HDP Sözcüsü Oluç: HDP seçmeni onurludur, AKP'ye oy vermez

HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, partinin üç büyük şehirde aday göstermeme kararı ile ilgili olarak DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı. AKP ile gizli anlaşma iddialarını yorumlayan Oluç’a göre, HDP seçmeni iktidara oy vermez.

SİYASET 31.01.2019, 13:24 31.01.2019, 13:24
HDP Sözcüsü Oluç: HDP seçmeni onurludur, AKP'ye oy vermez

DW Türkçe: Yerel seçimler için İstanbul, Adana ve İzmir’de belediye başkan adayları göstermeme kararı aldınız. Neden?

Saruhan Oluç: İki ayaklı bir seçim stratejimiz var. Biliyorsunuz, halkın iradesi hiçe sayıldı ve iktidar 102 belediyemizden 96’sına kayyum atadı. Bu kayyumların birçok belediyede yolsuzluk yaptığı Sayıştay raporlarına da yansıdı. Belediyelerin tümünü borçlandırdılar. İlk hedefimiz kayyum atanan belediyeleri geri kazanmak. Stratejimizin ikinci ayağındaysa Türkiye’nin batısı var.

Nedir stratejinizin ikinci ayağı?

Türkiye saldırgan, savaşa, işgale ve çatışmaya dayanan, imzaladığı uluslararası sözleşmeleri umursamayan AKP-MHP koalisyonu tarafından yönetiliyor. Bu koalisyonun bütün alanlardaki politikalarının sınırlanması, geriye püskürtülmesi son derece önemli. Bu nedenle AKP-MHP koalisyonunun egemenlik alanını daraltacak her türlü demokratik adım meşrudur. Biz de bu konuda adım atanlarla birlikte hareket etme kararı aldık.

AKP ve MHP’ye karşı CHP ve İYİ Parti’nin göstereceği adayları destekleme kararı mı aldınız?

Tek tek partileri saymak doğru olmaz. Bu karara varırken hem yerelde, hem de metropollerde sivil toplum kuruluşları, sendikalar, dernekler, demokratik örgütler, aydınlar ve yazarlarla görüşmeler yaptık, önerilerini dinledik. Bizden, batıda demokrasi güçlerinin ortak hareketini sağlayacak, adalet ve hukukun üstünlüğünü, güçlü yerel yönetim anlayışını savunan adayları desteklememizi talep ettiler. Biz de demokrasi ve barış için fedakarlık yapmaya, üç büyük şehirde aday çıkarmamaya karar verdik. Bizden talepte bulunan demokrasi güçleri CHP adaylarının ihtiyaca cevap olacağını düşünür ve desteğimizi isterse biz de destekleriz.

Peki, ya İYİ Parti’nin göstereceği adaylar? Onları desteklemeyecek misiniz?

Biz, millet ittifakına dönük bir destek açıklaması yapmadık. Açık konuşalım, İYİ Parti zaten bizim dile getirdiklerimizden rahatsız oluyor. Hatta önceki gün yaptığımız açıklamanın ardından İYİ Partili bir vekil istifa etmiş. Çok güldük bu duruma. Hepsi için demiyorum ancak bazı İYİ Partililerin demokrasi anlayışlarının hangi sınırlar çerçevesinde olduğunu görüyoruz zaten.

Bazı İYİ Partililerin demokrasi anlayışları hangi sınırlar çerçevesinde?

Polemik olsun diye söylemiyorum ama İYİ Parti daha çok MHP ile yarış içinde. Meclis’te de görüyoruz, kimi zaman bize karşı MHP’den daha uç öneriler getirebiliyorlar. Dediğim gibi millet ittifakını değil, demokrasi konusunda kararlı ve istekli olduğunu gördüğümüz adayları destekleyeceğiz. Bu karar ve istek CHP’li adayda da olabilir, bağımsız adayda da.

CHP’nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu sıraladığınız kriterlere uygunsa, açıktan HDP seçmenine oy vermesi yönünde bir çağrıda bulunur musunuz?

 

Elbette. Kriterlere kim uyuyorsa, demokrasi güçleri hangi adaya işaret ediyorsa bunu açıkça söyleriz. Üç büyük şehirde aday göstermiyoruz ama hem ilçe, hem de büyük şehir belediye meclisleri için adaylarımız olacak. Evet, biz büyük şehirlerde fedakarlık yapıyoruz. Bunun karşılığında diğer partilerin seçmenlerinden de bu ikisi için destek talep edeceğiz.

Az önce İmamoğlu’nun kriterleri karşılaması durumunda destek verebileceğinizi söylediniz. Ancak önceki gün HDP’nin de üyesi olduğu Birleşik Sol Grup girişimiyle hazırlanan ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne (AKPM) sunulan “Türkiye’de siyasi muhalefet üyelerinin ağırlaşan durumu” başlıklı karar tasarısına CHP ret oyu verdi. CHP aynı zamanda AKP’nin Suriye’deki askeri operasyonlarını da destekliyor. Bunları dikkate aldığınızda HDP seçmenini CHP adayına oy vermesi için ikna edebilecek misiniz?

