DEVA PARTİLİ YENEROĞLU:“TÜRKİYE KÖKENLİLER ALMANYA’DAKİ EN BÜYÜK GÖÇMEN TOPLULUK”

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Türkiye ile Almanya arasında 30 Ekim 1961’de imzalanan işgücü anlaşmasının 61. yıl dönümüne ilişkin açıklama yaptı.

SİYASET 29.10.2022, 13:14
DEVA PARTİLİ YENEROĞLU:“TÜRKİYE KÖKENLİLER ALMANYA’DAKİ EN BÜYÜK GÖÇMEN TOPLULUK”

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, “Almanya ile Türkiye arasında imzalanan işgücü anlaşmasının 61. yıldönümünde, Türkiye kökenliler Almanya’daki en büyük göçmen topluluk olarak yaşamlarını sürdürmektedir. Fair International’ın 2020’de yayımladığı raporda Almanya’da sadece 2018 yılında 120 cami saldırısının kaydını tutmuştur. Bunlar maalesef ırkçı şiddette buzdağının yalnızca görünen kısmıdır.  Kurumsal ırkçılık yanında, sokaktaki ırkçı şiddetle mücadelede de daha kararlı adımlar atılmak zorundadır” dedi.

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Türkiye ile Almanya arasında 30 Ekim 1961’de imzalanan işgücü anlaşmasının 61. yıl dönümüne ilişkin açıklama yaptı. Yeneroğlu, bugün yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etti:

“TÜRKİYE KÖKENLİLER ALMANYA’DAKİ EN BÜYÜK GÖÇMEN TOPLULUK”

“Almanya ile Türkiye arasında imzalanan işgücü anlaşmasının 61. yıldönümünde, Türkiye kökenliler Almanya’daki en büyük göçmen topluluk olarak yaşamlarını sürdürmektedir. 3,5 milyonu aşan nüfusu ile Almanya’daki varlıklarını beşinci kuşağa taşıyan Türkiye kökenliler, bulundukları ülkede bilimden sanata, spordan iş hayatına varan geniş bir yelpazede ürettikleri ile ülkenin asli unsurlarından biri haline gelmiştir.

“IRKÇILIK VE İSLAMOFOBİ İLE MÜCADELE HALA GÜNCEL”

Almanya’daki Türk diasporası için ırkçılık ve İslamofobi ile mücadele, siyasal ve toplumsal katılım başlıkları güncelliğini halen korumaktadır. Bu nedenle, Almanya’da bulunan vatandaşlarımızın anadil Türkçe ile ilişkilerini geliştirmeleri, Müslüman toplumun ötelenen kurumsal haklarını elde etmeleri için destekleyici bir rol üstlenen, onları araçsallaştırmayan, öznelliklerini destekleyen ve tüm renkleri kucaklayan kapsayıcı politikaların güçlendirilmesi gerekmektedir.

“TÜRKİYE-ALMANYA İLİŞKİLERİ TÜRK DİASPORASI AÇISINDAN ÖNEMLİDİR”

Almanya’da gerçekleşen son federal seçimlerde ortaya çıkan koalisyon sözleşmesi, Türkiye-Almanya ilişkileri açısından ve Almanya’da yaşayan Türk Diasporası açısından önemlidir. Sözleşmede yer verilen AB-Türkiye diyaloğunun süreceği, Almanya’da yaşayan çok sayıda Türkiye kökenlinin iki ülke arasında özel bir yakınlık yarattığı vurgusu, Almanya’daki Müslümanların yaşamları dikkate alınarak Müslüman yaşamının çeşitliliğinin destekleneceği ve modern bir vatandaşlık yasası oluşturularak çoklu vatandaşlığın etkinleştirileceği vaatleri oldukça mühimdir.

