ÖZLEDİK!

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde pireler berber develer tellal iken değil belki yakın bir geçmişte sabaha doğru üç civarıydı. Önce bir sonra iki yarasa odamın semasında ses hızını aşan jetler gibi uçmaya başladı.

Birinci yarasa kapıdan girince uçarak, seyrettim önce onu. Oradan oraya, oradan oraya uçtu, uçtu, uçtu, durmadı.

Pencereyi açtım çıksın gitsin diye.

Gitmedi…

Kovaladım yastıkla.

Yine gitmedi.

O gitmeyince ışığı söndürdüm.

Kapıyı kapatıp ben çıktım odadan dışarı. Biraz dolaştım koridorda sonra geldim.

Baktım, bir yarasa çıksın derken iki yarasa olmuş odada.

Biraz da ikisinin çıkması için uğraştım ama çıkmadılar.

Demek ki onların niyeti bir müddet benimle yaşamaktı odada.

Yine de onların odadan çıkmaları için tekrar ışığı söndürüp kapıyı kapattım.

Dışarıya çıktım. Bir müddet daha dolaştım. Sonra tekrar geldim.

Bu sefer yarasalar odayı terk etmişti.

Perdeleri, kuytu köşeleri kontrol ettim, hiçbir yerde yoklardı. Demek ki gitmişlerdi.

Pencereleri kapattım.

Koridora çıkınca casus uçak gibi başka bir yarasa geçti başımın üstünden.

-Allah Allah, nedendir acaba? Bunlar evime niçin girmiştir hem de üç tane...

Onlara sorma imkânım olmadı, onlar da söylemedi.

Normalde yarasalar insanlardan korkar, onların bulundukları yerlere girmezler ama yavru olan yarasalar, uçmayı yeni öğrendiklerinde yanlışlıkla girerler, demek ki böyle bir durum var.

Hayrolsun inşallah!

Demekten başka da yapacak bir şey yok.

Ama şöyle bir şey aklıma geldi.

-Acaba rüyada görmüş olsaydım yarasaları ne anlama gelirdi?

Şöyle diyordu Google.

Rüyada yarasa görmek, aslında kötü şansa, hastalığa yakalanmaya ve tehlikeye yorumlanır. Ancak yarasa görmek amacınıza ulaşmak için çok emek harcamanız gerekir şeklinde de yorumlanabilir. Rüyada yarasa görmek, kötü işlere atılmaya ve yaşamda kötü değişiklikler yapmaya yorumlanır. Beyaz yarasa ölüme yorulur.

Hedeflerinize ulaşmak için çok çalışsanız da, sonunda istediklerinizi elde edeceğinizi gösterir. Aynı zamanda tehlikeye işaret eder. Güçlük, sıkıntı, tatsız haberdir.

Rüyada yarasa görmek, kötü işlerin gizlice işlenmesine, sonra o kötülüklerin duyulmasına da yorumlanır.

Bir başka rivayete göre de rüyada yarasa görmek, hırsızlık gibi kötü bir işten dolayı gizlenmeye işarettir. Bazen de, nimetlerin elden gitmesine ve alışılmış şeylerden uzaklaşmaya, bazı kere de Sünnet-i Seniyyeye uymaya işarettir.

Rüyada yarasa görmek, kötü işlere atılmaya ve yaşamda kötü değişiklikler yapmaya yorumlanır.

***

Rüya yorumu yukarıdaki gibi olunca düşünmeden de edemedim.

Son günlerde ülkemde ne olaylar oluyordu?

Mesela;

İşsizlik padişah gibi hüküm sürüyordu.

Dolar, Euro, altın azgın bir yaban atı gibi ne yular ne gem dinliyor, çılgınlaşıyordu.

Tarım ülkesi olan memleketim tarım ürünlerini üretmeyip patatesi soğanı bile ithal ediyordu.

Açıklanan enflasyon rakamları inandırıcılıktan uzaktı çünkü pazara ve markete ben gidiyordum.

Amansız bir seçim havasına girilmiş bir beka tartışması ortalığı kasıp kavuruyordu.

Bir yandan tasarruf teşvik edilirken ülkemizdeki önemli bir bankanın enflasyon rakamlarını açıklamak için seçtiği mekâna ödediği uçuk miktar şaşkınlık oluşturuyor ve biz tasarruf diyelim başkaları uygulasın kabilindeydi.

