AKŞENER KONUŞTU, TÜRKİYE DİNLEDİ

İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener, Fatih Portakal'ın moderatörlüğündeki "Liderler Fox'ta" programında açıklamalarda bulundu.

SİYASET 06.06.2018, 23:16 06.06.2018, 23:16
AKŞENER KONUŞTU, TÜRKİYE DİNLEDİ

 

 

FOX TV'ye katılan  İyi Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:

 

'HENDEKLER AÇILIRKEN EMNİYET MÜDÜRLERİNE 'KAFANI ÇEVİR' DENİLDİ'

Türkiye'de uzun zamandır hem terör mücadelesi hem dış politika, iç seçimlerin öznesi durumunda. Yani ‘One minute'den sonra gelen bir silsileyi düşünün; Afrin, Menbiç sözleri unutuldu. Fırat'ın doğusu unutuldu. Şimdi de Kandil söz konusu. Terör mücadelesi yapmak ciddi bir iştir. Yani oradaki kınalı kuzuların hayatıyla ödenen bir mücadeledir. Bunu ciddiye almak lazım. Tek bir endişem var; seçim almak için her yol mübah davranışın bir sonucu olmasın. Çünkü düşünün 2015 seçiminde açılım süreci başlamıştı birden gümbürtüye gitti. Arkasından bir hendek harekatı başladı. Yani o hendekler açılırken mahallelerde emniyet müdürlerine ‘kafanı çevir' denildi. Sonra da Hendek Harekatı adı altında orada bir mücadele oldu. O mücadelenin 726 şehide mal olduğunu Türkiye unuttu. Bunun olmaması gerekiyor. Esas olan önleyici tedbirlerdir. Seçime kurban edilirse terörle mücadele oradan pek hayır çıkmaz. Mehmetçik bir yerde harekata geçtiği zaman ben çok dikkatli bir dil kullanırım.

 

"İKİNCİ TURA KALIRSAM…"

Cumhuriyete şükran duyuyorum.Cumhuriyeti kuranlara şükran duyuyorum. O cumhuriyetin sağladığı konulardan biri sınıfsal geçirgenlik. Benim gibilere fırsat sunmak. ‘İşçisin sen işçi kal' mantığının dışında istersen yapabilirsin diyebilme hayallerini gerçekleştirme ihtimalinin olduğunu okuyorum ben Cumhuriyetten.

İç dünyamda kendimi ikinci tura yakın hissediyorum.Sahadaki veriler de öyle görünüyor. İkinci tura ben kalırsam Sayın Erdoğan'ı evine dinlenmeye göndereceğime eminim. Referandumdaki kalabalığın on katı var. Müthiş bir kalabalık var mitinglerde. O günle bugün arasında başka bir ivme var. Kadınların bana karşı sempatisi müthiş.

 

'TECAVÜZ GİBİ KONULARDA İYİ HAL İNDİRİMİNİ KALDIRMAYI VAAT EDİYORUM'

 

Kadınlara son on yılda artan şiddet, tecavüz gibi konularda iyi hal indirimi kaldırmayı vaat ediyorum. Tülbent çok önemli bir sembol oldu. Kadın dayak yer, şikayetçi olunca sığınma evine gönderilir. Adam gezer. Biz bunun tam tersini yapacağız. Adamlar terapi evlerine gidecek, kadınlar evde oturacak.Daha önce Meclise gelen, 12 yaş kanunu iğrenç bir şey. 25 yaşında evlilikler bile azalmışken, siz ufacık kız çocuğunu evlendirmeye kalkışırsanız olmaz.Kadınlarda bir suç arama olayı kalkacak. Bunlar erkek egemen düzenin örneği. Bu erkek egemen düzen kalkacak. Türkiye'de kadınların işe katılma olayı da çok düşük. Bizim önceliğimiz bunu yükseltmek. İyimser ayrıcalık uygulayacağız.