“SOKAKTAKİ IRKÇI ŞİDDETE KARŞI DAHA KARARLI ADIMLAR ATILMAK ZORUNDA”

Alman Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi (DeZIM) tarafından bu yılın mayıs ayında yayınlanan Irkçı Gerçekler Raporu’na göre, Almanya nüfusunun yüzde 80’inden fazlası okul, iş ve yaşam alanlarında ırkçı mekanizmaların var olduğunu belirtmektedir. Aynı şekilde Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Vakfı’nın (ZfTI) 2019’da Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde yaşayan Türkiye kökenliler üzerinde yaptığı araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 59’u 2019 yılı itibariyle ayrımcılığa maruz kaldığını belirtmiştir. Fair International’ın 2020’de yayımladığı raporda Almanya’da sadece 2018 yılında 120 cami saldırısının kaydını tutmuştur. Bunlar maalesef ırkçı şiddette buzdağının yalnızca görünen kısmıdır.  Kurumsal ırkçılık yanında, sokaktaki ırkçı şiddetle mücadelede de daha kararlı adımlar atılmak zorundadır.

“SEÇİM KAMPANYASINDA İLETİŞİMİN DİKKATLE SÜRMESİ ŞARTTIR”

Türkiye’de yakın gelecekte bizleri bir seçim süreci beklemektedir. Diasporanın siyasal katılımı ile artık yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına siyasi partiler düzeyinde daha somut çözüm önerileri sunulması gerekmektedir. Bu nedenle seçim kampanya dönemlerinde yurttaşlarımızın yaşadığı ülkelerle olan iletişimin dikkatle sürmesi ve siyasi partilerin, yurtdışındaki vatandaşlarımızın sorunlarını ciddiyetle gündemine alması şarttır. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın sıkıntılarını giderecek ortak çözümlerin geliştirilmesi ve Türk Diasporası’nın sadece seçim zamanlarında değil, anayasal bir sorumluluk olarak daima gündemde tutulması elzemdir.

“POPÜLİZMDEN UZAK, AKILCI BİR DIŞ POLİTİKA GÜDÜLMELİ”

Almanya’daki Türk sivil toplum kuruluşlarının Türk diasporasını ilgilendiren konularda daha aktif katılımla çalışmasının önünün açılması ve karar alma süreçlerine dahil edilmesi gerekmektedir. Gelecek dönemde, Türkiye’deki siyasi iktidarın Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın bilinen sorunlarının çözümüne yönelik rasyonel adımlar atması ve popülizmden uzak akılcı bir dış politika gütmesi diasporamız için de büyük önem arz etmektedir.

“ANAVATANLA DİL VE KÜLTÜR BAĞLARININ KORUNMASI ANA HEDEFİMİZDİR

DEVA Partisi olarak, parti programımızda yer verdiğimiz üzere; yurtdışında yaşayan ve ülkemizin asli bir parçası olarak kabul ettiğimiz vatandaşlarımızın anavatanları ile olan başta dil ve kültür olmak üzere çok boyutlu bağlarının korunması ana hedefimizdir. Yurtdışında yaşan vatandaşlarımız için geliştireceğimiz politikamızı, güncel siyasi konjonktürler üzerinden şekillendirmeyecek, diasporamızı iç politika gündemine göre asla araçsallaştırmayacağız. Devletimizin yurt dışındaki vatandaşlarımıza olan anayasal sorumluluğunu azami derecede yerine getirmesini hedefleyeceğiz.

“KURUMLARIMIZIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINI SAĞLAYACAĞIZ”

Kamu hizmetleri, eğitim, kültür, hukuk, aile, dinî hizmetler, ekonomi, sivil toplum ve medya gibi alanları kapsayan, sivil toplum ve kanaat önderleriyle iletişimi güçlü politikalar takip edeceğiz. Bu alanda faaliyet gösteren kurumlarımızın, kapsayıcı, sürdürülebilir, bütüncül ve birbiriyle koordineli bir şekilde yeniden yapılandırılması sağlayacağız. Bu bilinçle, Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması neticesinde başlayan göç süreci boyunca, başta ırkçı saldırılarda hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor; alın terleriyle Almanya’daki Türk toplumunun temellerini atan birinci kuşağın kıymetli büyüklerini saygıyla anıyorum.”

Yorumlar (0)