Medyaradar'dan Habertürk'e ikinci yanıt: Mafya mısınız, yayın kuruluşu mu?

Medyaradar, "SBK hangi medya binasında konuşlandı?" başlığıyla yayımlanan yazıya tepki gösteren Habertürk gazetesi yazarı Sevilay Yılman ve açıklama yayımlayan Ciner Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ'a ikinci kez yanıt verdi. 

Açıklamada, Yılman'ın yakın çevresine "Kenan abi (Tekdağ) ve ben Medyadar’ı bitirmeye yemin ettik. Çok bilendik. O siteyi yok edeceğiz" dediği iddia edildi. 

Medyaradar'ın açıklama şöyle:

Habertürk yazarı Sevilay Yılman, sitemiz çalışanları ve yönetimini tehdit etme cüretini göstermiştir.Sağda solda yakın çevresine bir süreden beri, ‘Kenan abi (Tekdağ) ve ben Medyadar’ı bitirmeye yemin ettik. Çok bilendik. O siteyi yok edeceğiz.’ sözler sarf etmiştir.

Bu tehditler karşısında öncelikle yine yasal haklarımızı kullanacağımızı belirtmek isteriz.

Çünkü Yılman’ın bu tehditleri söylediği gibi Habertürk yönetiminin talimatıyla mı yaptı yoksa başka bir saikle mi yaptığı merak ediyoruz.

Uzun lafın kısası, bu tehditler bir kez daha tekrarlanırsa, Habertürk yönetimi talimatıyla yapıldığına kanaat getirip, gereklli suç duyurusunda bulunacağız.

Turgay Ciner’e sesleniyoruz

Buradan eski bir savcı ve avukat olan Kenan Tekdağ ve özellikle Habertürk’ün sahibi Turgay Ciner’e sesleniyoruz.

Adının önünde ‘Habertürk yazarı’ sıfatını taşıyan bu şahıs, söylediği gibi sizin talimatınız ve bilginiz dahilinde mi, bizi tehdit etmiştir?

Etmemişse, kurum kural ve regülasyonları çevçevesinde gereğini yapacağınızı düşünüyoruz.

Şu soruları da, tüm kamuoyunun şahitliğinde Habertürk yönetimine yöneltiyoruz:

1. Gücünün özgürlüğünde olduğunu iddia eden bir yayın kuruluşu, nasıl bir başka yayın kuruluşunun basın özgürlüğüne kast etmeye çalışır?
2. Mafya mısınız? Yayın kuruluşu musunuz?
3. Sevilay Yılman üst düzey yöneticisiyle kafa kafaya vererek, tehdit kumpasları mı kurmaktadır?
4. Yılman sizin adınıza başkalarını tehdit edecek gücü nereden bulmaktadır?
5. Yoksa Yılman sizin adınızı kullanarak nüfuz ticareti mi yapmaktadır?
6. Yılman bir gazeteci midir, yoksa kendi kişisel hesaplarıyla hareket eden bir 'kalem' midir?
7. Habertürk yönetimindeki bu paniğin nedeni nedir?
8. Yılman ve Tekdağ kendilerinin adının geçmediği bir yazı nedeniyle neden böyle agresif davranmakta ve neyi gizlemeye ya da önlemeye çalışmaktadır?

Bu soruların hepsi çok önemli ve cevaba muhtaç…
Ama her şeyden önemlisi, Türkiye’nin önde gelen bir yayın kuruluşunun, bu şekilde adının skandallara karışması öncelikle ülke medyamız adına utanç vericidir.

Medyaradar olarak düşüncemiz şu: Habertürk’ün son zamanlarda karıştığı sayısız skandalın sorumlusunu başka yerde aramasına gerek yok. Kendi ayıplarını başkalarını tehdit ederek örtemezler. Biz buna boyun eğmeyeceğiz!

NE OLMUŞTU?

Medyaradar'da geçtiğimiz günlerde yer alan bir yazıda, "SBK haber kanalı projesi için şu anda büyük bir medya kuruluşunun başındaki bir isimle ortak hareket etmiş. SBK’nın bu medya yöneticisiyle iş ilişkisi varmış. (Zaten SBK'yı, -sağa sola saçtığı kirli paranın kokusunu alıp- medya işine de sokmak isteyen bu yöneticiymiş) Bu medya grubundaki bazı köşe yazarları, ekran yüzleri doğrudan bu projeyi biliyormuş ve parçası olacak isimlere de aracılık etmişler. Bu isimlerden biri SBK skandalında adı sık sık geçen ve malvarlığıyla gündem olan bir köşe yazarı" ifadelerine yer verilmişti.

OdaTV, Medyaradar’ın bu haberini kaynak göstererek “OdaTV soruyor” demiş ve şu ifadeleri kullanmıştı:

Sezgin Baran Korkmaz ve medya ilişkileri gündemdeki yerini korurken, Odatv şu soruyu soruyor:

"Korkmaz'ın bu bağlantılarını dile getirenlerin vermediği iki isim; Habertürk yazarı Sevilay Yılman ve Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Kenan Tekdağ mı?"

Habertürk gazetesi yazarı Sevilay Yılman da OdaTV’nin söz konusu iddiaları haberleştirmesini köşesine taşıyarak çok ağır ifadeler kullanmıştı. Yılman, Medyaradar’ın aba altından sopa göstererek gazetecileri, iş insanlarını ve siyasileri “kuklaya çevirdiklerini” ve bazı imkanlar elde ettiklerini iddia etmişti.