DEVLET SANATÇISI OLMAK YADA HALKIN SANATÇISI OLMAK İŞTE BÜTÜN MESELE BU...

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, "Özgürlükçü bir sinema anlayışı, sansürsüz bir hayat hepimizin istediği bir yaşam şeklidir. Bu hayat tarzı ile hareket edilirse Türkiye özgürleşir, Türkiye özgürleşirse dünyaya örnek bir ülke olmaya devam eder." dedi.

SİYASET 10.01.2019, 10:06 10.01.2019, 10:06
DEVLET SANATÇISI OLMAK YADA HALKIN SANATÇISI OLMAK İŞTE BÜTÜN MESELE BU...

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, "Özgürlükçü bir sinema anlayışı, sansürsüz bir hayat hepimizin istediği bir yaşam şeklidir. Bu hayat tarzı ile hareket edilirse Türkiye özgürleşir, Türkiye özgürleşirse dünyaya örnek bir ülke olmaya devam eder." dedi. 

Kaya, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, "Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ni irdeledi. 

Sinema meslek birliklerinin de teklifin komisyon çalışmalarında hazır bulunduğunu ifade eden Yıldırım Kaya, bu sayede meslek birlikleri temsilcilerinin sektörde yaşanan sorunları dile getirme imkanına sahip olacaklarını söyledi. 

Sanata ve sanatçıya yönelik çabaları desteklediklerini belirten Kaya, "Ancak teklife bakıldığında, bazı maddelerin özellikle sansür uygulaması içerdiğini fark ettik. Öyle bir sistem hazırlanmış ki Bakanlık, Destekleme Kurulunun karar yeter sayısını kendi elinde bulunduruyor. Burada karar yeter sayısı meslek birliklerinde olmadığı sürece siyasi irade keyfi uygulamalara yönelebilir. Bunun örneklerini daha önce de defalarca gördük." diye konuştu. 

Yıldırım Kaya, sinema, tiyatro ve kısa filmlerin Türkiye'nin dünyaya açılımında en önemli argümanlar olduğunu, bu alanların özgür bırakılması durumunda sanat ve sanatçının gelişeceğine dikkati çekti. 

Siyasi iradenin altında sanatın gelişmesinin mümkün olmadığını savunan Kaya, şöyle devam etti: 

"Kanun teklifinin bazı maddelerinde sanatın ve sanatçının önünde ciddi engeller oluşturan ifadeler yer almaktadır. Kanun teklifini hazırlayanlar tekliflerine güveniyorlarsa diğer söz sahiplerini de dinlemek zorundadır. Devlet sanatçısı olmak; devleti kim ele geçirmişse, hangi siyasi yaklaşım devleti yönetiyorsa ona tabi olmaktır. Bu da sanatın özgürleşmesinin önünde en büyük engeldir. Halkın sanatçısı olmak ise halktaki muhalif kesimlerin, farklı inanç gruplarının sesi olabilmektir. Bunun yolu Bakanlığa inisiyatif vermekten geçmez, sanatçıya inisiyatif tanımaktan geçer. Özgürlükçü bir sinema anlayışı, sansürsüz bir hayat hepimizin istediği bir yaşam şeklidir. Bu hayat tarzı ile hareket edilirse Türkiye özgürleşir, Türkiye özgürleşirse dünyaya örnek bir ülke olmaya devam eder."

Yorumlar (0)