09.01.2018, 05:35

'O da şeker bu da şeker' değil işte!

Mısır şekeri ile pancar şekeri arasındaki farklar

 

Pancara dayalı şeker sanayimiz yıllardır ihmal ediliyordu ve nihayet kısa bir süre önce Şeker Kurumu da kapatıldı. Geçtiğimiz yıllarda Nişasta Bazlı Şekerin (Mısır şekeri, Mısır şurubu, Yüksek Fruktozlu şeker, vb…)  kotası da sürekli artırılarak, pancar şekeri üretimi azaltılarak daha fazla NBŞ bazlı satışına imkan yaratılmıştı. Bunun sanucu olarak, Pankobirlik'in yaptığı araştırmaya göre ülke ekonomisi 14 yılda tam 5 milyar dolar katma değer kaybı yaşarken, çiftçinin 400 bin hektar alanda pancar tarımı yapması da engellenmiş ve zararlar bununla da sınırlı kalmayıp, Türkiye 3 milyon ton pancar şekeri üretiminden vazgeçerken, 80 bin tarım işçisi de işini kaybetmiş ve bunun doğrudan bir sonucu olarak hayvancılıkta önemli bir yem katkı maddesi olan küspe ve melas üretimindeki kayıptan dolayı da 250 bin ton et açığı oluşmuştu. (Kaynak: https://www.tarimdanhaber.com/haber/seker-ve-sekerli-mamuller/cargille-ekstradan-1-milyon-370-bin-ton-nbs-kotasi// )

Bundan sonra artık hemen hemen tüm hazır gıda üreticileri ürünlerinde, içeceklerde, yiyeceklerde NBŞ kullanmaya başlayacaklar ya da başladılar bile.

NBŞ üreticileri “o da şeker bu da şeker” diyerek NBŞ’yi zararsız göstermeye çalışıyorlar ama işin gerçek yüzü böyle değil. ABD’deki tarafsız raporlar ve bazı bilim adamları böyle söylemiyorlar.

ABD’deki makalelerden derlediğim bu yazıda 5 maddede bu konuyu aydınlatmaya çalışacağım. Türkiye bu konuyu iyi bilmelidir. Pancar şekerinin önünün kesilmesi ve NBŞ’nin önünün açılmasıyla Türkiye’ye iyilik yapılmamaktadır ve yakın bir gelecekte obez ve hastalıkların daha da yaygınlaştığı bir toplum haline gelebiliriz.

Madde 1:

Özet: “Aşırı dozda alındığında tüm şekerler sağlık için zararlıdır.”

Her şeyden önce bütün şekerler yüksek dozlarda kötüdür ve sizi hasta edecektir. Şeker icat edilmeden önce doğal yiyeceklerden atalarımız yılda en fazla birkaç kg şeker alıyorlardı. Şimdi ise, bir şişe içecekte 17 tatlı kaşığı şeker var. Çocuğunuz bu içeceklerden günde 2 adet içse, yılda 50 kg’dan fazla şeker almış olur ki, bu çok fazladır ve mutlaka bir gün çocuğunuzu hasta edecektir.

NBŞ’yi savunup, tüm şekerler hasta eder diyenler bu konuda haklılar. Ama arada büyük farklar var tabii ki. Lütfen okumaya devam edin.

Madde 2:

Özet: “NBŞ ve pancar şekeri farklıdır ve vücutta farklı şekillerde sindirilmektedir.”

NBŞ ve şeker pancarı şekeri biyokimyasal olarak aynı DEĞİLDİR ve vücut tarafından da aynı şekilde sindirilmemektedir!

NBŞ, yani yüksek fruktozlu mısır şurubu, “doğal olmayan” endüstriyel bir üründür. Kesinlikle doğal DEĞİLDİR!

Cargill ve Archer Daniels Midland (belli başlı üreticiler), bu şekeri mısır saplarından enzim kullanarak çok gizli bir işlem ile ekstrakte etmektedirler. Bu sır gazeteciler dahil kimseye söylenmemektedir. Enzimatik yoldan kimyasal olarak ekstrakte edilen NBŞ, kimyasal ve biyolojik olarak yepyeni yapay bir molekül, yeni yapay bir maddedir.

