banner773

Kılıçdaroğlu: "Gelecek güvencesi olmayan bir kişi bırakmayacağız"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 37'nci Olağan Kurultay'da seçilen Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeleri ile birlikte Anıtkabir'i ziyaretinin ardından Parti Meclisi Toplantısı açılışında konuşuyor.

SİYASET 08.08.2020, 12:38 08.08.2020, 12:45
Kılıçdaroğlu: "Gelecek güvencesi olmayan bir kişi bırakmayacağız"

CHP'de 37. Olağan Kurultay sonrasında ilk Parti Meclisi Toplantısı gerçekleşiyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu, toplantı öncesinde bir konuşma gerçekleştiriyor.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;

37. Kurultay’da bir şey yaptık. İkinci yüzyıl çağrı beyannamesini okuduk, oyladık, onayladık. Oy birliği ile kabul edilmesi hepimize tek tek sorumluluklar yükledi. Birinci sorumluluk benim, ikinci sorumluluk MYK üyelerinin, üçüncü sorumluluk siz Parti Meclisi üyelerinin.

"TÜRKİYE'NİN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNE TALİBİZ"

Hiçbir zümreye egemenliğin verilmesini kesinlikle kabul etmiyoruz. Parti Meclisimizin yüzde 41,6’sı yenilendi. Hep beraber 60 kişiyi oluşturdu. Yaş ortalamamız 48.

Sosyal medyadan ve televizyondan bizi izleyenlere seslenmek isterim. Biz kapsayıcı bir siyaseti yaşama geçirmek istiyoruz. Biz CHP’nin Parti Meclisi üyeleri olarak Türkiye’nin 18 yıldır çözülemeyen sorunlarının çözümüne talibiz.

Biz, yeni Parti Meclisi olarak bu sorunların çözümüne talip olduğumuzu herkese anlatmalıyız. Biz siyasete hangi katkıda bulunabiliriz diye sorarız. İktidar partisi siyaseti zenginleşme aracı olarak görüyor. Biz mal varlıklarımızı açıklıyoruz, onlar korkudan açıklayamıyor. Siyaseti temiz ve ahlaklı zeminde yürütmek zorundayız.

"SİYASET, ÇATIŞMA ALANI DEĞİL, UZLAŞMA ALANIDIR"

Siyaset, geleceği ön görme sanatıdır. Geleceği ön görürsünüz. Biz çağdaş dünyadan kopuyor muyuz yoksa orayı aşacak hedef mi koyduk? Siyaset bir özveri alanıdır. Siyaset kolay bir şey değildir.

Siyaset yapan arkadaşlarımızın doğru dürüst aile hayatları bile yoktur. Bazen eve sadece uyumaya gideriz. Siyasete giriyorsanız 24 saat telefonunuz açık olacak, vatandaşın derdini dinleyeceksiniz.

Eğer size ulaşıp derdini anlatıyorsa o vatandaş mutlu vatandaştır. Siyaset adanmışlıktır. Herkesin huzur içinde yaşadığı bir Türkiye düşünün. Bizim hedefimiz. Siyaset, bir çatışma alanı değil uzlaşma alanıdır. Eğer siyaseti bir uzlaşma alanına sokarsanız bundan yararlı çıkan ülke olur.

Siyaset aynı zamanda yetkin kadrolarla çalışma alanıdır. İster muhalefet, ister iktidar, siyasete gidiyorsanız yetkin kadrolarla çalışmak zorundasınız. 21. Yüzyılda hiç kimse her şeyi biliyorum diyemez. 21. Yüzyılda gelişmişliğin tanımı yetkin kadrolardan geçer.

Yeni uzmanlık alanlarının ortaya çıktığını görüyoruz. Yetkin insanlarla çalışmak siyasetçinin toplum üzerinde güven oluşturmasını saplar. Siyaset dünyayı okumaktır. Afrika’da, Japonya’da, Orta Doğu’da neler oluyor?

"YENİ BİR MUHALEFET ÇİZGİSİ BELİRLİYORUZ"

Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz nasıldır? Siyasetçinin bunları iyi okuması gerekir. Sorunu biliyoruz, bilmiyorsak öğreniyoruz. Herkese eşit davranmak bizim temel felsefemiz.

