İsmail Saymaz 'Erdoğan'a karşı Erdoğan'ı yazdı

Gazeteci İsmail Saymaz, İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıklayan Erdoğan'ın plan ile çelişen uygulamalarını köşesine taşıdı. Saymaz, "Şükürler olsun ki, yedi gün 24 saat ifademiz alınabilecek artık." ifadelerini kullandı.

SİYASET 04.03.2021, 11:25 04.03.2021, 11:32
İsmail Saymaz 'Erdoğan'a karşı Erdoğan'ı yazdı

Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı "İnsan Hakları Eylem Planı"nı köşesinde değerlendirdi. 

İsmail Saymaz'ın "Erdoğan, Erdoğan’a karşı" başlıklı yazısı şöyle oldu:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıkladı. Tastamam 9 amaç, 11 ilke, 50 hedef ve 393 faaliyetten bahsetti. Planın iki yıl içerisinde gerçekleştirileceğini söyledi.

Birinci ilkenin ilk cümlesi şöyle:

“İnsan doğuştan sahip olduğu vazgeçilmez haklarıyla yaşar.”

Bu cümle Fransa'da 232 yıl önce ilan edilen İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'nde ve 73 yıl önce kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde de yer alıyor.

Geç olsun, güç olmasın.

BEŞ TWEET'E 9 YIL, 301 CANA 15 YIL

Eylem Planı'nın dokuzuncu ilkesinde şu yazıyor:

“Hiç kimse eleştirileri veya düşünce açıklamaları nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.”

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hariç olsa gerek.

Erdoğan'ın, “DHKP/C militanı” diye suçladığı Kaftancıoğlu'nun yedi-sekiz yıl önceki tweetleri bir maden kazısı yapılarak, dokuz yıl sekiz ay ceza verildi.

Maden demişken…

Soma'nın bir numaralı faili bile 301 cana karşılık 15 yıl hapse çarptırıldı.

Cezaevinde tutulan Boğaziçi Üniversiteliler de hariç elbette…

Boşuna mı “Siz terörist misiniz!” dedi Erdoğan?

KAVALA'YI LEKELEMEK

Eylem Planı'nın amaçlarından biri şu şekilde:

“Masumiyet karinesini koruyucu tedbirleri ve lekelenmeme hakkının kapsamı başta olmak üzere her alanda genişletiyoruz.”

İş adamı Osman Kavala hariç olsa gerek.

Vaktiyle Kavala tutuklandığında şöyle demişti Erdoğan:

“Gezi olaylarında teröristlerin finans kaynağı olan bir kişi şu anda içeride. Arkasında kim var? Meşhur Macar Yahudisi Soros… Türkiye'deki temsilcisi babadan zengin, ülkeyi parçalayıp bölen, terör eylemlerine karşı her desteği veren kişi.”

Kavala, Gezi Parkı Davası'ndan beraat ettiği halde 15 Temmuz suçlaması ile bir daha tutuklandı.

Kavala, içerideyken…

Boğaziçi Üniversitesi'nde, partili Rektör Melih Bulu'ya karşı protestolar başladı.

Erdoğan, Kavala'nın eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra'yı eylemleri düzenlemekle itham etti. “Kavala denilen, Soros'un temsilcisi olan kişinin karısı provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır” diye konuştu.

Oysa bugün…

Eylem Planı'nda, “Katalog suçlarda somut delile dayanma şartı getirerek, tutuklamanın istisnai tedbir olduğuna ilişkin ilkeyi tahkim ediyoruz” deniliyor.

Kavala, uçuk kaçık iddialarla ve bir mahkumiyet kararı olmaksızın dört yıldır yatıyor.

Onu lekelemek serbest.

AYM'NİN ETKİNLİĞİ

Eylem Planı'nda Anayasa Mahkemesi de unutulmadı:

“Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru sisteminin etkinliğini artırmayı hedefliyoruz.”

Gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül hariç olsa gerek.

Çünkü Erdoğan, iki gazeteci bireysel başvuru sonucu serbest bırakıldığında, AYM kararının her hükmün üstüne olduğu sözüne karşı çıkarak, “Bireysel başvurularla ilgili böyle bir şeyi öne süremezsiniz” diye çıkışmıştı.

“Savcı itiraz edebilir” diye yol göstermişti.

CHP'li Enis Berberoğlu da hariç diye tahmin ediyorum.

Erdoğan, tutuklu milletvekili hakkında “Eğer içeride olan zatla ilgili Kılıçdaroğlu'nun bağlantısı çıkarsa şaşırmayın. Buradan çıktım çıktım, çıkmadım açıklamalarda bulunacağım” iddiasında bulunduktan sonra, değil İstanbul'da bir ağır ceza mahkemesi, Beytüşşebap'taki kadastro mahkemesi bile AYM'yi takmıyor.

ODATV DAVASI

Eylem Planı'nda gazeteciler için de şu müjde verildi:

“İfade ve basın özgürlüğüne ilişkin standartları yükseltmek için gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler geliştiriyoruz.”

OdaTV hariç olsa gerek.

Erdoğan, “Bu faaliyetler hakkında çok fazla şey düşünmeme gerek yok. Yargı gerekli adımı attı. Gelişmeleri biz de yakından takip ediyoruz” dememiş miydi, Libya'da şehit düşen MİT görevlileri hakkındaki haber yayınlandığında?

Ardından Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan ile Hülya Kılınç tutuklandı.

Aydın Keser ve Ferhat Çelik, aynı haberi gazetelerine taşıdıkları…

Murat Ağırel, tweet attığı için cezaevine gönderildi.

Tahliye olsalar da iki gazeteci dörder yıl sekizer ay, ikisi üçer yıl dokuzar ay ceza aldı.

OdaTV bir yıldır kapalı.

HDP'YE İNCELEME

Eylem Planı'nda “Kararların sadece adil olması yetmiyor, aynı zamanda makul bir sürede de verilmesi gerekiyor” diye buyuruluyor.

Selahattin Demirtaş hariç olsa gerek.

Üç yıl önce tahliye edildiği gün “Bunları bırakamayız” diye kızmamış mıydı, Erdoğan?

Demirtaş, AİHM'in iki kararına rağmen hâlâ tutuklu.

Erdoğan, önceki gün “Demokratik katılımı güçlendirmek için partiler ve seçim mevzuatında değişiklik yapmak üzere kapsamlı çalışma başlatıyoruz” diye konuştu.

O saat Yargıtay, HDP için inceleme başlattı.

Hiç mi olumlu adım atılmadı?

Atılmaz olur mu?

Şükürler olsun ki, yedi gün 24 saat ifademiz alınabilecek artık.

Elektronik tebligat uygulamasına Avrupa'daki vatandaşlar da dahil edilecek, misal.

Görsünler, insan haklarının nasıl tıkır tıkır işlediğini.

Yorumlar (0)