DEVLET BAHÇELİ:ÇIKAN ENFLASYON EL BİRLİĞİ İLE İNDİRİLECEKTİR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

SİYASET 07.04.2022, 13:58
DEVLET BAHÇELİ:ÇIKAN ENFLASYON EL BİRLİĞİ İLE İNDİRİLECEKTİR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Enflasyon artmış olabilir, hayat pahalılığından şikayet ve sızlanmalar da görülebilir ama Allah’ın izniyle bunların hepsi geçicidir... Türkiye ekonomisiyle ilgili felaket tamtamları çalmak; bittik, tükendik, iflas ettik, perişan olduk masalları anlatmak sorumlu bir tavrın alameti olarak değerlendirilemez... Stokçuluk kanalıyla cebini ve cüzdanını düşünenler ülkesine ve milletine nankörlük ve namertlik yapan fırsatçılardır. Çıkan enflasyon el birliğiyle indirilecektir, dün yaptık, gene yaparız. Hayat pahalılığının üstesinden milli birlik ve dayanışma ruhuyla geliriz” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’de; partisinin Salı günü yapılmayan grup toplantısında konuştu. Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“LEJYONER ANKETÇİLER DİYORUM Kİ, BİZİM ÖLÜMÜZ BİLE SİZİN DİRİNİZİ YERLE YEKSAN ETMEYE YETECEKTİR: Türklüğün baraja takılacağını ileri sürenler akıl dağılması yaşayan, aidiyet ve ahlak buhranı geçiren münafıklar korosu, müstevli kalıntılarıdır. Devamlı servis edilen ve sistematik hale gelen algı operasyonlarıyla kamuoyu nezdinde partimizin eridiğini, gerilediğini, inişe geçtiğini yazan, çizen ve açıklayan kokuşmuş araştırma şirketleri, alayınıza soruyorum, siz anketleri yaparken CHP Genel Merkezi’nde mi dolaşıyorsunuz? Yoksa Kandil’de mi geziyorsunuz? Biliyoruz ki, güvenirliği sıfırlamış anketlerin, ahlaken iflas etmiş anketçilerin Milliyetçi Hareket Partisi’nin hakkını teslim etmeleri eşyanın tabiatına aykırı bir hezeyandır. Vaki MHP düşmanlığı şeytani emellerin sipariş verdiği bir düşmanlıktır. MHP’ye düşmanlık Türkiye’ye karşı açılmış ihanet ve melanet cephesinin tahkimidir. Bizim bu kirli tahkimat karşısında yegâne direncimiz imanımız, irademiz ve millet sevdamızdır. Bu vesileyle lejyoner anketçilere, onlara ümit bağlayan siyasi işbirlikçilerine diyorum ki, bizim ölümüz bile sizin dirinizi, sizin hepinizi, sizin topunuzu yerle yeksan etmeye çok şükür yetecektir. Şimdiden haberiniz olsun, 2023 haziran ayında sokağa çıkacak yüzünüz dahi olmayacaktır. Bizi bilmek ve öğrenmek isteyenler, Türk’e ve Türkiye’ye hasım olmuş odaklara değil, aziz milletimizin asil iradesine bakarak sarih gerçekleri görebileceklerdir. Türklük var olduğu sürece Milliyetçi Hareket Partisi vardır ve olacaktır.

UZUN VADELİ ÇIKARLARIMIZ DESTEKLENMELİDİR: Yaygınlaşan komplolara rağmen, Türkiye barışın yanında, barışsever adım ve atılımların arkasındadır. Bu yol çetin bir yoldur, fakat vicdanın, mutabakatın, anlaşmanın, huzurun ve adaletin yolu olduğu da hepimizin malumudur. CHP’nin ne dediği, İP’in neyi üfürdüğü, diğer zillet partilerinin hangi yalanlara başvurduğu değersizdir, önemsizdir, nihayetinde takip ve temin edilen milli ve sağlam bir dış politika vasıtasıyla uzun vadeli çıkarlarımız desteklenmektedir. Dünya üzerinde savaşın durmasına, silahların susmasına, masumların hayatta kalmasına Türkiye’den başka samimiyetle hizmet eden ikinci bir ülke, ikinci bir devlet yoktur, şu ana kadar da görülmemiştir. Kimin kiminle yürüdüğünü, nasıl bir planlama içinde olduğunu, gelişmelerin ilerleyiş yönünü bilen, gören, değerlendiren bir akla sahibiz. PKK/YPG’ye 2023 bütçesinde yüz milyonlarca dolar para ayıran, müttefiklik hukukunu çiğneyen ABD’nin maksatlı tazyik ve telkinlerine nasıl itibar edelim? Ellerinde hançerle devamlı rehavet anımızı kollayan, punduna getirdiklerinde yapmayacakları kötülük bulunmayan sözde dostlarımıza nasıl güven duyalım? Onların kara propagandalarına neden kulak verelim?  Geçtiğimiz yüzyılın ilk çeyreğinde, Amerikan politikalarına hakim olan ana fikir, barış ve demokrasi istikametinde ilerleyen bir dünyanın gerçekleşmesine yardımcı olmaktı. Bunun ne kadar olup olmayacağı ayrı bir tartışma konusudur, kaldı ki bizim meselemiz özü itibariyle ve şimdilik bu değildir.

