banner773

Faik Öztrak: İmar affı paraları, deprem vergileri kimlerin cebine girdi

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MYK gündemine ilişkin basın toplantısı düzenliyor.

SİYASET 02.11.2020, 15:21 02.11.2020, 15:29
Faik Öztrak: İmar affı paraları, deprem vergileri kimlerin cebine girdi

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MYK gündemine ilişkin basın toplantısı düzenliyor.

Öztrak'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

2020 yılının bitmesine iki aydan az kaldı. Bu yıl, çok zor bir yıl oldu. Yılın ilk günlerinde; Elazığ depremiyle sarsıldık. Geçtiğimiz Cuma günü de; deprem, bu sefer İzmir’de yüreklerimizi dağladı.

Bugün MYK toplantımızda öncelikli olarak İzmir depremini ele aldık. İzmir’deki depremde şu ana kadar, 85 yurttaşımız yaşamını yitirdi. 994 yurttaşımız ise yaralandı. Arama ve kurtarma çalışmaları halen devam ediyor. Kayıplarımızın sayısının artmaması en büyük dileğimiz.

Cumartesi günü Sayın Genel Başkanımız, MYK üyelerimiz,
Milletvekillerimiz ve Belediye Başkanlarımızla birlikte İzmir’deydi... İzmir halkına verilebilecek destekleri hızla tespit etmek, depremzedelere gereken desteği verebilmek ve depremin yaralarını hızla sarabilmek için oradaydık.

Genel Başkanımız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızdan
Yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Sahada incelemelerde bulundu. Türkiye’nin her tarafındaki belediyelerimiz arama kurtarma faaliyetlerine destek ekiplerini gönderdiler. Halen de depremzedelerin yaşamlarını kolaylaştıracak araç ve gereçleri İzmir’e yolluyorlar.

Gün, güzel İzmir ve İzmirli hemşerilerimizle dayanışma günüdür. Zaten tüm Türkiye’nin kalbi İzmir ve İzmirlilerle beraber atıyor.

Acımız gerçekten çok büyük. Biz bir kez daha, depremde yaşamını yitiren yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet; ailelerine ve sevenlerine sabır, yaralı yurttaşlarımıza ise şifa diliyoruz.

Arama kurtarma çalışmalarını canla başla yürüten, mucizeler yaratan, fedakâr kurtarma ve sağlık ekiplerimizin gayretleri her türlü takdirin üzerindedir.Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. “İzmir’e ve tüm Türkiye’ye umut olmaya devam edin” diyoruz.

Bugünkü toplantımıza, MYK üyelerimizin bir kısmı İzmir’den,
İnternet üzerinden katıldı. Kendileri hala sahada durumu yerinden izliyorlar. İhtiyaçlar hakkında son bilgileri verdiler.

Ülkemiz doğusundan, batısına kadar deprem kuşağında… Bu gerçekle de maalesef sık sık yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Neden işler hep arama kurtarma ekiplerimize kalıyor? Bunun cevabını biliyoruz.

Yurttaşlarımızın canını alan: Tedbirsizlik, kuralsızlık, tamahkârlık ve acımasız rant hırsı…

İmar Kanunu ülkemizde, imar mevzuatının Anayasasıdır.

1985’ten bu yana yürürlükte olan bu Yasa, bugüne kadar tam 30 kez değişikliğe uğradı. Yapılan değişikliklerin 22’si ise son 18 yılda… Yani AK Parti iktidarlarında yapılmış. Bu da bir başka ihale yasası hikâyesi…

Bu dönemde “imar affı” çıkarmak vakayı adiyeden oldu. En son 2018’de, seçime gitmeden hemen önce, Meclis'ten bir “imar affı” çıkardılar.

İmar affını çıkarırken de gerekçelerinden biri oldukça önemliydi. Aftan toplanacak paralar, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesinde kullanılacaktı…

Şimdi yıkılan bu binalardan bazılarının, çıkarılan imar affından da yararlandığını duyuyoruz.

Bu durumda sormak gerekir: Bu binalar neden dönüşüme tabi tutulmadı? Burada eksik olan ne? Hasarlı binanın tespitini kim yapıyor? Yıkıp yeniden yapmanın finansmanı nasıl sağlanıyor? Bunların açıklığa kavuşturulması, ve bir eksiklik varsa hızla giderilmesi gerekiyor.

Elazığ depreminden sonra, biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak pek çok öneride bulunduk.

“Aktif fay hatları üzerinde yerleşime izin vermemeliyiz. Ya da ancak çok özel tedbirler aldıktan sonra, vatandaşlarımızın yerleşimine izin vermeliyiz” dedik.

Bugün bunun eksikliğini hissediyoruz. Mevcut mevzuatta bir eksiklik varsa, bunu telafi etmek için el birliğiyle çalışmalı, gereken adımları hızla atmalıyız.

Yine, “Bina envanterimizin depreme dayanıklılık durumunu tespit etmeliyiz” dedik. Türkiye’de şu an itibariyle 685 bin konutun riskli yapı olduğunu Cumhurbaşkanı’nın kendi programı söylüyor. Tüm bina stokunu hızla gözden geçirmeliyiz.

Yine, “Başta İstanbul olmak üzere; Depremler için şimdiden kriz masası oluşturmalıyız” dedik.

“Kriz senaryolarını yeniden gözden geçirmeliyiz. Toparlanma ve barınma alanlarını yeniden belirlemeliyiz iletişim ve ulaşım alt yapımızı depreme hazırlamalıyız” dedik.

Yine; “Gelin aktif fay hatlarında ve hassas deprem bölgelerinde kentsel dönüşüm gerçekleştirmek üzere gelecek 5 yılı seferberlik yılı olarak ilan edelim. Projenin adını da ‘Hayatta Kal Projesi’ koyalım” dedik.

Biz depremlerde vatandaşlarımızın hayatını kurtarmak için Meclis’e getirilecek her yasa teklifini ve kaynakların bu iş için seferber edilmesini destekleriz.

Bu iş için kaynak ve finansman mı yok? Aslında kâğıt üstünde var. Hani, imar affından toplanan paralar bu işler için kullanılacaktı. Toplanan paraları bu iş için kullanılmadığına göre; Nereye harcandı, kimlerin cebine gitti?

Sadece imar affından toplanan paralar mı? Deprem vergisi olarak, yıllardır vatandaştan toplanan Özel İletişim Vergileri de var. 2003 ile bu yılın Eylül ayı arasında toplanan Özel İletişim Vergisi; Tamı tamına 35 milyar dolar. Yani öyle az, buz paralardan bahsetmiyoruz. Bu 35 milyar dolarla milyonlarca konut, depreme dayanıklı hale getirilebilirdi.

Biz, “Bu 35 milyar dolar nereye gitti?” diye sorduğumuzda, Saray sinirlenip, “Bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanım yok” demişti…

Ama ne kadar kızarsa, kızsın. Ne kadar sinirlenirse sinirlensin, milletten deprem için toplanan paraların neden kentsel dönüşüme gitmediğinin, neden bu can kayıplarına mani olmak için kullanılmadığının hesabını, biz kendisinden sormaya devam edeceğiz.

Bu tek adam vesayet rejimi Erdoğan’a yaramadı. Milletten koptu… Depremmiş, ihtiyaçmış, bunları unuttu.

Bu rejimde, Artık her konuda tek yetkili kendisi… Sorunları çözmek için bizzat sorunun başında olması gerekiyor ama o,
Milletin sorunlarını bir kenara atmış, il il dolaşıp Partisinin kongrelerinde nutuk atıyor.

Ayrıntılar geliyor...

Yorumlar (0)