26.06.2018, 07:07

Seçim Ertesi

Sevgili okurlar eğer dikkat ettiyseniz şimdiye kadar hiç siyasi bir yazı yazmadım. Yazılarımın tamamında hep işgücü piyasalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunmaya çalıştım ve işçilerimiz, emekçilerimiz ile ilgili konularda sizleri bilgilendirmeye çalıştım. Ancak bu yazımda seçimlerle ilgili gerek siyasi açıdan gerekse teknik açıdan birtakım değerlendirmelerde bulunacağım.

Öncelikle değinmek istediğim konu çuvaldızı kendimize batırmamız gerektiğidir. Neden mi? Esnek çalışma sistemlerini çalışma hayatımıza entegre ederek işçilerimizi kölelik düzenine mahkum eden, taşeronlara kadro vereceğiz ümidi ile işçilerimizin tüm haklarını ellerinden alan, en iyi canlı casino siteleriOHAL’de isterlerse grev yapsınlar!” diyerek çalışanların örgütlenmesine karşı baskı kuran bir iktidarı tekrar seçenler bizleriz. Ne için peki? Geçerken en az 60 TL verdiğimiz köprüler, inen uçağa binemediğimiz “Dünya’nın en büyük havalimanı”, yurt dışından ithal edeceğimiz etlerin, soğanların, patateslerin daha rahat ülkemize gelmesi için yapılan “Kanal İstanbul” için… Biz, bu şekilde kullanamayacağımız yapılar için hazinemizden kafasına göre para harcayan bir hükümeti destekliyorsak bir suçlu aramamıza gerek yok.

Seçim kampanyalarını yakından takip ettim ve genel olarak neredeyse tüm adayların konuşmalarını dinledim. Tüm muhalif adayların konuşmalarında hükümete yönelik eleştirileri doğal bir söylemdir. Ancak cumhurbaşkanının kendi partisinin kurmuş olduğu hükümeti eleştirircesine enflasyon oranları ve döviz kuruna değinmesi açık bir şekilde seçmene biz bu işi yürütemiyoruz itirafıdır. Buna rağmen yine aynı partiyi iktidar yaptık hem de daha geniş yetkilerle…

Bu seçimin diğer seçimlerden farklı bir yanı bu sefer sandıklarda yapılacak spekülasyonlara karşı halkın kendisinin - tıpkı darbe kalkışmasında olduğu gibi - koruyucu bir rol üstlenmesi oldu ve oyların çalınıp çalınmadığına ilişkin şüphe bırakmadı. Bu seçim öyle bir seçim oldu ki, ne olduğunu kimse anlamadı. Sonuçta muhalefet gerçekten çok güçlü ve sağlam adımlarla geliyordu. Her ne kadar basım yayın organlarından gerekli desteği bulamasa da yapılan mitinglere ve açıklamalara ilgi son derece yoğundu. Talihsiz bir seçim oldu diyebiliyorum sadece.

Peki seçimden sonra ne değişecek? Şimdi sorulması gereken temel soru bu bence. Aslında bunun cevabını şu anda kimse veremez. Hepimiz bekleyip göreceğiz.

Yorumlar (0)