 

"10 YILDA YÜZDE 4 BİN ARTTI"

Şiddet olayları yüzde 4 bin artmış son on yılda.Türkiye'de maddi değerler pahalandı, manevi değerler ucuzladı. Ben dindar bir kadınım. Hiçbir zaman kadın bedeni üzerinden şu zamana kadarki tacize uğramadım. Adamlar çıkıyor kadın bedeni üzerinden fetva veriyor. Niye haram üzerinden vermiyorsun? Biz buraya ilk defa Rize Belediye Başkanı, açılım sürecinde bahsettiği saçma öneriden geldi. Dedi ki, "Biz terörü bitirmek için Kürt kadınlarını ikinci eş olarak alalım"

Diyanetin işi kadın değildir, ahlaktır. Bizim dindarlık anlayışımız bu değil. Atatürk'ün kız evlatları üzerinden çamurlar atıldı. Atatürk'ü eleştirebilirsiniz, ama böyle iğrenç şeyler olmaz. Bu adam sonra Saray'da ağırlandı. Diğer taraftan Atatürk'ün annesine "Genelevde çalışıyor" dendi. Hiçbir şey olmadı. Kadınlar bu işten bıktı, usandı. Bu ülkede bir hakim, "Karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmemek lazım" dedi. O adam hala yerinde.

 

"ÜÇÜNCÜ BİR YOL VAR"

 

Erdoğan rakiplerini seçer. Sonra ona başlar vurmaya. Türkiye'de şimdi 3. Bir yol çıkıyor. Türkiye'de siyaset değişti. Tayyip Bey kutuplaştırarak kazandı şimdiye kadar. DYP, ANAP gitmiş; o seçmenler hep Tayyip Bey'e oy attı. Ben de geç kalmış olabilirim. Ben şimdi "Hayır" diyorum. Çok kararlıyım bu söylemimde.

 

"PARLAMENTER SİSTEME DÖNECEĞİM"

Kemal Bey'i aradım. Geri bildirimleri paylaştım. Sonra dedim ki parlamenter sisteme nasıl döneceksek, bunu millete anlatmamız lazım. Biz İYİ Parti, CHP, DP, SP olarak tek adam sistemine çok sert tepki koyduk. Türkiye için çok hayati bir konu olduğuna inanıyorum. Seçmende şöyle bir korku var, "Bunlar KHK İle borçlanabilir mi? " Biz Millet İttifak'ı olarak bunun için tarih vereceğiz. Saadet Partisi'nin bu tip başkanlık sistemine itirazı var, gerçek tipte başkanlık sistemine olumlu yaklaşıyorlar. O yüzden Temel Bey'le uzun uzadıya konuşmam lazım. Bizim parlamenter sisteme en kısa sürede dönmemiz gerekiyor. Kontrol mekanizmasının kurulması gerekiyor.

 

"SÖRF YAPACAĞIM"

Fenerbahçelilere soruyorum. "Ali Bey sizce 4 kat fazla oyla seçilebilir miydi?" İşte bu dip dalga her yere geliyor. Dip dalganın üstünde ben sörf yapacağım. Türkiye'de hep birinci tur konuşuluyor. İşte bu Tayyip Bey'in tuzağı. İnsanlara göre ‘CHP zihniyeti' diye bir kavram var. Merkez sağ seçmenin şeytanlaştırdığı bir şey bu. Tayyip Bey karşısına solcu alıp, oyları konsolide edecek.

 

PARLAMENTER SİSTEME NASIL GEÇİLECEK?

Denge ve kontrol mekanizması fiili olmadığı zaman bir kişiye bırakılmaması gereken bir güç. İstediği her şeyi satın almaya kadar bir güç veriliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu hakimlerin, hukukun, savcıların gözünü yana çevirmeye benziyor. Biz bunları net bir sistemi kurduğumuz zaman, parlamento işer, gerçekten kuvvetler ayrılığı söz konusu olur ve yargı gerçekten bağımsız olur. Fakat bir şey daha var. Ben şimdi kendimi sınırladım; emri hak baki geldi ve yerime başkası geçti. O zaman ne olacak? Biz genel çerçevede vatandaşımızla neler yapacağımızı paylaşacağız ki onlar da ona göre karar versin. Burada ikircikli bir cümle kurulduğu zaman o seçmenin kafasında ciddi bir soru işareti oluşur. Seçim bitecek ve ortaya çıkan tabloya göre bir yol çizilecek. 4 siyasi parti ve genel başkanları parlamenter sisteme geçme sözü verdik. Biz bunu nasıl yapacağımızı kararlaştırdık. Biz oluşturduğumuz projelere de ‘millet' adını verdik.