Normal pancar veya şeker kamışı şekerinde (sukroz) birbirine bağlı ve eşit miktarlarda iki adet şeker molekülü vardır: GLUKOZ ve FRUKTOZ. Sindirim sistemimizde bulunan enzimler bu sukrozu, glukoz ve fruktoz moleküllerine parçalamak zorundadır ve parçalandıktan sonra vücudumuz fruktozu ve glukozu absorbe eder.

NBŞ de glukoz ve fruktozdan oluşur ama oranı 50-50 değil, genellikle 55 fruktoz-45 glukoz olmak üzere fruktoz bileşeni daha yüksektir ve bu iki molekül BİRBİRLERİNE BAĞLI DEĞİLDİR! Fruktoz daha tatlıdır. Bu yüzden, NBŞ daha tatlıdır ve daha ucuzdur. Vücudumuzun bu şekeri parçalaması GEREKMEZ zaten parçalanmıştır. Daha ucuz olduğu için 1970’li yıllardan itibaren pek çok hazır gıda ve içeceklere konmaktadır. Kullanımda en fazla artış ABD’de 1990’lı yıllarda olmuştur. Aynı dönemde bu artışa paralel olarak obezite oranı 3 mislinden fazla diyabet oranı ise yedi mislinden fazla artmıştır.

Tekrar molekül yapısına dönersek, NBŞ’de glukoz ile fruktoz arasında kimyasal bir bağ olmadığı için sindirime de gerek yoktur ve NBŞ şeker vücuda girdiğinde sindirilmeden doğrudan hızla kana karışır. Fruktoz karaciğere gider lipogenesis olayını tetikler, yani trigliseridler ve kolesterol üretimini tetikler. Karaciğerde yağlanmaya yani Karaciğer hasarı dediğimiz rahatsızlığa sebep olur.

Hızla absorbe edilen glukoz ise insulinde ani artışlara sebep olur. Insülin vücudun en önemli yağ depolama hormonudur. NBŞ, bu iki sebepten ötürü, iştah artırır, kilo aldırır, şeker hastalığına, kalp rahatsızlıklarına, kansere, bunamaya ve pek çok diğer rahatsızlıklara sebep olmaktadır.

Children’s Hospital Oakland Research Institute’de araştırmalar yapan Dr. Bruce Ames’e göre, NBŞ içindeki serbest fruktozun absorbe edilmesi için bağırsaklarda daha fazla enerjiye ihtiyaç vardır ve bu enerji vücudumuzun enerji kaynağı olan ATP moleküllerinden 2 adet fosfor molekülü alınarak sağlanmaktadır.

Bu yüzden, NBŞ, enerji yakıt kaynağımız olan bağırsaklardaki ATP’yi azaltır. ATP, bağırsaklarımızın iç kısımlarındaki zar tabakasının sürekliliğini ve sağlamlığını sağlamaktadır. Her bir bağırsak hücresinin arasında hücreleri birbirine bağlayan bağlantı noktaları mevcuttur. Zardaki bu bağlantı noktaları sayesinde bağırsaklarımızdaki yiyecek ve bakterilerin bu zardan sızarak kanımıza geçmesi önlenir. Bağırsaklardaki ATP’nin azalması, bu zar tabakasının da zarar görmesi ve dolayısıyla, bakteri ve yiyecek kana sızacağı için, vücudun her yerinde iltihaplanma anlamına gelecektir.

Yüksek dozda serbest fruktozun, bağırsak zarında delinmelere ve dolayısıyla vücutta iltihaplanmaya yol açması; obezite, diyabet, kanser, kalp hastalıkları, bunama ve hızlı yaşlanmanın kanıtlanmış sebebidir.

Doğal olarak var olan meyvelerdeki fruktoz, besin ve elyaf kompleksinin bir parçasıdır ve Mısır şekerindeki serbest fruktozun yol açtığı böyle bir olaya sebep OLMAMAKTADIR.**

Kısaca, pancar veya kamış şekeri ile mısır şekeri biyokimyasal olarak AYNI DEĞİLDİR VE VÜCUTTA AYNI ŞEKİLDE ETKİ YARATMAMAKTADIR!

