Alper Taş:HDP'nin mutlaka barajı aşmasını istiyoruz

Alper Taş, "Fakat bu elbette bir devrim manasına gelmeyecek. Her şey kendiliğinden güllük gülistan hale dönüşmeyecek. Ama bu siyasal İslamcı faşizmi yenmek az buz bir şey değildir. AKP’nin inşa ettiği rejimin taşlarını söküp atmak uzun bir mücadele içerecek. AKP kazanırsa - ki aslında uzun zamandır kaybediyor - bizim için dünyanın sonu olmayacak. Yeni biçimler ve tarzda Türkiye’nin eşit, özgür geleceği için mücadeleye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

SİYASET 18.06.2018, 18:24 18.06.2018, 18:24
Alper Taş:HDP'nin mutlaka barajı aşmasını istiyoruz

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, 24 Haziran seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Seçimden ve temsilden öte bir siyaset anlayışına sahip olduklarını söyleyen Alper Taş, AKP-MHP faşizmini yeneceklerini söyledi.

Taş, "Fakat bu elbette bir devrim manasına gelmeyecek. Her şey kendiliğinden güllük gülistan hale dönüşmeyecek. Ama bu siyasal İslamcı faşizmi yenmek az buz bir şey değildir. AKP’nin inşa ettiği rejimin taşlarını söküp atmak uzun bir mücadele içerecek. AKP kazanırsa - ki aslında uzun zamandır kaybediyor - bizim için dünyanın sonu olmayacak. Yeni biçimler ve tarzda Türkiye’nin eşit, özgür geleceği için mücadeleye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday çıkarma çabamıza maalesef olumlu yanıtlar alamadık” diyen Alper Taş, “Bugün anlıyoruz ki birçok sosyalist birey ve grup, meseleyi parlamentoda temsiliyet olarak ele almış. Ama biz parlamento dışı muhalefete adayız. Referandumun ikinci turu olarak gördüğümüz bu seçimde, stratejik hedef AKP-MHP faşizminin yenilmesidir. O yüzden ikinci tura sol bir adayın çıkmasını, HDP’nin de mutlaka barajı aşmasını istiyoruz” dedi.

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, 'ın Cumhuriyet gazetesinden Faruk Eren'le yaptığı söyleşi şöyle:

-Türkiye kritik bir seçim döneminde. Sosyalistlerin büyük bölümü HDP’yi destekliyor. ÖDP’nin tavrı nedir?

Biz Türkiye siyasetinde güçlü bağımsız-birleşik sol -sosyalist bir seçeneğin olmamasını büyük bir eksiklik olarak görüyoruz. ÖDP, içinde yer aldığı Birleşik Haziran Hareketi’yle birlikte ocaktan beri bu eksikliği gidermeye çabalıyor. Sokakta ve sandıkta ortak bir kuvvet oluşturma, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday çıkarma çabamıza maalesef olumlu yanıtlar alamadık.

Bugün anlıyoruz ki birçok sosyalist birey ve grup, meseleyi parlamentoda temsiliyet olarak ele almış. Ama biz parlamento dışı muhalefete adayız. Referandumun ikinci turu olarak gördüğümüz bu seçimde, stratejik hedef AKP-MHP faşizminin yenilmesidir. O yüzden ikinci tura sol bir adayın çıkmasını, HDP’nin de mutlaka barajı aşmasını istiyoruz.

-Bu kadar dağınık bir sol hareketten ortak bir sosyalizm anlayışı çıkabilir miydi?

Mesele ortak sosyalizm değil, Türkiye’yi bu süreçten çıkaracak devrimci bir değişim programı ortaya koyabilmekte. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda, her siyasal eğilimin kendi adayı ve programı ile seçime katılması en doğru yol idi. İlk turda kimse kimsenin oyunu bölmüyor. Sosyal demokrat CHP ve radikal demokrat HDP dışında sosyalist hareket kendine bir yol açacaktı. Maalesef bu zemini değerlendiremedik.

-Antidemokratik yönetim, ülkenin en önemli sorunlarından biri. Sosyalist bir aday çıksaydı bu konuda ne derdi?

Temsili demokrasiyi de aşan, tek adam rejimine hayır diyen doğrudan demokrasi anlayışını anlatacaktık. Piyasa düzeninde demokrasi olmayacağını; kamuculuğa, emeğe, toplumsal çıkara dayalı bir ekonomi temelinde gerçek bir demokrasiyi inşa edebileceğimizi anlatacaktık. Gerçek bir demokrasi için gerçek bir laikliğin, antiemperyalistliğin, bağımsızlığın elzem olduğunu anlatacaktık. Doğayı sömürmeyen bir anlayışla, Kürt yurttaşlarımızla eşit ulus-eşit yurttaşlık temelinde gönüllü bir arada yaşayarak, Alevilere eşit haklar tanıyarak, kadın-erkek eşitliği ve özgürlüğü temelinde gerçek bir demokrasiyi inşa edebileceğimizi anlatacaktık.

-Haziran Hareketi içindeki gruplar seçimde farklı tavırlar aldı. Bu, hareketin geleceğini nasıl etkileyecek?

Haziran bir fikirdir, biçim değildir. Bu fikir kendini mutlaka yenileyecektir. Haziran Hareketi bu manada bitmez. Mutlaka kendini yenileyecek ve aşacaktır. Buna da Haziran Meclisleri karar verecektir.

-ÖDP olarak seçim sonrasına ilişkin öngörüleriniz nedir? AKP kazanırsa nasıl bir mücadele hattı öngörüyorsunuz?

Seçimden, temsilden öte bir siyaset anlayışına sahibiz. Emekçilerin ve ezilenlerin kendi söz ve eylem kapasitelerini, kendi öz örgütlenmelerini geliştirerek siyaseti anlamsız hale getirmek nihai amacımız. AKP-MHP faşizmini yeneceğiz. Fakat bu elbette bir devrim manasına gelmeyecek. Her şey kendiliğinden güllük gülistan hale dönüşmeyecek. Ama bu siyasal İslamcı faşizmi yenmek az buz bir şey değildir. AKP’nin inşa ettiği rejimin taşlarını söküp atmak uzun bir mücadele içerecek. AKP kazanırsa - ki aslında uzun zamandır kaybediyor - bizim için dünyanın sonu olmayacak. Yeni biçimler ve tarzda Türkiye’nin eşit, özgür geleceği için mücadeleye devam edeceğiz. Ama bu sefer Gezi’de, 7 Haziran’da, 16 Nisan’da, Adalet Yürüyüşü’nde tamamlayamadığımızı HAYIR’lısı ile TAMAM’layacağız."

Yorumlar (0)