CHP'li Erdoğan Toprak : OHAL güvenlik soruşturması mağdur ediyor

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, Olağanüstü Hal (OHAL) rejimi çerçevesinde getirilen güvenlik soruşturmasının adeta istikbal katliamına dönüştüğünü belirterek şunları söyledi;

“1,5 yılı aşan OHAL rejimiyle getirilen güvenlik soruşturması uygulaması, üniversite mezunu gençlerimiz için zulüm ve istikbal katliamına dönüşmüş durumda. 2017 yılında tıp fakültelerinden mezun olan 1100 doktor gencimiz, güvenlik soruşturmaları nedeniyle iki yıllık mecburi hizmet atamaları yapılmadığı gibi, bu yüzden mesleklerini ömür boyu yapamayacak konuma getirildi. Altı yıllık tıp eğitimini başarıyla tamamlayan bu gençlerin, ömür boyu meslekten men edilmeleri anlamına gelen güvenlik soruşturması uygulaması, diğer branşlarda, mühendis, iktisatçı, ekonomist, işletmeci, hukukçu, bilgisayarcı, elektronikçi vb. alanlardan mezun gençlerimizin geleceğini de karartmaktadır. Söz konusu uygulama, meslek lisesi, düz lise mezunu gençlerimiz için, memuriyete, kamu görevine alınmamaları dışında, soruşturmayı geçememeleri nedeniyle, özel sektörde iş bulma imkânlarının da bitirilip, ömür boyu açlığa mahkûm edilmeleri anlamına gelmektedir. Bir yandan hükümet kamu kurumlarının binlerce eleman alacağını duyurarak umut vermekte, diğer yanda ise geçmişte KHK ile ihraç edilen, terör bağlantısı iddiasıyla soruşturma açılan, kan bağı, akrabalık, yakınlık, tanışıklık vb. hiç ilgileri olmayan nedenlerle, güvenlik soruşturması gerekçe gösterilerek gençlerin umutları tüketilmektedir.

12 Eylül 1980 darbecileri, güvenlik soruşturmalarında kasti, yanlı ihbarlarla, mağduriyetlere yol açan uygulamalar sonucunda milyonlarca kişiyi fişleyip istikballerini karartmıştı. Şimdi OHAL rejimiyle, iktidar yandaşı olmayanlar güvenlik soruşturmalarıyla fişlenip dosyalanmaktadır. Türkiye’nin en büyük gücü olabilecek eğitimli insan sermayesi yok edilmektedir. Üniversite mezunu milyonlarca gencin TÜİK’in işsizlik istatistiklerindeki yansıması, bunun somut göstergesidir. Yıllardır aynı işi yapan taşeron işçilere kadro için bile sınav ve güvenlik soruşturması şartı getirilmesi, ayrımcı, dışlayıcı siyasetin eseridir.

OHAL ve Güvenlik Soruşturması uygulamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil, AKP iktidarının bakanları, milletvekilleri, bürokratları, valileri, kaymakamları, müsteşarları ve bu soruşturmaları yapanların yanıt vermesi gereken en önemli soru şudur; Oslo’da, Kandil’de, İmralı’da PKK ile çözüm süreci müzakerelerine oturanlar, Habur’da seyyar mahkemeler kurup, Kandil’den inenleri aklayanlar, Dolmabahçe Mutabakatı’nı imzalayanlar, PYD Eş Başkanı Salih Müslim ve Asya Abdullah’ı ağırlayanlar, FETÖ ile yıllarca iş tutup  ‘beraber yürüdük biz bu yollarda ya da ne istediniz de vermedik’ diyenler, Bank Asya’nın açılış kurdelesini Gülen ile birlikte kesenler, bugün işe girmek, Vekil, Bakan, Cumhurbaşkanı olmak isteselerdi, bu güvenlik soruşturmasını geçebilirler miydi?”