Madde 3:

Özet: “NBŞ’de kirleticilerin varlığı! Cıva ve/veya başka kirleticiler olduğu iddia ediliyor. Hükümet tam analizi açıklasın”

NBŞ, cıva dahil kirleticiler içermektedir ve bu konuya FDA dikkat etmemektedir. Bir FDA araştırmacısı, içindeki kirleticileri incelemek için defalarca ısrarla bir varil mısır şurubu istemiş ancak kendisine bu numune varil gönderilmemiştir. Bunun üzerine araştırmacı, yeni bir içecek dizayn ettiğini ve bu yüzden bir varil mısır şurubuna ihtiyacı olduğunu söyleyince kendisine bir varil mısır şurubu yollanmıştır. Araştırmacı, mısır şurubunu incelemiş ve içinde toksik düzeyde cıva bulunmuştur. Cıvanın kaynağı üretim prosesinde kullanılan klor alkali ürünleridir. (i) Zehirli şeker kesinlikle “doğal” olamaz. NBŞ, kimyasal analiz ediciden ya da bir kromatograftan geçirildiğinde, glukoz ya da fruktoza ait olmayan garip kimyasal bileşen pikleri vermektedir. Bu da içinde kirleticiler olduğunun en sağlam kanıtıdır. Bunlar nedir? Kim biliyor? TC Devleti bu şekerin kromatografik analizini yaptırdı mı? Sonuçlar nerede? Bu bileşiklerin neler olduğu ABD’de dahi açıklanmamıştır. Besin zincirimizde böyle kirleticilerin bulunması durumunda, bunların neler olduğunu tespit etmek ve halkı uyarmak hükümetlerin görevi değil midir? ABD’de bu konuda kuşkular varsa, TC Hükümeti neden bu kuşkuları giderecek analiz sonuçlarını yayınlamamakta halkımızı yediği şeker konusunda aydınlatmamaktadır. Halkın korunması gerekmez mi?

Madde 4:

Özet: “Serbest Fruktoz, insulin ve leptin salgısına yol açmadığı için doyduğunuzu anlamazsınız. Sonuç: Obezite ve diğer hastalıklar”

Mısır endüstrisi her ne kadar NBŞ sağlığınız için iyidir diye reklam yapsa da, bağımsız tıp ve beslenme uzmanları aynı şeyi söylemiyorlar. Mısır endüstrisinin www.cornsugar.com ve www.sweetsurprise.com gibi websitelerine bakarsanız, mısır şekeri ile pancar (veya kamış şekeri) arasında fark olmadığını belirtiyorlar. Halbuki bağımsız bilim adamları bunun tam tersi raporlar yayınlıyorlar. Barry M. Popkin, Ph.D., Profesör, Department of Nutrition, University of North Carolina, şeker ile tatlandırılmış içeceklerin zararları ve obeziteye yol açtığı hakkında bir makale yayınladı. NBŞ’yi ele aldığı American Journal of Clinical Nutrition dergisindeki makalesinde, serbest fruktozun obeziteye nasıl ve neden yol açtığınının mekanizmasını anlattı. Profesör, “Fruktozun sindirimi, emilmesi ve metabolizması glukozdan farklıdır. Fruktoz, sindirimi sırasında lipogenesis olayını tercih etmektedir, yani karaciğerde yağ üretimini tercih etmektedir. Ayrıca, glukozdan farklı olarak fruktoz, insulin salgısını ve leptin üretimini ARTIRMAZ. Halbuki, insulin ve leptin besin ve kilo almamızda rol oynayan önemli sinyallerdir. Bu maddeler vücutta salgılandığında tokluk hisseder ve yemeyi bırakırız. Halbuki fruktoz ile vücut bu sinyalleri alamayacağı için doyduğumuzu anlayamayız ve bu yüzden aşırı yiyerek aşırı kilo almamız söz konusu olabilir” demektedir.

Her türlü şeker aşırı yendiğinde zararlıdır ama NBŞ’de olduğu gibi serbest fruktoz daha da zararlıdır (glikoz ile birlikte alınsa dahi!).

Harvard Medical School’dan David S. Ludwig, M.D., Ph.D., Associate Professor of Pediatrics, şekerle tatlandırılmış içeceklerin vücuda zararları hakkında genişçe bir makale yazmıştır.