ENFLASYON ARTMIŞ OLABİLİR AMA BUNLARIN HEPSİ GEÇİCİDİR: Biz geleceğimizden tasarruf edemeyiz, bu nedenle sorumlu, dikkatli, ağız birliği halinde mücadelemizi sürdürmek durumundayız. Bugünkü şartlarda enflasyon artmış olabilir, hayat pahalılığından şikayet ve sızlanmalar da görülebilir, ama Allah’ın izniyle bunların hepsi geçicidir. Daha huzurlu, daha güvenli, daha müreffeh günlere ulaşabilmek için sabırla, sağduyuyla ve metanetle tarihi yolculuğumuza devamdan başka seçeneğimiz yoktur. Kovid-19’un yaraları henüz sarılmamıştır. Salgının neden olduğu tıkanmalar henüz açılmamıştır. Dünya çapında makroekonomik dengeleri istikrarlı hiçbir ülke, hiçbir devlet de yoktur. Beşeriyete musallat olan hastalık bütün beklentileri bozmuş, bütün dengeleri sarsmış, bütün hedefleri kesintiye uğratmıştır. Çünkü insan ve toplum sağlığının müdafaası için her devlet imkanları nispetinde seferber olmuş, kaynaklar bu uğurda harcanmıştır. Salgın geçti geçiyor derken, 24 Şubat’tan itibaren Rusya ile Ukrayna’nın savaşı enerji ve gıda güvenliğini zedelemiş, bundan mütevellit zincirleme sorunlar bütün coğrafyaları sarmıştır.

PİRENİN DEVE YAPILMASINA İLGİSİZ KALAMAYIZ: Objektif bir şekilde diyebiliriz ki, ülkemiz ve tüm dünya benzerine çok az rastlanan bir sınavdan geçmektedir. Bunu görmeden, buna dikkat etmeden, Türkiye ekonomisiyle ilgili felaket tamtamları çalmak; bittik, tükendik, iflas ettik, perişan olduk masalları anlatmak sorumlu bir tavrın alameti olarak değerlendirilemez. Hiç kimsenin mağdur olmasını istemeyiz. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmasına göz yumamayız. Allah nimetin kefilidir, bugün elimizde yoksa, yarın olacağına inanırız. Ancak pirenin deve yapılmasına, bir kaşık suda fırtınalar koparılmasına asla duyarsız, asla ilgisiz kalmayız, kalamayız. Unutmayalım ki, insan kemale erdikçe tavır ve davranışlarında sükûnete ulaşacak, bu da hüsnü tabiatını gösterecektir. Boşa sallayıp dolu tutmanın merak ve arayışında olanlar suizan içindedir ve zillet çarkına kapılmışlardır.  

ÇIKAN ENFLASYON EL BİRLİĞİ İLE İNDİRİLECEKTİR: KDV indirimlerine rağmen hala fiyat etiketlerini indirmeyenler insafsızlığın ve izansızlığın pençesindedir. Stokçuluk kanalıyla cebini ve cüzdanını düşünenler ülkesine ve milletine nankörlük ve namertlik yapan fırsatçılardır. Bizim fırsatçılığı, karaborsacılığı geçim kapısı görenler değil faziletli duruşa ve basirete sahip olanlar baş tacımızdır.  Çıkan enflasyon elbirliğiyle indirilecektir, dün yaptık, gene yaparız. Hayat pahalılığının üstesinden milli birlik ve dayanışma ruhuyla geliriz.