'ÇOK ÇİRKİN ŞEYLERLE KARŞILAŞIYORSUNUZ'

Çok çirkin şeylerle karşılaşıyorsunuz. Ben Denizli'ye gittiğimde ‘kur bizi ilgilendirmiyor' diyen bir ekonomi bakanıyla gayet kibar bir şekilde dalga geçtim. Sosyal medyadan ‘çukur' diye cevap yazmış ben de yazdığı bu kavramın dangalaklık olduğunu söyledim. Benim bunu demeye hakkım var. Ben öyle cümlelerle karşılaşıyorum ki. Ama bundan sonra dilime dikkat edeceğim.

 

'DEMİRTAŞ BANA 'SİZ İNGİLİZ DEMOKRASİSİNE Mİ İNANIYORSUNUZ?' DEDİ'

 

Meclis Başkanvekili iken HDP'lilere kimse gündem dışı söz vermiyordu. Selahattin Demirtaş ile Sırrı Sakık geldi arkaya sonradan, "neden bize gündem dışı konuşma verdiniz' dedi. Ben de benim sizi, sizin beni sevmesi gerekmiyor. Birbirimize yaranmamız da gerekmiyor. İç tüzük bana hak vermiş. Onu kullanıyorum dedim. Demirtaş bana ‘siz İngiliz demokrasisine mi inanıyorsunuz' dedi.

Selahattin Demirtaş'ın adaylığı kabul edilmiş. Demirtaş'ın adaylığı onaylanmış. Hakimlerin inisiyatif kullanması gerekiyor. Ve bu bir seçim, adaletli olunması gerekiyor. Ben seçildiğimde Demirtaş beraat ederse bunu nasıl anlatırım.

Ben Erbakan hükümetinin İçişleri Bakanı'ydım. Ben 8 ay İçişleri Bakanı olarak kaldım.

"DEMİRTAŞ'I ZİYARET SORUSU"

Akşener, Selahattin Demirtaş'ı cezaevinde ziyaret eder misiniz sorusuna, "Bunu hiç düşünmedim" yanıtını verdi.

 

"BULDAN'IN AÇIKLAMALARI"

 

Şimdi sayın Buldan'ın oy vermeyeceğini açıklamasında benim için bir sakıncası yok. Saygı duyuyorum ama sorunlu olan kısmı şu; bir taraftan demokrasinin eksikliğini söylerken diğer taraftan bir grup seçmenin oyunu cebinde olduğunu iddia etmek demokrasinin neresinde var. Kendi içerisinde bir çelişki var.

 

 

KÜRT OYLARI

28 Şubat Sürecinde bir tek benim bakanlığını yaptığım İçişleri Bakanlığı bürokratları brifingi alkışlamadı. Çünkü gideni görevden alacağımı söyledim. Faili meçhullerle alakalı bir komisyon kuruldu. Bir tek ben çağrılmadım. O komisyondakiler şimdi Erdoğan'la beraber çalışıyor. Erdoğan'ın karşısında bir kişi kaldı. Kürtler Erdoğan'a oy verir mi? Herkes Kürtler hakkında sahibiymiş gibi konuşuyor. Ben kimse hakkında konuşamam Alevi'nin hakkını da Sunni'nin hakkında da.

 

KÜRT BAŞKAN YARDIMCISI

Meral Akşener ikinci tura kalırsa Kürtler oy vermez' deniyor. Ben bunu kabul etmiyorum. Demirtaş'ın özgür propaganda yapması lazım dedim diye, beni ‘PKK sevici' ilan ettiler. Düşünün nasıl bir mücadele veriyorum. Ben başkan olursam niye Kürt başkan yardımcısı olmasın?

