devlet ilişkilerinin aslında çok somutlaşmış göstergelerinden birisi.”

Yorumlar (0)