Erdoğan'dan Danıştay'a: 2018'e kadar neredeydiniz, şimdi mi aklınıza geldi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan Danıştay sempozyumunda yaptığı konuşmada, Danıştay'ın 'Andımız' kararını eleştirerek "Yerindelik yetkisini de yargı kendinde kullanıyor. Böyle bir şey olamaz. 2013'ten 2018'e kadar neredeydeniz? 2018'e kadar niçin acaba bu konuda bir karar verilmedi de şimdi veriliyor? Şimdi mi aklınıza geldi?'' diye konuştu.

SİYASET 24.10.2018, 14:41 24.10.2018, 14:41
Erdoğan'dan Danıştay'a: 2018'e kadar neredeydiniz, şimdi mi aklınıza geldi?

Erdoğan şunları kaydetti;

“(Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi) Yeni sistemin en önemli özelliği, yürütmede çift başlılığı sona erdirerek sandıkta tecelli eden iradenin devlet yönetimine tam anlamıyla yansıtılabilmesini garanti etmesidir.

(Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi) Milletimizin özgür iradesiyle mührünü vurduğu bu değişim, ülkemizin demokrasi yolculuğunda yeni bir aşamanın da ifadesidir.

İzmir Limanı’nın ihalesini yapıyoruz ve Danıştayda İzmir Limanı ihalesi 2 yıl bekliyor. 2 yıl sonunda burayı alacak olan kişi vazgeçiyor ve biz 1 milyar dolar kaybediyoruz. Şimdi bunu bana Danıştay neyle izah edecek, 1 milyar doların hesabını kim verecek?

İzmir limanının ihalesini yapıyoruz, İzmir limanının ihalesi Danıştay’da 2 yıl bekliyor, 2 yılın sonunda burayı alacak olan kişi vazgeçiyor ve biz 1 milyar dolar kaybediyoruz. Şimdi bunu bana, Allah aşkına, Danıştay ne ile izah edecek? 1 milyar doların hesabını kim verecek?

Siyasi istikrarı garanti altına alan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ülke tarihimizde ilk defa güçler ayrılığı da tam anlamıyla tesis edilmiştir, uyulursa.

16 Nisan halk oylamasıyla, yargının bağımsızlığı yanında tarafsızlığının da anayasal çerçeveye alınması tarihi öneme sahiptir

Kararlarını verirken akıl ve vicdanları yerine ideolojik bağnazlığı koyanlar, bağımsızlık ve tarafsızlık yerine FETÖ elebaşından gelen emirlere göre hareket edenler Türkiye’yi büyük bir felaketin eşiğine getirmişlerdir.

Yargı organlarının kanuni çerçeveye sadık kalarak hareket etmesi, diğer kurum, kuruluş ve şahısların tavırlarından çok daha önemlidir. Bu konuda yaşanacak en küçük ihmal ya da ihlal, milletimizin yargıya olan güvenini zedelemekle kalmayacak, aynı zamanda yönetimde de telafisi zor zararlara sebebiyet verecektir.

 

Türkiye’nin ayağına pranga vuran ne kadar köhne alışkanlık varsa bunları ortadan kaldırmakta kararlıyız. Bunu da yıkan, yok eden, reddimiras yapan bir anlayışla değil gelenekten beslenen bakış açısıyla gerçekleştireceğiz.

(Kaşıkçı cinayetiyle ilgili açıklamaları) Birileri bundan da rahatsız oluyor, ‘3 gün 5 gün neredeydiniz’ diye maalesef sorular geliyor. Niye, herhangi bir sorumluluk yok, rahat rahat soruyor. Bu işin bir akışı var. Sorsan Viyana Sözleşmesi nedir, bundan da haberi yok.

Şura-yı Devlet diyorsak, Danıştay olarak bir istişari organ olarak bunu değerlendiriyorsak o zaman bir istişari organ görevini ifa etmesi gerekir. ‘Yok ben karar mercisiyim’ diyorsa o zaman biz burada niye duruyoruz?”

Yorumlar (0)