CHP'den erken seçim çağrısı

CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak gündeme dair açıklamalarda bulunuyor.

SİYASET 22.02.2021, 16:07
CHP'den erken seçim çağrısı

CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak gündeme dair açıklamalarda bulunuyor. Öztrak, "Salgın AKP kongrelerine uğramıyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarını hatırlattı.

Öztrak erken seçim çağrısı yaparak, "Bu hükümetin beyin ölümü gerçekleşti, bunu kabullenin. Fişi çekmesi için bir an önce sandığı milletin önüne koyun. Milletin halemliğine başvurun. Biz kendimize güveniyoruz. Milletimizin sıkıntılarını bitirmeye talibiz. Liyakatli, tecrübeli, yeni, genç kadrolarımızla CHP ülkeyi yönetmeye hazırdır. Ülke yönetiminde temel prensibimiz, "yurtta barış, dünyada barış" olacaktır. Çünkü ülkemiz kavgadan, kutuplaşmada, gerginliklerden çok yoruldu. Ağzımızın tadı, tuzu kalmadı. Birlikten kuvvet doğar, bu ülkede demokrasiye inanan tüm dostlarımızla, kimseyi dışlamadan herkesi kucaklayarak yeni ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi bu ülkeye getireceğiz" dedi.

Öztrak'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Merkez Yönetim Kurulu toplantımız devam ediyor. Bugün gündemimizde, Yönetilemeyen salgın, milletimizi ezip geçen ekonomik buhran, ülkemizi oradan oraya savuran devlet krizi vardı. Merkez Yönetim Kurulumuzda, buhrandan çıkışa yönelik çözümler üzerinde çalışıyoruz. 

Sözlerime başlarken, kendi ailemizden acı bir haberi paylaşmak istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Beykoz Gençlik Kolları Üyemiz, sevgili Furkan Murat Kaya’yı kaybettik. Kardeşimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Ailesine ve örgütümüze,
Baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz. 

Salgının yayılmasını engellemek için, lokantalar, restoranlar, kafeler kapatıldı. Ama salgın her nasılsa bir tek AK Parti İl Kongrelerine ve protokol cenazelerine uğramıyor.

(Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 2 Aralık 2020 tarihli tweeti) Sağlık Bakanı burada ne diyor? “Duygularımızı rahatça paylaşacağımız günler için, cenaze ve nikâhlarda 30 kişiyi geçmiyoruz.”


 
(Bakan Koca’nın katıldığı cenaze fotoğrafı) Peki, bu cenazede kaç kişi var? Protokol cenazesi lebalep dolu… Tabii ki müteveffaya Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve baş sağlığı dileriz. Ama bu cenazede bu kadar kalabalık, başka ölümlere davetiye çıkarmaktır. 

Ne yazık ki Sağlık Bakanı da bu kalabalığın tam göbeğinde…

Salgını hafife alamayız. Bu salgında 28 binden fazla yurttaşımızı kaybettik. Ekonomik kayıplarımız da cabası. Esnaflarımız perişan, çiftçilerimiz perişan,i şçilerimiz perişan. Tüm dünya, salgınla mücadeleyi bir “Dünya Savaşı” ciddiyetinde götürüyor.
Normalleşmede gecikilecek her dakika, insani kayıplar kadar, ekonomik kayıpları da artırıyor. 

Sağlık Bakanı bunu yaparsa, milletimiz de salgını ciddiye almaz. Bu görüntüleri açıkçası çok yadırgadık.

Bölücü terör örgütünün kahpe yüzünü, bir kez daha gösterdiği, acılı bir haftayı geride bıraktık. Bölücü terör örgütü, 5 - 6 yıldır elinde rehin tuttuğu savunmasız, silahsız 13 yurttaşımızı, bir mağarada alçakça, vicdansızca katletti.

Canlarımızı, aramızdan kalleşçe aldı. Bu harekâtta rehineler dâhil, 16 şehidimiz var. Bölücü terör örgütünü bir kez daha lanetliyoruz. Bu katliamın faillerinin, bir an evvel cezalarını görmelerini bekliyoruz. 

Terör nereden, kimden gelirse gelsin insanlık suçudur. Terörden fayda ummak ya da terör karşısında susmak da, büyük bir insanlık suçudur.

Kahraman askerlerimizin, mehmetçiklerimizin terörle mücadelede başarısı tartışılmaz. Tarih ve milletimiz buna şahittir.

Ama son operasyon, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan’ın ifadesiyle, “başarısız” oldu. Asker, polis, devlet görevlisi 13 rehine kurtarılamadı. 16 insanımız şehit oldu. Bu katliamın faili, hain bölücü terör örgütüdür. Bunda kuşku yok.

Peki, başarısız rehine kurtarma operasyonunun sorumlusu kim?

Biz, bu soruyu milletimiz adına, şehitlerimiz ve onların aileleri adına soruyoruz.

İstihbarat mı yetersizdi? Planlama mı, yoksa zamanlama mı hatalıydı? Kurtarma operasyonunun, baskın vasfını kaybettiren gelişmeler mi oldu? Ucube tek adam rejimi elinde emir-komuta zinciri mi dağıldı?

Kurtarma operasyonu, şahsım hükümetindeki erimeyi durdurmak, ve anketlerde baş aşağı gidişi engellemek için, siyasi saiklerle mi zorlandı?

Demokratik, şeffaf toplumlarda tüm bunlar tartışılır. Yetkililer de sorumluluklarının hesabını verir. Ama bizde öyle olmadı.

Milletin yüreği “lebaleb” acıyla doluyken, partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Lebaleb” doldurduğu kongre salonlarında boy gösterdi. Orada da ne diline, ne gülüşüne,
Ne davranışlarına dikkat etti. 

Hain terör örgütünün rehin aldığı görevlilerimize, “Esir” dedi. BOP Eş Başkanı,
Rehinelere “Esir” diyerek, bölücü terör örgütü PKK’ya “devlet payesi” verdi.

Bu rezalet yetmedi, milletimiz tek sorumludan Gara’da neler yaşandığını, Tezahüratlı, esprili, bol gülücüklü AK Parti Kongrelerinde öğrendi.

Hadi milletimizi zaten unuttunuz. Millete saygınız kalmadı. Ama acılı şehit ailelerine ve şehitlerimize de mi saygınız yok? Türkiye’nin dört bir yanına şehit ateşi düşmüş. AK Parti Genel Başkanı ve yöneticileri, kongrelerinde eğleniyor, gülüyor, espriler yapıyor.

Bir de kongrelerde, İstiklal şairimizden mısralar okuyor. Peki, Mehmet Akif bu duruma ne derdi? Irzımızdır çiğnen, evladımızdır doğranan, Ey sıkılmaz, ağlamazsan, bari gülmekten utan!

Allah aşkına! Yas evinde, düğün olur mu? Bizim bildiğimiz komşu evinde cenaze varsa, komşunun acısı paylaşılır. Siz bu hale hangi zaman geldiniz Sayın Erdoğan? Bu milletten, bu milletin değerlerinden nasıl bu kadar kopabildiniz?

Ülkemizde ciddi, tarafsız bir Cumhurbaşkanı olsaydı, milletimiz, bu felaket haberini Malatya Valisi’nden veya AK Parti İl Kongresinden öğrenmezdi.

Ciddi tarafsız bir Cumhurbaşkanı, daha o akşam milletin huzuruna çıkar, metanetle, Gara’da yaşananları milletimize anlatırdı. Bayraklarımızı yarıya çektirir, “Ulusal yas” ilan ederdi.

Yorumlar (0)