Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Halkın yanında yoksun ama bir avuç Londralı tefecinin yanındasın!

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazete ve televizyon kanallarının Ankara muhabirleri ile CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Açılış konuşması yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

SİYASET 05.01.2021, 14:51 05.01.2021, 17:22
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Halkın yanında yoksun ama bir avuç Londralı tefecinin yanındasın!

GAZETEKRİTİK-ANKARA  CHP Genel Merkezi'nde düzenlenen toplantıya Gazete Kritik'in de aralarında bulunduğu yazılı ve görsel basının temsilcileri katıldı.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazete ve televizyon kanallarının Ankara muhabirleri ile CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Açılış konuşması yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, TBMM Grup Başkanvekili Özgür Özel, Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ve Genel Başkan İletişim Koordinatörü Ömer Topsakal eşlik etti.
Toplantının açılış konuşmasında basın mensuplarının kısa süreyle görüntü almasına izin verildi. Ardından CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İşte Kılıçdaroğlu'nun sorulara verdiği yanıtların satır başları:

TÜRKİYE YÖNETİLEMİYOR

- Türkiye'nin dünya kadar sorunu var. Her sorun için hükümetin önüne çözüm önerisi koyduk fakat  yanıt vermediler. Türkiye yönetilemiyor!

TORPİLİ OLAN İŞ BULUYOR

-Liyakatin unutulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, " İşsizlik yakıyor, torpili olan iş buluyor, torpili olmayan bulamıyor.'' dedi.

LONDRALI BİR AVUÇ TEFECİYE TESLİM OLDULAR

-18 yılda Londralı bir avuç tefeciye teslim oldular. Halkın yanında yoksun ama bir avuç tefecinin yanındasın. 2021'de Türkiye'nin bütün sorunlarına çözüm üreteceğiz. Sorunu çözmek isteyen insan israfa karşı çıkar. Vatandaşlarının arasında ayrım yapmaz.

12 EYLÜL DARBESİ İLE 20 TEMMUZ ARASINDA FARK YOK

12 Eylül darbesi ile 20 Temmuz darbesi arasında hiçbir fark yok. 18 yılın sonunda Türkiye'de bir ekonomik buhran var. 20 Temmuz sivil darbe süreci içindeyiz. Toplumun her kesimine baskı var doğal olarak medyaya, özellikle özgür medyaya. Doğru habere erişim engeli getiriliyor, yargı kararıyla. Aklın alacağı şeyler değil. Adam sahte diploma sahibi bunu mahkemede itiraf ediyor, banka yönetim kuruluna atanıyor, üniversite mezunu olması gerekiyor, sahte diplomayla oluyor. Siz kalkıp bunu Meclis'te savunuyorsunuz haberlere erişim yasağı getiriyorsunuz. Kenan Evren'in aklına bile gelmemişti. Evren zamanında bile yoktu bunlar. Özgür medya bütün baskılara rağmen özgürce yapacak. Hapishanelerinde gazeteci varsa bir ülkenin o ülkede demokrasinin askıda olduğunu bütün dünya biliyor.

HERKES İSTEDİĞİ GİBİ YAZAR İSTEDİĞİ GİBİ ÇİZER

Gazeteler özgürce yayın yaparlar. Hükümetin yanında olan gazeteler de var. Niye bu gazeteler kapatılmıyor diye hiçbir zaman aklımızdan bir şey geçmedi. Herkes istediği gibi yazar isteği gibi çizer. Hakaret olmadığı sürece de her eleştiriye de saygı duymamız lazım. Herkesin bizi beğenmeye, bizim düşüncelerimizi paylaşma gibi zorunluluğunu yoktur. İsteyen kendi düşüncelerini, yorumlarını, haberlerini yapar.

ERDOĞAN'IN İSTİFA ETMESİ LAZIM

Enflasyon artacak, görünen o. Tüketim eğiliminde de ciddi bir düşüş bekliyorum. Gerçek rakamların açıklanmadığı bir ortamda, kurumların yaptığı açıklamalar inandırıcı değil. Belli yerlerde, belli günlerde ayarlanan mağazalardan fiyat alınıyor. Fiyatları da indirin diyorlar.

 Sağlıklı bir demokraside Erdoğan’ın o koltuktan inmesi gerekir. Faiz düşerse enflasyon düşecekti. Tam tersi oldu. O nedenle Merkez Bankası Başkanı’nı görevden aldın. Yeni bir kişiyi getirdin, o faiz arttırdı. İstifa etmesi lazım. Ama istifa edemez, çünkü kendini iktidara mahkum hissediyor. İktidardan gitmenin maliyetini o çok iyi biliyor. Erdoğan, tefecilere mahkum oldu.

Yorumlar (0)