Covid-19 verilerine tepki: 'Gerçeği yansıtmıyor'

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Derya Uğur, 1-7 Ağustos haftasında Covid-19 vakalarında önceki haftaya göre düşüş yaşanmasını “Birçok kişi test yaptırmadığı için açıklanan vaka sayıları gerçek rakamları da yansıtmamaktadır” diye değerlendirdi.

SAĞLIK 16.08.2022, 16:45 16.08.2022, 17:00
Covid-19 verilerine tepki: 'Gerçeği yansıtmıyor'

Sağlık Bakanlığı, 1-7 Ağustos haftalık Covid-19 tablosunu açıkladı.

Tabloya göre, Türkiye’de geçen hafta 232 bin 253 Covid-19 vakası kaydedilirken 380 yurttaş da hayatını kaybetti. 1-7 Ağustos tarihleri arasında 447 bin 132 Covid-19 vakası ise iyileşti. Bu verilere göre salgının başından beri Türkiye’deki toplam vaka sayısı 16 milyon 528 bin 70 oldu.

Mart 2020’den bugüne ise Covid-19 kaynaklı yaşamını yitiren yurttaşların sayısı 100 bin 58’e yükseldi.

Geçen haftanın Covid-19 tablosu 25-31 Temmuz haftasına ait veriler ile karşılaştırılınca vaka sayılarının 174 bin 69 kişi azaldığı, vefatların ise bir haftada 43 kişi arttığı gözlemlendi.

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Derya Uğur da 1-7 Ağustos haftasına ait haftalık Covid-19 tablosunu değerlendirdi, önerilerini sıraladı. Uğur, şunları söyledi:

“BİRÇOK KİŞİ TEST YAPTIRMADIĞI İÇİN...”

“En son açıklanan tabloya göre vaka sayılarında nispeten bir düşüş görülmektedir. Ama maalesef ölüm oranları giderek artmaktadır. Birçok kişi test yaptırmadığı için açıklanan vaka sayıları gerçek rakamları da yansıtmamaktadır. Omicron’un önceki varyantlara göre daha hafif seyrediyor olması toplum içinde bir rahatlamaya sebep olsa da 65 yaş üstü kişiler ve kronik hastalığı olanlar için maalesef yine ağır seyredip ölümcül sonuçlanabilmektedir. Pandeminin bittiği havasından bir an önce çıkılmalıdır. Vakalardaki artışlar nedeniyle tüm sağlık çalışanları büyük bir risk altında çalışmaktadır.

Sağlık çalışanları arasında da hastalanma oranları dikkat çekici düzeydedir. Sonbahar aylarında bütün solunum yolu enfeksiyonlarında artış olacağı, kapalı alanlarda daha çok bulunulacağı ve okulların açılacağı düşünüldüğünde; salgınla mücadele edinilmiş tecrübelerin ışığında bilimsel olarak planlamalar yapılmalıdır. Siyasi iktidar bilimsel ve akla dayalı salgın yönetiminden uzak bir yaklaşımla, ekonomik kaygılarla salgın yönetmektedir. Sonbaharda sağlık sistemimizin ağır bir yük ile de karşı karşıya kalacağı öngörüsünden hareketle önlemler ivedilikle hayata geçirilmelidir.

“AŞILAMA SEFERBERLİĞİ DÜZENLENMELİ”

Salgınla mücadelenin ancak koruyucu halk sağlığı yaklaşımıyla ve epidemiyoloji biliminin rehberliğinde başarıya ulaşılabileceği unutulmamalıdır. Bu çerçevede; Sağlık kurum ve kuruluşlarında gerekli önlemler alınmalı ve sonbahar ayları için gerekli planlamalar şimdiden yapılmalıdır. Covid-19 olgularının ve ölümlerinin yaş gruplarına, cinsiyete, hastalık bulgularına, risk gruplarına, sosyal sınıflara göre dağılımları, hastaneye yatış oranları, aşı durumlarına ilişkin veriler şeffaf, ayrıntılı ve günlük olarak kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Aşılama hızı artırılmalı, bunun için aşılama seferberliği düzenlenmelidir.  Covid-19 salgınının önlenmesinde en etkili korunma yöntemleri olan maske, mesafe, hijyen önlemleri yurttaşımızın gündeminde tekrar öncelikli hale getirilmelidir.

“MASKE KULLANIMI ZORUNLU OLMALIDIR”

 Toplu taşıma araçları başta olmak üzere kapalı alanlarda maske kullanımı zorunlu olmalıdır. Covid-19’a karşı etkili olduğu kanıtlanmış olan ilaçların temininde aksaklıklar yaşanmaması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Covid-19 PCR testlerinin yaygın olarak yapılması sağlanmalıdır. Güvenli hızlı testlerin kullanımı desteklenmeli, okullara ücretsiz temini sağlanmalıdır. HES uygulaması tekrar başlamalıdır. Salgına karşı en ön safta mücadele eden sağlık çalışanlarının büyük risk altında hizmet ürettiği düşünüldüğünde vakit kaybetmeksizin risk gurubunda olan; organ nakli olan, kanser hastası ve hamile olan sağlık çalışanlarının idari izinli sayılması gerekmektedir. Var olan personel açığı da düşünüldüğünde acilen kadrolu personel istihdamı sağlanmalıdır.”

ANKA

Yorumlar (0)