 

CHP’nin AKPM’deki tutumu hayret verici. Hem demokrat ve solcu olduğunuzu söyleyeceksiniz, hem de ret oyu vereceksiniz… Tutarlı ve samimi olmak gerekiyor. Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasında sizin de payınız varsa, bu demokrasi dışı davranış nedeniyle kendinizi affettirmek istiyorsanız iki kat duyarlı olmalısınız. Fırat’ın doğusuna yapılacak operasyona gelecek olursak, AKP-MHP seçimlere iki ay kala bundan bahsediyorsa sebebi milliyetçi seçmene “Bakın… Ben ne kadar da milliyetçiyim”i göstermektir. Oyuna gelmemek gerekir.

CHP’nin AKPM’de ret oyu verme sebebinin, Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi’nin (CPT) raporundaki Abdullah Öcalan kararı olduğu konuşuldu. Diğer yandan HDP’nin demokrasi mücadelesinin Öcalan odaklı yürütüldüğü yönünde eleştiriler de var. Öcalan hassasiyetinin HDP’yi kısıtladığını düşünüyor musunuz?

Türkiye’ye demokrasi gelecekse, Kürt sorunu çözülmüş olarak gelecektir. Demokrasiyle ilgili konuşurken Kürt sorunuyla başlamazsanız çok eksik bir iş yapmış olursunuz. CPT, Türkiye’nin de doğrudan ilişkide olduğu resmi ve uluslararası bir kuruluştur. AKPM’ye sunulan tasarıda da CPT’nin Öcalan raporuna atıfta bulunulmuştur. Kişiye göre hukuk olmaz. Nisan 2015’ten bu yana ne avukatı, ne de ailesiyle görüşebilen bir insandan bahsediyoruz. Keşke CHP’liler ret oyu vermek yerine “Karar tasarısı çok güzel ama şu kısmına itirazımız var. Öyle değil de şöyle yazalım” deselerdi.

AKP’li Orhan Miroğlu verdiği bir söyleşide HDP seçmeninin oyuna talip olduklarını söyledi. Sizce HDP seçmeni Miroğlu’nun talebine nasıl karşılık verir?

Orhan Miroğlu’nun bu tür çağrıları daha sık yapmasını istiyoruz.

Neden?

Miroğlu Kürt seçmene karşı ne kadar çok çağrıda bulunursa, Kürtler de AKP’den o kadar uzaklaşıyor.

Bunu muhafazakar Kürtler için de söyleyebiliyor musunuz?

Evet, tabii ki. Miroğlu’nun talepleri bu anlamda çok etkili olur, o kadarını söyleyeyim.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, HDP’nin üç büyük şehirde aday göstermeme kararınıAKP’ye destek vermek olarak yorumladı. Bu kararınız AKP’nin işine yarar mı?

Akşener’in sözlerini gülerek okuduk. Acaba bu analizi hangi verilere dayanarak yaptı? AKP-MHP koalisyonu en fazla zulüm ve baskıyı HDP’ye ve onun seçmenine yaptı. HDP seçmeni onurludur ve hiçbiri bu kadar ağır hakaret ve tehditte bulunan iktidara tek bir oy bile vermez. Meral Hanım’ın şüphesi olmasın.

Yalnız Akşener değil… Her seçim öncesinde HDP’nin AKP ile kapalı kapılar ardında ittifak yapacağısöylendi. HDP nerede hata yapıyor da insanlar bu konuda güven duymuyor?

HDP’nin AKP ile işbirliği yapacağı en çok 7 Haziran 2015’teki seçimlerden önce söylenmişti. Peki kim işbirliği yaptı: MHP. CHP ise AKP ile koalisyon kurulabilir mi diye istikşafi görüşmelerde bulundu. 16 Nisan referandumunda da söylendi bu sözler. Ancak HDP hem batıda, hem de Kürt illerinde “hayır” verdi. Demokratik siyasetin gereklerine göre partiler birbirleriyle elbette görüşür. Ancak bizim AKP ile yapacağımız görüşme kapalı kapılar ardında olmaz. Görüşüyorsak çıkar açıkça söyleriz.

Önceki gün HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile Meclis Başkanvekili Mithat Sancar, AKP Grup Başkanı Naci Bostancı ile bir görüşme yaptı. Üç büyük şehirde aday göstermeyeceğinize dair yaptığınız açıklamayla aynı zamana denk gelen bu görüşmede neler konuşuldu?

Yerel seçimlerle ilgili görüşme yapıldığı söylendi. Külliyen yalan. Konuşulan konular arasında Hakkari vekilimiz Leyla Güven’in devam ettiği açlık grevi ve seçim çalışmalarımıza kolluk kuvveti tarafından yapılan saldırılar vardı. Yani rutin, Meclis içi bir görüşmeydi.

Tunca Öğreten

DW.

Yorumlar (0)