KALPAK DA TAKSANIZ MAĞLUBİYETTEN KURTULAMAYACAKSINIZ: CHP’nin, İP’in ve diğer güdümlü zillet partilerinin küresel ekonomideki sarsıntıların Türkiye’ye yansımasından rant devşirme gayesi ve bunu istismar etme hırsları hastalıklı bir siyasettir. Türk milleti hangi geceyi görmüştür de sabahına çıkamamıştır? Türkiye hangi sorunlara muhatap olmuştur da bunu çözme feraseti sergileyememiştir? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu haksız ve hayasız eleştiriden başka bugüne kadar ne yapabilmiş, hangi yaraya merhem olabilmiş, taş üstüne taşı ne zaman koyabilmiştir? Acıda yoklar, tasada yoklar, sevinçte yoklar, mücadelede yoklar, fedakarlıkta yoklar, ahlakta yoklar, millikte yoklar, Türkiye’nin hak ve çıkarlarını savunmakta hiç yoklar. Ancak yalan oldu mu varlar, talan oldu mu yarıştılar, iftira oldu mu meydandalar, sahtelik ve yüzsüzlük oldu mu rekor üstüne rekor kırarlar. Bakarsınız Kobani’ye selam salarlar, bakarsınız PKK/YPG’ye arka çıkarlar, sonra da dönüp biz Kuvayı Milliye’yiz deyip kafalarına geçirdikleri kalpakla fotoğraf verirler. Bu zillet taifesine sesleniyorum, kalpak da taksanız, fistan da giyseniz, masaya da otursanız sizi bekleyen akıbetten, sizin yolunuzu gözleyen mağlubiyetten kurtulamayacaksınız.  Cumhurun iradesinden asla kaçamayacaksınız.

YAPILMASI GEREKEN İŞ, BU KADININ MİLLETVEKİLLİĞİNİN DÜŞÜRÜLMESİDİR: CHP’si, İP’i, HDP’si ve alayı birden Sorosçu Kavala’yla yatıp kalkıyorlar, terörist Demirtaş’ı cezaevinden çıkarmayı planlıyorlar. Teröristi serbest bırakacağız diyen Kılıçdaroğlu, sorarım sana, gazileri içeri mi tıkacaksın? Şehitlerimizin kemiklerini mi sızlatacaksın? Terörle mücadeleyi mi keseceksin?  Türkiye’yi peşinde sürüklendiğin küresel siyaset ve cinayet baronlarına peşkeş mi çekeceksin? Sayın Kılıçdaroğlu, sen aslında çift kişiliksin, birincisi karanlıkta uyanık, ikincisi de aydınlıkta gafilsin. CHP, HDP ile can ciğer kuzu sarması, aynı yumurta ikizidir. Terörist Demirtaş bunların ortak paydasıdır. Ne tuhaftır ki, İP’in başkanı da terörist Demirtaş ile Sorosçu Kavala’nın hukuki süreçlerini şaibeli olarak görüyormuş. Bir teröristin, bir ajanın cezaevinde olmasını, dolambaçlı yollarla adalet ve hukukun olmadığına yormuş. Dokunulmazlığı kaldırılan HDP’li bir milletvekilinin yasa dışı yollardan Suriye’ye geçtiği, terörist arkadaşlarına sığındığı, buna da hiç kimseden ses çıkmadığı anlaşılmaktadır. CHP, kuzuların sessizliğine gömülmüştür. İP deseniz, o zaten üç maymunu oynamakla meşguldür. Hukuken ve ne acıdır ki, TBMM üyesi olan bir şahsın terör örgütüne doğrudan katılması üzerine yapılması gereken ilk iş, bu kadının milletvekilliğinin derhal düşürülmesidir. Biz TBMM’de terörist ve terör örgütü sempatizanı görmek, seslerini duymak, aynı havayı teneffüs etmek istemiyoruz. Bir tarafta milletvekili maaşı alıp, diğer tarafta terör kamplarına kaçmak hainliktir. Sayın Kılıçdaroğlu neyi bekliyorsun, neden susuyorsun, haydi bunu da eleştir? Mertsen bu rezalete de tepki göster? Sadece dokunulmazlığı kaldırılmış bir milletvekilinin PKK/YPG’nin arasında ne aradığını, ne yaptığını, Suriye’ye nasıl geçtiğini yürekliysen sor, adamsan üstüne git. Bu vatanın ekmeğini yiyip devletten maaş alanların düşman saflarına irtica etmeleri, buna destek verilmesi, bu kepazeliğe göz yumulması şerefsizlik değildir de nedir?"(ANKA)

Yorumlar (0)