Feminist kadınların yürüyüşlerinde çalınan ıslıklar düdükler ezanı protesto ediyor denip feministler lanetlenmişti fakat açıklamalardan anlaşılıyor ki onların ezana saygısızlık değil yapılan yürüyüşü engelleyenlere olduğu anlaşılmaktaydı. Hatta bir gazetedeki köşe yazarı da bu feministleri lanetleyip işin açıklamasını öğrenince özür metni bile yayımlamıştı.

Bu olaydan hareketle kendilerini dindar olarak tanımlayan bir grup da benzer bir misilleme tepki yürüyüşü yapmıştı.

Seçim kaygılarıyla ipler geriliyor mu? Vatandaş geriliyor mu?

Meydanlarda siyasetçiler de bu olayı kendi bakış açılarıyla seçmenine duyuruyordu. Doğrusuyla yanlışıyla…

*

Seçim dönemleri propaganda yapılmalıdır belki bence gereksiz, fakat partiler gerekli görüp yapıyor. Ancak burada yapılan etkinlikler, toplum psikolojisi göz önüne alınarak, toplumu birbirine düşürmek kırdırmak sonuçlarına götürebilecek şekle asla sokulmamalı.

Bir dönem ülkemizde yine bir seçim öncesi bir patlama olmuş birçok can Allah’a yürümüştü. O dönemde bir siyasi, patlama oyumuzu birkaç puan artırmıştır, gibi talihsiz bir açıklama bile yapmıştı.

Bu ve benzeri durumlara sebebiyet verecek taşkınlıklardan, siyasetçileri dinlemek için toplanan insanlar uyarılarla uzak tutulmalı, galeyana sürüklemekten de kesinlikle uzak durulmalıdır.

Ülkemizde seçim dönemleri hep patlamaya kopmaya hazır gerginlikte geçmektedir.

Siyasetçilerin birbirlerine ve taraftarlara söyledikleri vatandaşı germektedir.

Geren değil yumuşatan, birleştiren siyasetçi profilini bu millet hak etmektedir ve de özlemiştir.

*

Aslında bu millet şunu çok iyi biliyor. Bir olay kimin menfaatine gelişiyorsa o olayda menfaat temin edenlerin parmağı vardır.

Oy kaygısı dini argümanları kullanma hakkını kimseye vermez. Din, oy için kullanılacak, çarçur edilecek basit bir malzeme de değildir asla ve kat’a.

Dindar olmayanların da dini argümanlara hakaret etme hakkı elbette yoktur.

*

Ey Vatandaş!

Siyasetçilerin doğru ya da yanlış sözleriyle galeyana gelip taşkınlık yaparsan, komşunla olan ilişkilerini, paramparça edersen, insani meselelerde bile kin ve gayza kapılıp düşmanca tavırlar takınırsan, ortak paydaları kırıp dökersen kullanılamaz hale getirirsen işte o zaman beka meselesi gerçek olur milletçe perişan oluruz.

Ey Siyasetçi!

Bizi birbirimize düşürmeyin. Pire mesabesindeki mevzuları meydanlarda deve yapıp anlatmayın. Sözlerinizle bizlerin iç dünyasını yıkmayın. Kardeşliğimizi bozmayın, tahrip etmeyin. Oy için doğruları es geçip farklı dolambaçlı yollarla gerçeklerden uzaklaşmayın. Söz ve eylemleriniz hak, hukuk hakkaniyetten uzak olmasın. Biz zaten komşuluk, kardeşlik, dostluk, insanlık ilişkileri bozulmaya yüz tutmuş değer yargıları doğruluk ibresinden şaşmış hale gelmişiz, toparlanmak istiyoruz, yardımcı olmak istemiyorsanız bile bari söz ve hareketlerinizle buna engel olmayın.

*

Ve Ey Vatandaş;

Şimdilerde siyasetçiler hep meydanlarda, sizlerin yanında yakınında. Bölücü, ötekileştirici, ayrıştırıcı hal ve tavrını gördüğün siyasetçilere asla yüz verme!

Onların her söylediğini akıl, mantık, vicdan ve değer yargılarınla ölçüp tartmadan kabul etme, onlara inanıverme!

En yakınında zannettiğin, güvendiğini sandığın, samimi deyip inandığın kişi bugünkü gibi hassas dönemlerde en hassas noktandan vurabilir, provoke edebilir.

Provokasyonlara da aman ha dikkat!

*

Son Bir Şey: Yarasanın suçu ne?

…?!

11.03.2019