CHP'DEN SAĞLIKTA RANDEVU KRİZİ UYARISI!
CHP Sağlık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, randevu krizine dikkat çekti.
Şahbaz açıklamasında şu noktalara değindi:
"Sağlık, Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımına göre sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Sağlık hakkı, devletlerin en temel görevlerinden biridir. Ancak Türkiye'de sağlık hizmetleri, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile ticarileştirilmiş ve ticari bir meta haline getirilmiştir. Bu dönüşüm süreci, ülkemizde sağlık sisteminin çöküşüne neden olmuş, randevu krizi başta olmak üzere birçok sorunu beraberinde getirmiştir.
Hastanelerimizde randevu almak neredeyse imkansız hale gelmiştir. Sağlık hizmetine erişim, milyonlarca vatandaş için ciddi bir engele dönüşmüştür. Hastalar, muayene ve tetkikler için haftalarca hatta aylarca beklemek zorunda kalmakta, tıbbi müdahaleyi gecikmeli almaktadır. Bu durum, hastaların sağlığını tehdit etmekte ve hatta hayatlarını riske atmaktadır. Randevu krizinin görmezden gelinen gerçekleri, sağlık sistemimizin ne denli kötü bir durumda olduğunu gözler önüne sermektedir.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre poliklinik sayısı 850 milyona, acile başvuru sayısı ise 150 milyona ulaşmıştır. Bu rakamlarla Türkiye, hekime veya sağlık birimine başvuru oranında Avrupa, acile başvuru oranında ise dünya birincisidir.
Bazı hastanelerde Merkezi Hekim Randevu Sistemi'nde (MHRS) hekimin onayı dışında 5 dakikalık muayene süreleri 2 dakikaya indirilerek randevu verilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü her hastaya 20 dakika muayene süresi öngörürken, kısa sürelerle verilen hizmet kalitesini düşürmekte, hekim-hasta ilişkisini bozmakta ve sağlıkta şiddeti körüklemektedir.
Sağlık Bakanlığının önerdiği 'randevuma geleceğim' onayı ile sorunun çözülemeyeceğini belirten Şahbaz, "Bu, digital okuryazarlığı düşük bir toplumda vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini daha da zorlaştıracaktır".
Koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan bütçe payının düşürüldüğünü, kaynakların özel şirketlerce işletilen şehir hastanelerine aktarıldığını vurgulayan Şahbaz, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
"Koruyucu sağlık hizmetleri ve birinci basamak sağlık hizmetlerine daha fazla bütçe ayrılmalı, kamu eliyle verilmelidir. Sevk zinciri uygulanmalı, gereksiz yere ikinci ve üçüncü basamak hastanelere yığılmalar önlenmeli, hizmet kalitesi artırılmalıdır.
Sağlık okuryazarlığı eğitimleriyle kışkırtılmış sağlık talebi azaltılmalı, ulaşılabilir, halka yakın sağlık merkezleri oluşturulmalıdır. Sağlık hizmeti, parayla satın alınan bir meta değil, herkesin ücretsiz ve nitelikli bir şekilde yararlanabildiği bir kamu hizmeti haline getirilmelidir."