Kavgadan uzak yeni bir muhalefet çizgisi belirliyoruz. Çözümsüz bir sorunu asla dile getirmiyoruz. Çözümümüz eleştirilebilir ama sorunu ve çözümü dile getirmişiz. Bu en çok iktidar partisine yarar. Çünkü iktidar farklı bir partinin çözümlerini de öğrenecek. Sadece iktidar değil, geniş bir kitle de eksiğimizi tamamlayabilirler.

Biz önerilerimizi sunuyoruz ve sunmaya devam edeceğiz. Biz bu vatan ve bayrağın altında yaşıyorsak kimseyi ötekileştirmeye hakkımız yoktur. Bu talebi gittiğiniz her yerde dile getireceksiniz. Biz iktidarı defalarca uyardık. Kimse aç ve açıkta kalmasın. 18 yıldır bir kişi Türkiye’nin her noktasına egemen. Eğer 18 yıldır siz ülkeyi yönetiyor ve hala bir çocuk yatağa aç giriyorsa burada bir sorun var demektir.

"BUNU NOT EDİN, HER YERDE SÖYLEYECEKSİNİZ"

Devleti yönetenler bir çocuk yatağa aç giriyorsa uyumazlar hemen ona ulaşırlar. 18 yıldır memleketi yöneteceksiniz, 10 milyonun üzerinde işsizimiz var. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Bunu not edin, gittiğiniz her yerde söyleyeceksiniz.

"GELECEK GÜVENCESİ OLMAYAN BİR KİŞİ BIRAKMAYACAĞIZ"

Bu çokları önce uyuşturucuya alıştırıyorlar sonra torbacı yapıp sokaklara salıyorlar. Bunda kimin vebali var? Her çocuk bizim çocuğumuzdur. Bir çocuk yata aç giriyorsa bunun sorumlusu lale devrini yaşayanlardır.

Herkesin bir gelecek güvencesi olmalı. Türkiye’de yaşayıp gelecek güvencesi olamayan bir kişi bırakmayacağız.

Akşam notlarıma baktım. Adana’da bir baba intihar etmek istiyor, polisler vazgeçiriyor. Polise şu soruyu soruyorlar. Diyelim ki senin çocuğun var. Manavdan geçerken çocuklar bir meyve görür de canı çeker diye montunu çocuklarının önüne çekiyor musun? Ben her gün bunu yaşıyorum işte.

Adalet mülkün temelidir. Ekosistemin de bir adaleti var. Devleti niye adaletle yönetmiyorsunuz? 18 yıldır adaleti bu hale kim getirdi? Oy veren vatandaşların oturup düşünmesi lazım. Atamaları yapan ben değilim onlar. Beğenmediği kararı veren hakimi süren onlar. Partinin il başkanlığından avukatı alıp hakim yapan onlar.

"83 MİLYON LONDRA'DAKİ BİR AVUÇ TEFECİYE ÇALIŞIYOR"

Daha acı olan şu: Adaleti isteyenler de hapiste. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir tablo yok. Biz yaşıyoruz böyle bir tabloyu. Dedik ki israf yapmayın haramdır. Bol para harcayan kişiye vatandaş enayi gözüyle bakar. Bu kadar parayı harcıyorsanız orada sizin alın teriniz yoktur.

Biz onlara söyledik bunları yapmayın diye. Yüzlerce örnek verdik ama yapmaya devam ettiler. Her taraftan borç alırsanız gırtlağınıza yapışırlar dedik.

83 milyon Londra’daki bir avuç tefeciye çalışıyor. Borç alan emir alır. Osmanlı’nın çöküşünde böyleydi. 18 yılda sadece yurt dışında tefecilere ödediğimiz para 178 milyar dolar. 178 milyar dolarla ikinci bir Türkiye inşa edersiniz. Bu para sadece faiz, ana para değil. Bir günde 48 milyon 703 bin dolar faiz ödüyorlar. Memleketi bu duruma kim getirdi?

Ayrıntılar geliyor...

Yorumlar (0)