Bu bilim adamı da NBŞ şekerin, gıda endüstrisinde en fazla yanlış anlaşılan ürünlerden biri olduğunu ifade etmiştir. Kendisine neden NBŞ şekeri desteklediği sorulduğunda, “NBŞ şekeri desteklemediğini, söylediklerinin mısır endüstrisi tarafından çarpıtılarak yanlış aksettirildiğini” ifade etmiştir. Bu da mısır endüstrisinin NBŞ şeker zararsızdır düşüncesini yaymak için bilim adamlarının sözlerini bile çarpıtabileceklerinin en açık kanıtıdır.

Madde 5.

Özet: “NBŞ şeker içeren gıdalar, gerçek gıda değildir.”

NBŞ, kötü kalitede, besinler açısından fakir, hastalıklara neden olan endüstriyel bir üründür ya da “gıdaya benzer” bir üründür. Bu yüzden NBŞ içeren ürünlerden uzak durmalıyız. Eğer bir ürünün etiketinde içinde NBŞ veya Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubu kullanılmıştır yazıyorsa, o ürünün elyaf, vitamin, mineral, bitkisel besinler ve antioksidanlar içeren tam, taze ve gerçek kaliteli bir gıda OLMADIĞINDAN emin olabilirsiniz. Eğer sağlıklı kalmak istiyorsanız bu tür gıdalardan uzak durunuz. Şeker tüketimimizi azaltmamız gerektiği doğrudur ancak NBŞ yerine pancar şekeri, yani gerçek şeker kullanarak sağlık riskimizi azaltabiliriz. NBŞ ile pancar şekerinin biyokimyası ve fizyolojisinin aynı olduğu konusunda bilimsel tartışmalar hala sürmektedir. Tarafsız bilim adamlarının öne sürdüğü kanıtlar yukarda da anlattığım gibi bu iki şekerin aynı olmadığı yönündedir.

Bir not: Bizzat Cumhurbaşkanının ekonomi danışmanlarından Yiğit Bulut, Star Gazetesi’ndeki 13 Ağustos 2017 tarihli yazısında bu konuyu ele almış ve “Bu zehrin ülkemizde daha fazla kullanılması için kim çabalıyorsa, bunlara karşı çocuklarımız adına savaşmalı ve çocuklarımızı bu zehirden kurtarmalıyız!”  demiştir.

 

Sonuç:

Neden sağlığımızı riske atalım? TC Hükümeti, dünyada bile sağlığa zararlı olduğu kanıtlanmış böyle bir ürünün Türkiye’de daha da yaygın biçimde kullanılmasına neden izin vermektedir?

Her şeyden önemlisi, şeker fabrikalarımız uzun yıllardır kapasiteleri iyice azaltılarak doğru düzgün çalışmaz hale getirilmiştir. Eğer şeker fabrikalarımızda teknolojik açıdan geri kalma söz konusu ise bu durum güncellenebilir ya da aşırı istihdam varsa, yine bu durum da düzeltilebilir. Ayrıca, şeker fabrikalarımız tarım ve hayvancılığımızın da gelişmesi için son derece önemlidir. Hayvancılık sektörümüzün önemli bir girdisi olan küspe ve melas üretimi şeker sanayimiz sayesinde mümkündür. Dahası, şekerden biyo-yakıt üreterek petrol ithalimizi de azaltabiliriz. Bu konuyu daha önce Şeker Fabrikalarımızın stratejik önemi başlıklı makalede ele almıştım. (http://www.gazetekritik.com/yazarlar/dr-kayhan-yalci/seker-fabrikalarimizin-stratejik-onemi-biyoetanol-ve-alg-dizeli/62). Cumhuriyet dönemi boyunca kazandığımız şeker sanayimizin yok edilmesi, çiftçiliğimize ve hayvancılığımıza da büyük bir darbedir.

Hem toplumumuzun sağlığını bozabilecek, hem de pek çok çiftçimizi mağdur edip pahalı ithal hayvan yemleri arayışına itecek, dolayısıyla et fiyatlarını artıracak pancar şekerinden Nişasta Bazlı Şekere geçişi bugün Türkiye’ye layık görenler, yarın pişman olacaklardır. Gelin yol yakınken vazgeçin.       

 

Yorumlar (0)