 

FETÖ İLE MÜCADELE

 

FETÖ mücadelesine yönelik, toplumun bütün kesimlerinin katıldığı bir eylem planı hazırladık. Çünkü sadece yargıyla beraber götürdüğünüzde olmuyor. Bu konuda çok kararlıyım. FETÖ'den en çok mağdur olmuş insan bizde. Türkiye'de çaycı, çorbacı hapiste; zenginler kaçtı gitti. Mekanizma kurmak zorundayız. 5 günlük ere, komutan ‘hadi' dese ne yapabilir? Ben siyasi ayağa dokunmadan, böyle bir mücadele olacağını düşünmüyorum. ‘Ne istediniz de vermedik' dedi, söyleyin Allah aşkına ‘Ne verdiniz?'

 

'KAHRAMAN'IN DAMADI FETÖ'DEN KAÇAK, YERİNE ATANAN KAYYUM YİNE DAMADI'

İsmail Kahraman damadı FETÖ'den kaçak şimdi. Damadının iş yerine kayyum atandı, kayyum kim? Yine damadı. Milletin seçtiği belediye başkanları ağlaya, zırlaya gittiler. Damadı, FETÖ'nün açtığı okullardan mezun. AKP içinde herkesin çarşaf çarşaf fotoğrafı var. Ama ne hikmetse ortada siyasi ayak yok. FETÖ'ye yardım ve yataklık yapanların da mahkemeye çıkarılması zorunluluktur.

 

'BENİM DOKUNULMAZLIĞIM YOK, FETÖ'CÜ DİYORLAR, İSPATLAMAYAN ŞEREFSİZDİR'

O dönemde Bahçeli'nin 17-25 Aralık saati vardı. AKP'yi 40 çeşit şeyle yıkayacaktı. O günün şartlarında 17-25 Aralık'ı MHP bünyesindeki milletvekili olarak hepimiz ‘Hırsızlık' olarak gördük. 1 Kasım'a giderken STV'nin önünde genel başkanyardımcıları polisle dövüştüler. Binlerce şey dağıtıldı. Dönüyoruz, Tayyip Bey'in kurduğu oyuna. Onu yenmek için işbirliklerine gidilir. Şimdi herkesin benim için FETÖ'cü demesini hayretle karşılıyorum. Kim bana en çok bağırıyorsa bilin ki o FETÖ'cüdür. Sayın Erdoğan bana hiç FETÖ'cü demedi. İki buçuk yıldır bu bana deniliyor. Bakanlar, en son Bekir Bozdağ. Başbakan benim FETÖ'den talimat aldığımı söyledi. Benim bir dokunulmazlığım yok, bana ne zamandır FETÖ'cü diyorlar ama dokunan yok. Ya devlet ciddiyeti yok, Ya da aleni bir iftira var. Ben de iftirasını ispatlamayan ‘Şerefsizdir' diyorum.

 

AF TARTIŞMASI

 

Seçime az bir süre kala af konusunun konuşulmasını doğru bulmuyorum. Bahçeli'nin neden bu kadar ısrar ettiğini de bilmiyorum. Onu Erdoğan cevaplamalı.

 

BEDELLİ ASKERLİK

Ben bedelli askerliği seçime giderken kullanılmasını doğru bulmuyorum. İkincisi bedelliyi talep eden gençlerin çoğunluğu dönüp geldiğinde işe giremeyecek endişesi duyanlar yani zengin çocukları değiller. Öncelikle Afrin'de şimdi de Kandil'e gidilirken ordunun içinde bulunduğu durum var. Böyle bir pozisyonda biz askerliği İlker Başbuğ döneminde başlayan biraz daha profesyonelleştirecek bir bakış açısıyla yorumluyoruz. Bir milyona yakın bedelli bekleyen var. O sürenin kısaltılması gerektiğini düşünüyorum ve ordunun da eskisi gibi milli bir hale gelmesi için restorasyona ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.

 

600 MİLLETVEKİLİ

600 milletvekili bence fazla. Bunun azaltılması lazım. Etkin çalışmak için bu gerekli. 8 sene Meclis yönettim ben, hiç konuşmadan 8 seneyi tamamlayan milletvekilleri biliyorum.

'ESAD İLE GÖRÜŞÜRÜM'

 

Esad ile neden görüşmeyeyim? Güçlü Suriye güçlü Türkiye demektir.

'SATIŞI DURDURACAĞIM'

Cumhurbaşkanı olduğum gün, şeker fabrikalarının satışını iptal edeceğim.

 

Yorumlar (0)